He is, if anything, tall.
İllede fark aranacaksa, o uzundur.
You're so tall.
Çok uzunsun.
My elder brother is really tall, about 1.8m.
Ağabeyim gerçekten uzun boylu, yaklaşık 1.80m.
I know those tall girls quite well.
Şu uzun boylu kızları oldukça iyi tanırım.
That tall boy saved the drowning child.
Şu uzun genç boğulan çocuğu kurtardı.
Look at that tall building.
Şu yüksek binaya bak.
You see that tall building over there, don't you?
Şuradaki yüksek binayı görüyorsun değil mi?
The last to leave was a tall man, with a pale face and smooth, black hair.
Ayrılacak son kişi soluk yüzlü,düz siyah saçlı, uzun bir adamdı.
I'm as tall as my father.
Babam kadar uzun boyluyum.
My father is tall.
Babam uzun boylu.
Your father is tall.
Baban uzun boylu.
Her father is tall.
Babası uzun boyludur.
Our basketball team is recruiting tall boys.
Basketbol takımımız uzun boylu erkekleri alıyor.
In basketball, tall players have an advantage.
Basketbolda uzun oyuncuların avantajı vardır.
I'm 1.9 meters tall.
Ben 1.90 boyundayım.
I am six feet tall.
Ben altı fit boyundayım.
I am five feet, two inches tall.
Ben beş fit, iki inç boyundayım.
I met a tall man named Ken.
Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım.
I'm not as tall as he is.
Ben onun kadar uzun boylu değilim.
I'm as tall as he is.
Ben onun kadar uzun boyluyum.
I'm not as tall as you.
Ben senin kadar uzun değilim.
I'm as tall as you.
Ben sizin kadar uzun boyluyum.
I'm as tall as Tom.
Ben Tom kadar uzunum.
I'm not tall.
Ben uzun boylu değilim.
I am tall.
Ben, uzun boyluyum.
Do you think I'm too tall?
Benim çok fazla uzun boylu olduğumu düşünüyor musunuz?
My brother is very tall.
Benim erkek kardeşim çok uzun.
You're as tall as I am.
Benim kadar uzunsun.
Bill is not as tall as Bob.
Bill Bob kadar uzun değil.
Bill is as tall as Jack.
Bill, Jack kadar uzun boylu.
Most basketball players are very tall.
Birçok basketbol oyuncuları çok uzundur.
There are many tall buildings.
Birçok yüksek bina var.
There are a lot of tall buildings in Boston.
Boston'da çok sayıda yüksek bina var.
Are there a lot of tall buildings in Boston?
Boston'da bir sürü yüksek binalar var mı?
How tall are you, and how much do you weigh?
Boyunuz ne kadar, ve kilonuz ne kadar?
This is a very tall tree.
Bu çok uzun bir ağaç.
This tree is tall.
Bu ağaç uzun.
This tree is about as tall as that one.
Bu ağaç yaklaşık şu ağaç kadar uzundur.
What a tall tree this is!
Bu ne kadar uzun bir ağaç!
He's too tall to stand up straight in this room.
Bu odada düz oturmak için çok uzun.
Who is this tall blond man?
Bu uzun boylu sarışın adam kim?
That tall building across the street is where Tom works.
Caddenin karşısındaki o yüksek bina Tom'un çalıştığı yerdir.
She saw a tall man yesterday.
Dün o, uzun bir adam gördü.
No other mountain in the world is as tall as Mt. Everest.
Dünyada Everest dağı kadar yüksek başka bir dağ yoktur.
Is your wife tall?
Eşin uzun mu?
How tall is your youngest brother?
En küçük erkek kardeşinin boyu ne kadar?
He is not as tall as his brother.
Erkek kardeşi kadar uzun değildir.
How tall is your brother?
Erkek kardeşinin boyu ne kadar?
There is a tall tree in front of my house.
Evimin önünde uzun bir ağaç var.
Mt. Fuji is not as tall as Mt. Everest.
Fuji Dağı Everest Dağı kadar yüksek değildir.
The beautiful woman is tall.
Güzel kadın uzun boyludur.
Last year's Miss Universe winner is very tall.
Geçen yılın Miss Universe birincisi çok uzun.
Walk tall, son.
Gururlu ol oğlum.
Jane is not as tall as Mary.
Jane, Mary kadar uzun değil.
Jim is about as tall as Bill.
Jim yaklaşık Bill kadar uzun boylu.
John is very tall. He stands about seven feet.
John çok uzun boylu. O, yaklaşık yedi fit duruyor.
You are as tall as my sister.
Kızkardeşim kadar uzunsun.
The bridge is very long and very tall.
Köprü çok uzun ve çok yüksek.
The woman is tall.
Kadın uzundur.
My brother is not as tall as Jiro.
Kardeşim Jiro kadar uzun boylu değil.
My town is surrounded by tall mountains.
Kasabam yüksek dağlarla çevrilidir.
Kate is not as tall as Anne.
Kate Anne kadar uzun değil.
Ken is as tall as Bill.
Ken Bill kadar uzun boylu.
Ken is tall, but I'm not.
Ken uzun boylu, ama ben değilim.
Kumiko is as tall as Tom.
Kumiko Tom kadar uzundur.
Mary is not as tall as he is.
Mary onun kadar uzun değildir.
Mary is as tall as Tom is.
Mary Tom kadar uzundur.
Mary is tall.
Mary uzun boylu.
Meg is as tall as Ken.
Meg Ken kadar uzun boylu.
How tall you are!
Ne kadar uzunsun!
How tall are you?
Ne kadar uzunsun?
What a tall boy he is!
Ne uzun boylu bir genç!
I'm almost as tall as Tom.
Neredeyse Tom kadar uzunum.
There are a lot of tall buildings in New York.
New York'ta çok sayıda yüksek binalar vardır.
He was very tall, so I recognized him at once.
O çok uzundu, bu yüzden onu derhal tanıdım.
That town has many tall buildings.
O şehirde bir sürü yüksek bina var.
He is as tall as his father.
O babası kadar uzundur.
He is five feet tall.
O beş fit boyunda.
He is older than I by two years, but less tall than I.
O benden iki yıl daha büyüktür fakat benden daha az uzundur.
She is as tall as I.
O benim kadar uzun boylu.
I'm pretty sure that tower is 330 meters tall.
O kulenin 330 metre uzunluğunda olduğundan çok eminim.
He is not so tall.
O o kadar uzun boylu değil.
She is as tall as you.
O senin kadar uzun boylu.
What's that tall building?
O uzun bina nedir?
He is a tall boy.
O uzun bir çocuk.
That tall man is Mr. Smith.
O uzun boylu adam Bay Smith'dir.
He's a tall boy.
O uzun boylu bir çocuk.
He was a tall man.
O uzun boylu bir adamdı.
She is not tall.
O uzun boylu değil.
He is tall and lean.
O uzun boylu ve zayıf.
He's tall and thin.
O uzun boylu ve zayıf.
He was a tall, thin man.
O uzun boylu, zayıf bir adamdı.
He is tall and looks strong.
O uzun boyludur ve güçlü görünüyor.