He began to address the audience slowly.
İzleyiciye yavaş yavaş hitap etmeye başladı.
My mother speaks slowly.
Annem yavaş yavaş konuşur.
My grandfather speaks very slowly.
Büyükbabam çok yavaş konuşur.
You're speaking a little too fast for me. Would you speak a little more slowly?
Benim için biraz çok hızlı konuşuyorsun. Biraz daha yavaş konuşur musun?
Would you mind speaking more slowly?
Biraz daha yavaş konuşur musun?
Would you speak more slowly?
Biraz daha yavaş konuşur musun?
We walked slowly along the road.
Biz yol boyunca yavaşça yürüdük.
Can you speak more slowly?
Daha yavaş konuşabilir misiniz?
Could you speak more slowly?
Daha yavaş konuşabilir misiniz?
Won't you speak more slowly?
Daha yavaş konuşmaz mısın?
Speak more slowly.
Daha yavaş konuşun.
Could you drive more slowly?
Daha yavaş sürer misin?
Walk more slowly.
Daha yavaş yürüyün.
You ought to eat more slowly.
Daha yavaş yemelisin.
I walked as slowly as I could.
Elimden geldiğince yavaş yürüdüm.
The sun sank slowly below the horizon.
Güneş ufkun altında yavaşça battı.
There are abilities that improve rapidly and those that improve slowly, aren't there?
Hızla ve yavaşça gelişen yetenekler vardır değil mi?
He is slowly recovering from his illness.
Hastalığını yavaşça atlatıyor.
The cows were moving very slowly through the long green grass.
Inek, uzun, yeşil çimenlerin arasında çok yavaş hareket ediyordu.
The girl walked slowly.
Kız yavaşça yürüdü.
The blind men walked slowly.
Kör adam yavaşça yürüdü.
The paper plane fell slowly to earth.
Kağıt uçak yavaş yavaş yere düştü.
I opened the door slowly.
Kapıyı yavaşça açtım.
She walked slowly so she wouldn't slip.
Kaymamak için yavaşça yürüdü.
The cat slowly approached the mouse.
Kedi yavaşça fareye yaklaştı.
If you find yourself in quicksand you'll sink more slowly if you don't move.
Kendinizi kayan kumda bulduğunuzda, hareket etmezseniz daha yavaş batarsınız.
Don't run. Walk slowly.
Koşma. Yavaş yürü.
Please speak a little more slowly.
Lütfen biraz daha yavaş konuşun.
Would you speak more slowly, please?
Lütfen biraz daha yavaş konuşur musun?
Would you please speak a little bit more slowly?
Lütfen biraz daha yavaş konuşur musunuz?
Could you speak more slowly, please?
Lütfen daha yavaş konuşabilir misin?
Please speak more slowly!
Lütfen daha yavaş konuşun!
Please speak more slowly.
Lütfen daha yavaş konuşun.
Please speak as slowly as possible.
Lütfen mümkün olduğunca yavaş konuşun.
Could you please repeat it slowly?
Lütfen onu yavaşça tekrarlar mısın?
Please speak slowly.
Lütfen yavaş konuşun.
Could you speak as slowly as possible?
Mümkün olduğunca yavaş konuşabilir misiniz?
Mary spoke Japanese slowly.
Mary Japonjayı yavaşça konuştu.
The river flows slowly to the sea.
Nehir yavaş yavaş denize doğru akar.
He is walking very slowly.
O çok yavaş yürüyor.
He told me to speak more slowly.
O bana daha yavaş konuşmamı söyledi.
She was leaving and was walking slowly from me.
O benden ayrılıyordu ve yavaş yavaş yürüyordu.
He slowly moved forward.
O yavaşça ilerledi.
He walked slowly so the child could follow.
O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.
He walked slowly so the children would be able to follow.
O, çocuklar izleyebilsin diye yavaşça yürüdü.
He asked me to speak more slowly.
O, bana daha yavaş konuşmamı rica etti.
He went up the steps slowly.
O, basamakları yavaşça tırmandı.
He was walking slowly down the street.
O, caddeden aşağıya yavaşça yürüyordu.
She closed her diary slowly.
O, günlüğünü yavaşça kapattı.
He spoke slowly enough for everyone to understand.
O, herkesin anlaması için yeterince yavaş konuştu.
She turned the doorknob slowly.
O, kapı tokmağını yavaşça çevirdi.
He read the letter slowly.
O, mektubu yavaşça okudu.
He drove slowly up the hill.
O, tepeye doğru yavaşça sürdü.
She walked slowly away from me.
O, yavaşça benden uzaklaştı.
She slowly moved forward.
O, yavaşça ilerledi.
He sipped the hot coffee slowly.
O, yavaşça sıcak kahveyi yudumladı.
He slowly raised the gun.
O, yavaşça silahı kaldırdı.
He walks slowly.
O, yavaşça yürüyor.
She did it slowly.
Onu yavaşça yaptı.
Her studies are improving slowly but steadily.
Onun çalışmaları yavaş ama sürekli gelişiyor.
The army slowly advanced across the river.
Ordu nehir boyunca yavaşça ilerledi.
To relax, breathe slowly.
Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.
The line is moving very slowly.
Sıra çok yavaş ilerliyor.
Snails move slowly.
Salyangozlar yavaş hareket eder.
She slowly disappeared into the foggy forest.
Sisli ormanda yavaşça gözden kayboldu.
A cellar was dug on top of the hill and they slowly moved the house from the road to the hill.
Tepenin üstünde bir mahzen kazıldı ve onlar evi yavaşça yoldan tepeye taşıdılar.
Tom walks very slowly.
Tom çok yavaş yürür.
Tom drives slowly.
Tom arabayı yavaş sürer.
Tom was walking slowly with his head down.
Tom baş aşağı yavaş yavaş yürüyordu.
Tom speaks more slowly than Bill.
Tom Bill'den daha yavaş okur.
Tom drove slowly down the street.
Tom caddede arabayı yavaşça sürdü.
Tom asked me to speak more slowly.
Tom daha yavaş konuşmamı istedi.
Tom asked Mary to speak more slowly.
Tom Mary'nin daha yavaş konuşmasını rica etti.
Tom walked slowly around the room.
Tom odanın etrafında yavaş yavaş yürüdü.
Tom slowly turned the knob and opened the door.
Tom tokmağı yavaşça çevirdi ve kapıyı açtı.
Tom works slowly.
Tom yavaş yavaş çalışır.
Tom speaks slowly.
Tom yavaş yavaş konuşur.
Tom reads slowly.
Tom yavaş yavaş okur.
Tom writes slowly.
Tom yavaş yazar.
Tom eats slowly.
Tom yavaş yer.
Tom exhaled slowly.
Tom yavaşça üfledi.
Tom nodded slowly.
Tom yavaşça başını salladı.
Tom slowly opened the door.
Tom yavaşça kapıyı açtı.
Tom slowly walked towards Mary.
Tom yavaşça Mary'ye doğru yürüdü.
Tom walks slowly.
Tom yavaşça yürür.
The old lady walked slowly up the hill.
Yaşlı hanımefendi tepeye kadar yavaşça yürüdü.
Work slowly, and you won't make mistakes.
Yavaş çalışırsan, hatalar yapmazsın.
I need to move slowly.
Yavaş hareket etmem gerekiyor.
Speak slowly, please.
Yavaş konuşun, lütfen.
Work slowly.
Yavaş yavaş çalış.
Drive slowly.
Yavaş yavaş sür.
Speak slowly and clearly.
Yavaş yavaş ve net bir şekilde konuşun.
Walk slowly.
Yavaş yavaş yürüyün.