Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Aksine olan Unlike kelimesinin kullanıldığı toplam 43 adet cümle bulundu. Unlike ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Unlike kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

The two brothers are quite unlike in their appearance.
İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı.

My companions were watching me in silence and, unlike other times when my wonder had made them laugh, they remained serious.
Arkadaşlarım beni sessizce izliyorlardı ve, benim şaşkınlığımın onları güldürdüğü diğer zamanların aksine , onlar ciddi kaldılar.

Bill is completely unlike his brother.
Bill kardeşinden tamamen farklıdır.

Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.
Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.

Unlike my brother, I cannot swim.
Erkek kardeşimin aksine, ben yüzemem.

Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in.
Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu.

The sisters are quite unlike.
Kız kardeşler oldukça farklıdır.

Football originally meant "a game played with a ball on foot" - unlike a game played on horseback, such as polo.
Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti.

And unlike Oshin, they do complain although certainly not at work and generally not in public.

Boston is cold for me, unlike Chicago.

El Carnicero harvests organs and disposes of bodies for a living, working in the shadows, unlike many of his associates.