whatever ile ilgili cümleler

You can do whatever you like.
İstediğini yapabilirsin.

Whatever you like.
İstediğiniz ne olursa olsun.

Do whatever you want.
İstediğinizi yapın.

You can eat whatever you want.
İstediğinizi yiyebilirsiniz.

The teacher has given Tom permission to do whatever he wants.
Öğretmen Tom'a istediğini yapma izni verdi.

Whatever are you doing here?
Allah aşkına, sen burada ne yapıyorsun?

I plan to throw all of this away. You may take whatever you like.
Bütün bunların hepsini atmayı planlıyorum. İstediğini alabilirsin.

Whatever has a beginning also has an end.
Başlangıcı olanın sonu da vardır.

Don't mind me, Tom. Just keep doing whatever it is you were doing.
Bana aldırma, Tom. Ne olursa olsun sadece yaptığını yapmaya devam et.

I'll do whatever you want me to do.
Ben senin yapmamı istediğin her şeyi yapacağım.

I will give you whatever is in this box.
Bu kutuda ne varsa sana vereceğim.

Do whatever you think is right.
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap.

You should do whatever you think is right.
Doğru olduğunu düşündüğün her şeyi yapmalısın.

I want you to do whatever you think is right.
Doğru olduğunu düşündüğün her şeyi yapmanı istiyorum.

I don't care what the doctor says. I'm going to eat whatever I want.
Doktorların ne dediği umrumda değil. Ne istersem yiyeceğim.

I shall not change my mind, whatever happens.
Fikrimi değiştirmeyeceğim, ne olursa olsun.

Wear whatever you want to wear.
Giymek istediğini giy.

You have nothing whatever to worry about.
Hakkında endişe edeceğin herhangi bir şey yok.

You have nothing whatever to be embarrassed about.
Hakkında mahcup olacağın herhangi bir şey yok.

You have nothing whatever to feel guilty about.
Hakkında suçlu hissedeceğin herhangi bir şey yok.

I'll get you whatever you want.
Her istediğini sana alacağım.

Whatever story I tell, my mom believes me.
Her ne hikaye anlatırsam, annem bana inanır.

Please help yourself to whatever you like.
Her ne istiyorsanız buyrun.

You can say whatever you want.
Her ne istiyorsanız söyleyebilirsiniz.

You can eat whatever you like.
Her ne istiyorsanız yiyebilirsiniz.

Do whatever you want to do.
Her ne yapmak istiyorsan yap.

I will do whatever you tell me to do.
Her ne yapmamı istersen yapacağım.

We'll always do whatever you say.
Her zaman dediğini yapacağız.

I have no plans whatever.
Hiç planım yok.

Whatever the origin is, Valentine's Day has had a long and romantic history.
Kökeni ne olursa olsun, Sevgililer Günü'nün uzun ve romantik bir öyküsü vardır.

I have no strong opinion about the matter, so whatever the majority thinks is good is OK with me.
Konuyla ilgili güçlü bir fikrim yok, bu yüzden çoğunluk neyin iyi olduğunu düşünüyorsa bana uyar.

Please get whatever you like.
Lütfen ne istersen al.

Tom goes along with whatever Mary says.
Mary ne derse desin Tom kabul eder.

You can say whatever you want to.
Ne İstersen söyleyebilirsin.

Whatever you say.
Ne dersen de.

We ought to be ready for whatever comes.
Ne gelirse gelsin hazırlıklı olmalıyız.

I'll do whatever it takes.
Ne gerekirse yapacağım.

Do whatever's required.
Ne gerekiyorsa yap.

Give Tom whatever he wants.
Ne isterse Tom'a ver.

We can do whatever we please.
Ne istersek yapabiliriz.

We can do whatever we want.
Ne istersek yapabiliriz.

Read whatever you like.
Ne istersen oku.

I will do whatever you wish.
Ne istersen onu yapacağım.

I will give you whatever you want.
Ne istersen sana vereceğim.

Ask whatever you want.
Ne istersen sor.

Ask whatever you want to.
Ne istersen sor.

You can do whatever you want to, of course.
Ne istersen yapabilirsin tabii ki de.

You can do whatever you want.
Ne istersen yapabilirsin.

Eat whatever you want.
Ne istersen ye.

You can drink whatever you want.
Ne isterseniz içebilirsiniz.

Eat whatever you like.
Ne isterseniz yiyin.

He may do whatever he wants to.
Ne istiyorsa yapabilir.

I'm going to allow Tom to do whatever he wants.
Ne istiyorsa yapması için Tom'a izin vereceğim.

You can take whatever you like.
Ne istiyorsan alabilirsin.

Help yourself to whatever you like.
Ne istiyorsanız onu alın.

I have no intention whatever of resigning.
Ne olursa olsun istifa etmeye niyetim yok.

I have no intention whatever of disturbing you.
Ne olursa olsun seni rahatsız etmeye niyetim yok.

I will stand by you whatever happens.
Ne olursa olsun yanında olacağım.

Whatever happens, I won't tell anybody about it.
Ne olursa olsun, hiç kimseye bunun hakkında bir şey anlatmayacağım.

Don't change your plans, whatever happens.
Ne olursa olsun, planlarınızı değiştirmeyin.

Whatever happens, keep calm.
Ne olursa olsun, sakin olun.

Whatever happens, I want you to know that I love you.
Ne olursa olsun, seni sevdiğimi bilmeni istiyorum.

Whatever he says, do not trust him.
Ne söylerse söylesin ona güvenme.

Whatever you say, I'll do it my way.
Ne söylersen söyle, ben onu kendi yolumla yapacağım.

Ask whatever you want to ask.
Ne sormak istersen sor.

Do whatever you can.
Ne yapabiliyorsan yap.

Whatever you do, don't tell Tom.
Ne yaparsan yap Tom'a anlatma.

Whatever you do, don't cry.
Ne yaparsan yap, ağlama.

Whatever you do, don't push this button.
Ne yaparsan yap, bu butona dokunma.

Whatever you do, don't pull this rope.
Ne yaparsan yap, bu ipi çekme.

Whatever you do, don't forget this.
Ne yaparsan yap, bunu unutma.

Whatever you do, don't blink.
Ne yaparsan yap, göz kırpma.

Whatever you do, don't smile.
Ne yaparsan yap, gülümseme.

Whatever you do, don't move.
Ne yaparsan yap, kımıldama.

Whatever you do, don't run.
Ne yaparsan yap, koşma.

Whatever you do, don't push that button.
Ne yaparsan yap, o butona basma.

Whatever you do, don't tell Tom about what we did.
Ne yaparsan yap, Tom'a ne yaptığımızı söyleme.

Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.
Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.

Take whatever you need.
Neye ihtiyacın varsa al.

Whatever I have is yours.
Neyim varsa senindir.

He accomplishes whatever he sets out to do.
O başladığı şeyi sonuçlandırır.

Whatever it is, I didn't do it.
O her ne ise, ben yapmadım.

Whatever she says is true.
O ne derse doğrudur.

I believe whatever he says.
O ne söylerse inanırım.

Do whatever he tells you.
O sana her ne söylerse yap.

She believes whatever he says.
O, onun her söylediğine inanır.

He believes whatever I say.
O, söylediğim her şeye inanır.

He listens to whatever you say.
O, sizin her dediğinizi dinler.

I have given to my son whatever he wants.
Oğluma herne isterse verdim.