weekend ile ilgili cümleler

In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.

We had a wonderful weekend.
Biz harika bir hafta sonu geçirdik.

We're having a three-day weekend this week.
Bu hafta üç günlük bir hafta sonu yaşıyoruz.

I need to go flat-hunting this weekend.
Bu hafta ev aramaya gitmeliyim.

I learned a lot this weekend.
Bu hafta sonu çok şey öğrendim.

Let's visit my grandpa this weekend.
Bu hafta sonu büyükbabamı ziyaret edelim.

Won't you come and see me this weekend?
Bu hafta sonu beni görmeye gelmeyecek misin?

I have to buy a car this weekend.
Bu hafta sonu bir araba almak zorundayım.

Would you like to do something this weekend?
Bu hafta sonu bir şey yapmak ister misin?

How about going to a disco this weekend?
Bu hafta sonu bir diskoya gitmeye ne dersin?

Are you free this weekend?
Bu hafta sonu boş musun?

Are you coming to Boston this weekend?
Bu hafta sonu Boston'a geliyor musun?

You can't go to Boston this weekend.
Bu hafta sonu Boston'a gidemezsin.

Do you think it'll be possible for you come over and help us this weekend?
Bu hafta sonu gelip bize yardım etmenizin mümkün olacağını düşünüyor musun?

Tom already has plans for this weekend.
Bu hafta sonu için Tom'un önceden planları var.

I'd like to take a small trip this weekend.
Bu hafta sonu küçük bir gezi yapmak istiyorum.

What're you going to do this weekend?
Bu hafta sonu ne yapacaksın?

I'd love to hang out with you this weekend.
Bu hafta sonu seninle takılmak isterim.

Tom has to stay in Boston this weekend.
Bu hafta sonu Tom'un Boston'da kalması gerek.

Let's go hiking this weekend.
Bu hafta sonu yürüyüşe gidelim.

How about going for a swim this weekend?
Bu hafta sonu yüzmeye ne dersin?

Is there anything special you want to do this weekend?
Bu hafta sonu yapmak istediğin özel bir şey var mı?

Could you lend me some money until this weekend?
Bu hafta sonuna kadar bana biraz ödünç para verir misin?

I have to work this weekend.
Bu hafta sonunda çalışmam gerekiyor.

I am going to spend this weekend in Hawaii.
Bu hafta sonunu Hawaii geçireceğim.

My brother goes fishing every weekend.
Erkek kardeşim her hafta sonu balık tutmaya gider.

Have a nice weekend.
Güzel bir hafta sonu geçirin.

What happened to that friend of yours that you introduced me to last weekend?
Geçen hafta bana tanıştırdığın senin şu arkadaşına ne oldu?

We were at John's house last weekend.
Geçen hafta sonu John'un evindeydik.

How was last weekend, Nancy?
Geçen hafta sonu nasıldı, Nancy ?

I wanted to go ice fishing with you last weekend.
Geçen hafta sonu seninle buz balıkçılığına gitmek istiyordum.

I should've gone camping with you guys last weekend.
Geçen hafta sonu siz arkadaşlarla kamp yapmaya gitmeliydim.

I saw Tom last weekend at the club.
Geçen hafta sonu Tom'u kulüpte gördüm.

Let's go get snockered like we did last weekend.
Geçen hafta yaptığımız gibi gidip kör kütük sarhoş olalım.

We should do something together next weekend.
Gelecek hafta sonu birlikte bir şey yapmalıyız.

I said I might be going to Boston next weekend.
Gelecek hafta sonu Boston'a gidiyor olabileceğimi söyledim.

What do you want to do next weekend?
Gelecek hafta sonu ne yapmak istiyorsun?

I've agreed to help Tom next weekend.
Gelecek hafta sonu Tom'a yardım etmeyi kabul ettim.

They don't go to school at the weekend.
Hafta sonları okula gitmezler.

Are you staying there for the weekend?
Hafta sonu boyunca orada kalacak mısın?

He took adequate clothes for a weekend trip.
Hafta sonu gezisi için yeterince kıyafet aldı.

I'm going to Izu over the weekend.
Hafta sonu Izu'ya gidiyorum.

I'm going to the country for the weekend.
Hafta sonu için kırsal alana gideceğim.

What are your weekend plans?
Hafta sonu planlarınız nedir?

He often stays away from home on the weekend.
Hafta sonu sık sık evden uzakta kalır.

What're your plans for the weekend?
Hafta sonun için planların nedir?

How was your weekend?
Hafta sonun nasıl geçti?

I have lots of work to clear up by the weekend.
Hafta sonuna kadar halledecek çok işim var.

I have a lot of work to clear up by the weekend.
Hafta sonuna kadar halledecek çok işim var.

Did you have fun over the weekend?
Hafta sonunda eğlendin mi?

See you on the weekend.
Hafta sonunda görüşürüz.

What'll you be doing over the weekend?
Hafta sonunda ne yapıyor olacaksın?

What are you going to do over the weekend?
Hafta sonunda ne yapacaksın?

What did you do over the weekend?
Hafta sonunda ne yaptın?

I enjoyed playing tennis over the weekend.
Hafta sonunda tenis oynamayı sevdim.

I spent the weekend with my friends.
Hafta sonunu arkadaşlarımla geçirdim.

We spent the weekend with friends.
Hafta sonunu arkadaşlarla geçirdik.

I'm going to spend the weekend in Boston.
Hafta sonunu Boston'da geçireceğim.

I am going to spend the weekend in Kanazawa.
Hafta sonunu Kanazawa'da geçireceğim.

She spent the weekend by herself.
Hafta sonunu tek başına geçirdi.

I am going to spend the weekend in Tokyo.
Hafta sonunu Tokyo'da geçireceğim.

I spent the weekend reading a long novel.
Hafta sonunu uzun bir roman okuyarak geçirdim.

Have a great weekend.
Harika bir hafta sonu geçirin.

We all anticipate seeing you next weekend.
Hepimiz gelecek hafta seni görmeyi umuyoruz.

We go out together every weekend.
Her hafta sonu birlikte dışarı çıkarız.

We used to go skating every weekend.
Her hafta sonu paten yapmaya giderdik.

Have a good weekend everyone.
Herkese iyi bir hafta sonu dilerim.

Jane had a very boring weekend.
Jane çok sıkıcı bir hafta sonu geçirdi.

Jane spent a very flat weekend.
Jane durgun bir hafta sonu geçirdi.

Tom can't go to the beach this weekend with you because he has a bad cold.
Kötü üşüttüğünden dolayı, Tom bu hafta sonu seninle plaja gelemez.

Kate stays in Izu over the weekend.
Kate hafta sonu boyunca Izu'da kalır.

Please remember to come and see us this weekend.
Lütfen bu hafta sonu bizi görmeye gelmeyi unutma.

Unfortunately, I broke my leg, so I can't go skiing with you this weekend.
Ne yazık ki, bacağımı kırdım, bu yüzden bu hafta sonu sizinle kayak yapmaya gidemem.

He comes home almost every weekend.
Neredeyse her hafta sonu eve gelir.

She plays golf every weekend.
O, her hafta sonu golf oynar.

Would you like to go out with me this weekend, Rumiko?
Rumiko, bu hafta sonu, benimle dışarı çıkmak ister misiniz?

I was just wondering if any of you are planning to go to our high school reunion this weekend.
Sizlerden herhangi birinin bu hafta sonu bizim lise toplantısına gitmeyi planlayıp planlamadığınızı sadece merak ediyordum.

The cold weather is expected to last until the weekend.
Soğuk havanın hafta sonuna kadar sürmesi bekleniyor.

Let's spend all weekend together.
Tüm hafta sonunu birlikte geçirelim.

Tom is going on a ski trip next weekend.
Tom önümüzdeki hafta sonu bir kayak gezisine gidiyor.

Tom persuaded his mother to lend him the car for the weekend.
Tom annesini hafta sonu için arabasını ödünç vermeye ikna etti.

Tom should definitely go visit Mary next weekend.
Tom bir sonraki hafta sonu kesinlikle Mary'yi ziyarete gitmeli.

Tom asked me out this weekend.
Tom bu hafta sonu beni davet etti.

Tom was with his family last weekend.
Tom geçen hafta sonu ailesiyle birlikteydi.

Tom went to a wedding last weekend.
Tom geçen hafta sonu bir düğüne gitti.

Tom went to a costume party last weekend.
Tom geçen hafta sonu bir kostüm partisine gitti.

Tom didn't go out last weekend.
Tom geçen hafta sonu dışarı çıkmadı.

Tom didn't study at all last weekend.
Tom geçen hafta sonu hiç çalışmadı.

Tom cleaned his room last weekend.
Tom geçen hafta sonu odasını temizledi.