"Could it be...?" Dima wondered. "Did I finally get the right Al-Sayib?"
" Olabilir miydi...? Dima merak etti. Sonunda doğru Al-Sayib aldım mı?
I wondered why people were staring at me.
İnsanların neden bana dik dik baktığını merak ettim.
I wondered if I could do such a thing.
Öyle bir şeyi yapabilip yapamayacağımı merak ettim.
She wondered which door to open.
Hangi kapıyı açacağını merak etti.
I wondered if I could be dreaming.
Hayal kurup kuramayacağımı merak ettim.
We all wondered why she had dumped such a nice man.
Hepimiz, onun o kadar iyi bir adamı niye terkettiğini merak ettik.
I wondered what time the concert would begin.
Konserin saat kaçta başlayacağını merak ediyordum.
Mary wondered what her life would have been like if she had married Tom.
Mary Tom'la evlenseydi hayatının nasıl olacağını merak ediyordu.
Tom wondered who Mary was planning to vote for.
Mary'nin kim için oy vermeyi planladığını merak ettim.
I wondered what was going to happen.
Ne olacağını merak ettim.
We wondered what we could do.
Ne yapabileceğimizi merak ettik.
Have you ever wondered why we don't often see baby pigeons?
Neden sık sık yavru güvercinler görmediğimizi hiç merak ettiniz mi?
I wondered what was going on.
Neler olduğunu merak ettim.
He wondered why she did that.
O, onun onu neden yaptığını merak etti.
She wondered what her life would have been like if she had married Tom.
O, Tom'la evlenseydi hayatının nasıl olacağını merak ediyordu.
I wondered if her story was true.
Onun hikayesinin gerçek olup olmadığını merak ettim.
He wondered why she did not come.
Onun niçin gelmediğini merak etti.
She wondered where Sam was and what he was doing.
Sam'in nerede olduğunu ve ne yaptığını merak etti.
Tom wondered why many people in America think that baseball is more interesting to watch than soccer.
Tom Amerika'daki birçok insanın niçin beyzbolun futboldan daha ilginç olduğunu düşündüklerini merak etti.
Tom heard something and wondered what it was.
Tom bir şey duydu ve ne olduğunu merak etti.
Tom wondered what happened to his old truck.
Tom eski kamyonuna ne olduğunu merak etti.
Tom wondered how long it would take Mary to finish the job.
Tom işi bitirmenin Mary'nin ne kadar zamanını alacağını merak etti.
Tom wondered if he had enough firewood to make it through the winter.
Tom kışı geçirmek için yeterli yakacak odunu olup olmadığını merak etti.
Tom wondered how many more people could fit into the elevator.
Tom kaç kişinin daha asansöre sığabileceğini merak etti.
Tom wondered what his life would have been like if he had married Mary.
Tom Mary ile evlenseydi hayatının nasıl olacağını merak ediyordu.
Tom wondered what was on Mary's mind.
Tom Mary'nin aklında ne olduğunu merak etti.
Tom wondered how tall Mary was.
Tom Mary'nin boyunun ne kadar olduğunu merak etti.
Tom wondered what Mary was doing here.
Tom Mary'nin burada ne yaptığını merak etti.
Tom wondered when Mary had bought the milk that was in the refrigerator.
Tom Mary'nin buzdolabındaki sütü ne zaman satın aldığını merak etti.
Tom wondered if Mary was as nervous as he was.
Tom Mary'nin eskisi kadar sinirli olup olmadığını merak ediyordu.
Tom wondered what could have made Mary change her mind.
Tom Mary'nin fikrini neyin değiştirebileceğini merak ediyordu.
Tom wondered if Mary could speak French.
Tom Mary'nin Fransızca konuşup konuşamadığını merak etti.
Tom wondered how Mary had learned to speak French so well.
Tom Mary'nin Fransızcayı nasıl bu kadar iyi öğrendiğini merak ediyordu.
Tom wondered where Mary had spent the weekend.
Tom Mary'nin hafta sonunu nerede geçirdiğini merak etti.
Tom wondered who Mary had driven to the airport.
Tom Mary'nin havaalanına kimi götürdüğünü merak etti.
Tom wondered why it took Mary so long to get ready.
Tom Mary'nin hazırlanmasının neden bu kadar uzun sürdüğünü merak etti.
Tom wondered how many pairs of shoes Mary owned.
Tom Mary'nin kaç çift ayakkabısı olduğunu merak etti.
Tom wondered how many times Mary had been arrested.
Tom Mary'nin kaç kez tutuklandığını merak ediyordu.
Tom wondered how much tequila Mary could drink before she passed out.
Tom Mary'nin kendinden geçmeden önce ne kadar tekila içebileceğini merak etti.
Tom wondered if Mary liked him as much as he liked her.
Tom Mary'nin kendisinin onu sevdiği kadar çok onu sevip sevmediğini merak ediyordu.
Tom wondered where Mary had gone to high school.
Tom Mary'nin liseye nereye gittiğini merak etti.
Tom wondered how fast Mary could climb a ladder.
Tom Mary'nin merdivene ne kadar hızlı tırmanabileceğini merak etti.
Tom wondered what Mary was making in the kitchen.
Tom Mary'nin mutfakta ne yaptığını merak etti.
Tom was unsure what Mary would be like and he wondered whether she would get along with his friends.
Tom Mary'nin nasıl biri olacağından emin değildi ve onun arkadaşlarıyla geçinip geçinmeyeceğini merak etti.
Tom wondered how much Mary weighed.
Tom Mary'nin ne kadar çektiğini merak etti.
Tom wondered how much luggage Mary was planning to take.
Tom Mary'nin ne kadar bagaj almayı planladığını merak etti.
Tom wondered how soon Mary would have dinner ready.
Tom Mary'nin ne kadar kısa sürede akşam yemeğini hazırlayacağını merak etti.
Tom wondered when Mary would arrive.
Tom Mary'nin ne zaman varacağını merak etti.
Tom wondered why Mary was so mad.
Tom Mary'nin niçin çok kızgın olduğunu merak etti.
Tom wondered why Mary couldn't speak French any better than she did.
Tom Mary'nin niçin konuştuğundan daha iyi İngilizce konuşamadığını merak etti.
Tom wondered why Mary was so late.
Tom Mary'nin niçin o kadar geç kaldığını merak etti.
Tom wondered why Mary had not written.
Tom Mary'nin niçin yazmadığını merak etti.
Tom wondered if Mary was going to kiss him.
Tom Mary'nin onu öpüp öpmeyeceğini merak etti.
Tom wondered why Mary wouldn't French kiss him.
Tom Mary'nin onu niçin Fransız öpücüğüyle öpmeyeceğini merak etti.
Tom wondered if Mary would like the gift he bought her.
Tom Mary'nin onun aldığı hediyeden hoşlanıp hoşlanmadığını merak ediyordu.
Tom wondered whether Mary would like the gift he bought her.
Tom Mary'nin onun aldığı hediyeden hoşlanıp hoşlanmadığını merak ediyordu.
Tom wondered if he should pretend to appreciate the dinner Mary made for him.
Tom Mary'nin onun için yaptığı akşam yemeğini beğenmiş gibi yapması gerekip gerekmediğini merak ediyordu.
Tom wondered if what Mary said was true.
Tom Mary'nin söylediğinin doğru olup olmadığını merak ediyordu.
Tom wondered if Mary would think that eight in the morning was too early for him to open a bottle of wine.
Tom Mary'nin sabah sekizde onun bir şişe şarap açmasının çok erken olduğunu düşünüp düşünmediğini merak etti.
Tom wondered how many times Mary had been in trouble with the law.
Tom Mary'nin yasayla kaç kez başının belaya girdiğini merak ediyordu.
Tom wondered what happened to Mary.
Tom Mary'ye ne olduğunu merak etti.
Tom wondered how many times he'd have to tell Mary to clean her room before she finally did it.
Tom Mary'ye sonunda onu yapmadan önce kaç kez odasını temizlemesini söylemek zorunda kaldığını merak etti.
Tom wondered how long he'd have to wait for Mary.
Tom Mary'yi ne kadar beklemek zorunda kalacağını merak etti.
Tom wondered if he'd ever see Mary again.
Tom Mary'yi tekrar görüp görmeyeceğini merak ediyordu.
Tom noticed Mary's bracelet on her desk and wondered why she wasn't wearing it.
Tom masada Mary'nin bileziğini fark etti ve onu niçin takmadığını merak etti.
Tom wondered what had happened.
Tom ne olduğunu merak etti.
Tom wondered how deep the river was.
Tom nehrin ne kadar derin olduğunu merak etti.
Tom wondered why everyone was staring at him.
Tom niçin herkesin ona baktığını merak ediyordu.
Tom wondered if he had enough money to pay the bill.
Tom o faturayı ödemek için yeterli parası olup olmadığını merak etti.
Tom wondered how many minutes it would take him to run to the bus stop.
Tom onun otobüs durağına kadar koşmasının kaç dakika alacağını merak etti.
Tom wondered how many hours it took Mary to get ready for the party.
Tom parti için hazırlanmasının Mary'nin kaç saatini aldığını merak etti.
Tom wondered why Mary didn't tell him about it.
Tom, Mary'nin niçin ona ondan bahsetmediğini merak etti.
I wondered what had happened to Tom.
Tom'a ne olduğunu merak ettim.
I wondered what Tom wanted.
Tom'un ne istediğini merak ettim.
"What time is it?" he wondered.
As the tigers approached, we wondered who would be eaten first.
As the train came to a halt, all of the passengers wondered what was happening.
Baffled by Sherlock Holmes' cryptic remarks, Watson wondered whether Holmes was intentionally concealing his thoughts about the crime.
But most of all he wondered what her name was.
For years during First Contact, people on Earth wondered what the alien visitors might look like.
Have you ever wondered how many stars are in the sky?
Haven't you ever wondered what happened to Tom?
Having reached the end of this first sentence, in which the voodoo priestess had summoned them, they saw others and wondered how they could get to them together, inseparable Tom and Mary.
He wondered how many times the sun would rise before his salary would.
He wondered to himself why his wife had left him.
He wondered what to do about the wallet he was holding.
He wondered why his wife left him.
He wondered why they looked excited and tried to get their attention.
I always wondered if you'd come back.
I always wondered what that noise was.
I always wondered what that smell was.
I always wondered what was in your attic.
I wondered aimlessly to find something fun to do.
