You will be able to speak English.
İngilizce konuşabileceksin.
Let's speak English.
İngilizce konuşalım.
Let's speak in English.
İngilizce konuşalım.
Can't you speak English?
İngilizce konuşamıyor musun?
You can't speak English, can you?
İngilizce konuşamazsın, değil mi?
Does anyone here speak English?
İngilizce konuşan biri var mı burada?
He acquired the ability to speak English.
İngilizce konuşma becerisi kazandı.
It's fun to speak in English.
İngilizce konuşmak eğlenceli.
It is not difficult to speak English.
İngilizce konuşmak zor değildir.
Is it hard to speak English?
İngilizce konuşmak zor mu?
I don't speak English.
İngilizce konuşmam.
I don't speak English.
İngilizce konuşmam.
It will be hard for you to speak English.
İngilizce konuşman zor olacak.
I found it easy to speak English.
İngilizce konuşmayı kolay buldum.
She refused to speak English.
İngilizce konuşmayı reddetti.
Would you prefer to speak in English?
İngilizce konuşmayı tercih eder misiniz?
Can you speak English?
İngilizce konuşur musun?
Don't be afraid of making mistakes when you speak English.
İngilizce konuşurken hatalar yapmaktan korkma.
I speak English, a little Italian and Spanish.
İngilizce konuşurum,biraz da İtalyanca ve İspanyolca.
I speak English.
İngilizce konuşurum.
Do you speak English?
İngilizce konuşuyor musun?
Do you speak English and Scottish Gaelic?
İngilizce ve İskoçça konuşuyor musun?
He can speak English and French.
İngilizce ve Fransızca konuşabilir.
He can speak German, not to mention English and French.
İngilizce ve Fransızcanın yanı sıra, Almanca konuşabilir.
In addition to English, he can speak French.
İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir.
She can speak English very naturally.
İngilizceyi çok doğal bir şekilde konuşabilir.
I would like to speak English fluently.
İngilizceyi akıcı şekilde konuşmak istiyorum.
Do you speak English fluently?
İngilizceyi akıcı olarak konuşuyor musun?
I can speak English a little.
İngilizceyi biraz konuşabilirim.
You really do speak English quite well.
İngilizceyi gerçekten oldukça iyi konuşuyorsun.
I can't speak English at all.
İngilizceyi hiç konuşamam.
You can speak English well, can't you?
İngilizceyi iyi konuşabilirsin, değil mi?
It is not easy to speak English well.
İngilizceyi iyi konuşmak kolay değildir.
It's difficult to speak English well.
İngilizceyi iyi konuşmak zordur.
It's hard to speak English well.
İngilizceyi iyi konuşmak zordur.
I can read English, but I can't speak it.
İngilizceyi okuyabilirim fakat konuşamam.
I like English, but I cannot speak well.
İngilizceyi seviyorum ama iyi konuşamıyorum.
Human beings differ from other animals in that they can speak and laugh.
İnsan oğlu konuşabilmeleri ve gülebilmeleri bakımından hayvanlardan farklıdır.
Man has the ability to speak.
İnsan oğlunun konuşma yeteneği vardır.
People have the tendency to speak more loudly when they get excited.
İnsanlar heyecanlandıklarında daha yüksek sesle konuşma eğilimleri vardır.
What percentage of the people speak three languages?
İnsanların yüzde kaçı üç dil konuşur?
I speak Interlingua.
İnterlingua konuşuyorum.
They speak many languages in Spain.
İspanya'da birçok dil konuşulur.
He can speak Spanish, not to mention English.
İspanyolca dışında İngilizce de konuşabiliyor.
I can speak Spanish.
İspanyolca konuşabilirim.
I'm able to speak Spanish.
İspanyolca konuşabilirim.
Do you speak Spanish?
İspanyolca konuşabiliyor musun?
I don't speak Spanish.
İspanyolca konuşmam.
I speak Spanish.
İspanyolca konuşurum.
I never learned how to speak French as well as I wanted.
İstediğim kadar iyi Fransızca konuşmayı öğrenmedim.
He does not speak unless he is asked to.
İstenilmedikçe konuşmaz.
I can teach you how to speak my language, if you want.
İstiyorsan sana dilimi konuşmayı öğretebilirim.
I don't speak Swedish.
İsveçce konuşmam.
Do you speak Swedish?
İsveçce konuşur musun?
I speak Swedish.
İsveçce konuşurum.
The majority of the Swiss can speak three or four languages.
İsviçrelilerin çoğunluğu üç ya da dört dil konuşabilir.
Speak Italian!
İtalyanca konuş!
Speak Italian! I can't understand German.
İtalyanca konuş! Almanca anlayamıyorum.
Do you speak Italian?
İtalyanca konuşuyor musun?
Speak of the devil, here comes Kathy.
İti an çomağı eline al.
I can't speak French well.
İyi Fransızca konuşamıyorum.
I speak good Japanese.
İyi Japonca konuşurum.
Because I can speak Chinese.
Çünkü Çince konuşabilirim.
Because no man can speak my language.
Çünkü hiç kimse benim dilimi konuşamaz.
Flowers are so fragile and so beautiful, that you can't speak about them without poetry or metaphors.
Çiçekler o kadar narin ve güzeldir ki şiirler ve metaforlar olmadan onlar hakkında konuşamazsın.
Can you speak Chinese?
Çince konuşabilir misin?
I can speak Chinese.
Çince konuşabilirim.
I can speak Chinese.
Çince konuşabilirim.
I can speak Chinese, but I can't read it.
Çince konuşabiliyorum ama okuyamıyorum.
I don't speak Chinese.
Çince konuşmam.
I'm beginning to feel at ease when I speak in Chinese.
Çince konuştuğumda içim rahat hissetmeye başlıyorum.
Do you speak Chinese?
Çince konuşur musun?
It is difficult to speak Chinese well.
Çinceyi iyi konuşmak zordur.
I don't often have a chance to speak French with a native speaker.
Çoğunlukla yerli bir konuşucu ile Fransızca konuşma şansım yok.
Children should be taught to speak the truth.
Çocuklara gerçeği konuşmak öğretilmeli.
All of my kids want to learn how to speak French.
Çocuklarımın hepsi nasıl Fransızca konuşulacağını öğrenmek istiyor.
Do your children speak French?
Çocukların Fransızca konuşur mu?
I don't speak French very much.
Çok fazla Fransızca konuşmam.
You speak too much.
Çok fazla konuşuyorsun.
Don't speak so fast, please.
Çok hızlı konuşma, lütfen.
Don't speak so fast.
Çok hızlı konuşmayın.
You speak French very well. I wish I could speak it as well as you.
Çok iyi Fransızca konuşuyorsun. Keşke ben de senin kadar iyi konuşabilsem.
Many foreigners speak good Japanese.
Çok sayıda yabancı iyi Japonca konuşuyor.
Don't speak too loud. You'll wake her up.
Çok yüksek sesle konuşma. Onu uyandıracaksın.
You should not speak so loud.
Çok yüksek sesle konuşmamalısın.
You don't need to speak so loud.
Çok yüksek sesle konuşmana gerek yok.
Speak clear.
Açık konuş.
He could not speak clearly.
Açıkça konuşamadı.
Speak clearly.
Açıkça konuşun.
Speak out!
Açıkça söyle!
I want to speak about my love.
Aşkım hakkında konuşmak istiyorum.