Spring follows winter.
İlk bahar kışı izler.
Spring is coming soon.
İlk bahar yakında geliyor.
Spring is over and summer has come.
İlkbahar bitti ve yaz geldi.
Spring is in the air.
İlkbahar geldi.
When spring comes, the days get longer day by day.
İlkbahar geldiği zaman günler gün be gün uzar.
Spring is coming.
İlkbahar geliyor.
Spring is the best season to visit Kyoto.
İlkbahar Kyoto'yu ziyaret etmek için en iyi mevsim.
Spring will come soon.
İlkbahar yakında gelecek.
I prefer spring to fall.
İlkbaharı sonbahara tercih ederim.
I prefer spring to autumn.
İlkbaharı Sonbahara tercih ederim.
I like spring better than fall.
İlkbaharı Sonbahardan daha çok severim.
Spring is followed by summer.
İlkbaharı Yaz izler.
When is the first day of spring?
İlkbaharın ilk günü ne zaman?
One afternoon in late spring, Tom went out for a swim and was never seen again.
İlkbaharın sonlarında bir öğleden sonra, Tom yüzmek için dışarı çıktı ve tekrar asla görülmedi.
In spring everything looks bright.
İlkbaharda her şey parlak görünür.
In spring, everyone wakes up early.
İlkbaharda herkes erken kalkar.
In the spring, when the days grew longer and the sun warmer, she waited for the first robin to return from the south.
İlkbaharda, günler daha uzadığında ve güneş daha ısındığında, o, ilk nar bülbülünün güneyden dönüşünü bekledi.
In Switzerland, spring comes in May.
İsviçre'de İlkbahar mayıs ayında gelir.
My kids have their spring break soon.
Çocuklarımın yakında bahar tatilleri var.
She is going to Sendai this spring.
Önümüzdeki İlkbaharda Sendai'ye gidiyor.
I'm going to Boston next spring.
Önümüzdeki bahar Boston'a gidiyorum.
Next spring I want to go to Hawaii.
Önümüzdeki bahar Hawaii'ye gitmek istiyorum.
The soldiers could do nothing until spring.
Askerler bahara kadar hiçbir şey yapamadı.
My father is retiring next spring.
Babam önümüzdeki İlkbaharda emekli oluyor.
Spring will be here before long.
Bahar çok geçmeden burada olacak.
Spring is just around the corner.
Bahar çok yakında geliyor.
Spring has come early this year.
Bahar bu yıl erken geldi.
Spring is late coming this year.
Bahar bu yıl geç geliyor.
Spring will be late.
Bahar geç olacak.
Spring has come.
Bahar geldi.
It's spring.
Bahar geldi.
Spring arrived.
Bahar geldi.
Spring is here.
Bahar geldi.
It was a little too muggy for spring.
Bahar için biraz fazla bunaltıcıydı.
I am going to work during the spring vacation.
Bahar tatili boyunca çalışacağım.
I'm going to work during the spring vacation.
Bahar tatili boyunca çalışacağım.
How long is your spring vacation?
Bahar tatilin ne kadar sürer?
Spring is around the corner.
Bahar yakındır.
I love spring.
Baharı severim.
I prefer spring to summer.
Baharı yaza tercih ederim.
I'm looking forward to the return of spring.
Baharın gelişini dört gözle bekliyorum.
With the coming of spring, everything is gradually coming to life again.
Baharın gelmesiyle birlikte her şey yavaş yavaş yeniden hayata dönüyor.
Abraham Lincoln was assassinated in the spring.
Baharda Abraham Lincoln suikast sonucu öldürüldü.
A great many tourists visit Kyoto in spring.
Baharda pek çok turist Kyoto'yu ziyaret eder.
Some flowers bloom in the spring and other flowers bloom in the fall.
Bazı çiçekler Baharda, bazıları sonbaharda açarlar.
I do not like spring.
Ben baharı sevmiyorum.
I returned to my home this spring.
Ben bu bahar benim evime döndüm.
I took a cooking class last spring and learned to bake bread.
Ben geçen baharda bir aşçılık dersi aldım ve ekmek pişirmeyi öğrendim.
Spring is my favorite season.
Benim en sevdiğim mevsim bahardır.
Many plants bloom in the spring.
Birçok bitki ilkbaharda çiçek açar.
Many beautiful flowers bloom in spring.
Birçok güzel çiçekler İlkbaharda çiçek açar.
Many tourists visit Kyoto in the spring.
Birçok turist İlkbaharda Kyoto'yu ziyaret eder.
These flowers bloom in spring.
Bu çiçekler İlkbaharda çiçek açarlar.
There are many new programs to watch this spring.
Bu bahar izlenecek birçok yeni program var.
According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring.
Bu dergiye göre, benim sevdiğim sanatçı gelecek bahar bir jazz müzisyeni ile evlenecek.
I look forward to seeing them this spring.
Bu ilkbahar onları görmek için sabırsızlanıyorum.
This park is at its best in spring.
Bu park, bahar ayında en iyi durumundadır.
Today is the first day of spring.
Bugün ilkbaharın ilk günü.
Burr traveled west in the spring of 1805.
Burr 1805'in ilkbaharında batıya gitti.
The wedding will take place next spring.
Düğün, önümüzdeki bahar gerçekleşecek.
I like spring the best.
En çok İlkbaharı severim.
It was early spring, so there weren't many customers.
Erken ilkbahardı, bu yüzden çok sayıda müşteri yoktu.
I moved to Boston last spring.
Geçen bahar Boston'a taşındım.
Spring has come later this year compared with last year.
Geçen yılla karşılaştırıldığında bahar bu yıl geç geldi.
Spring has come early this year compared with last year.
Geçen yılla karşılaştırıldığında, bahar bu yıl erken geldi.
I hope to graduate from university next spring.
Gelecek bahar üniversiteden mezun olayı umuyorum.
I'd like to graduate next spring.
Gelecek bahar mezun olmak istiyorum.
I want to go to Hawaii next spring.
Gelecek baharda Hawai'ye gitmek istiyorum.
Cuckoos visit here in spring.
Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.
Which do you prefer, spring or autumn?
Hangisini tercih edersiniz, İlkbaharı mı yoksa Sonbaharı mı?
It's not spring yet.
Henüz ilkbahar değil.
Every spring the river floods here.
Her İlkbaharda nehir burada taşar.
Have you ever been to Boston in the spring?
Hiç baharda Boston'a gittin mi?
Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?
Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun?
Winter changed to spring.
Kış bahara döndü.
Spring comes between winter and summer.
Kış ve Yaz arasında İlkbahar gelir.
Spring comes after winter.
Kıştan sonra İlkbahar gelir.
The countryside is beautiful in the spring.
Kırsal İlkbaharda güzeldir.
The town is famous for its hot spring.
Kasaba kaplıcası ile ünlüdür.
I like spring the best of the seasons.
Mevsimlerden en çok ilkbaharı severim.
At last, spring has come to this part of Japan.
Nihayet, Japonya'nın bu bölümüne bahar geldi.
Getting into a hot spring at Norikura is great.
Norikura'da kaplıcaya girmek harikadır.
He's no spring chicken.
O artık genç değil.
She will be a college student next spring.
O, önümüzdeki İlkbaharda bir üniversite öğrencisi olacak.
He took up golf this spring.
O, bu bahar golf çalışmaya başladı.
He graduated from high school this spring.
O, bu bahar liseden mezun oldu.
He will have been teaching for thirty years this spring.
O, bu bahar otuz yıldır öğretmenlik yapıyor olacak.
He entered Tokyo University this spring.
O, bu bahar Tokyo Üniversitesine girdi.
He retires next spring.
O, gelecek bahar emekli olur.
School begins in spring.
Okul baharda başlar.
School begins in the spring.
Okul ilkbaharda başlıyor.
They satisfied their thirst at the spring.
Pınarda susuzluklarını giderdiler.
Taro and Hanako are going to get married next spring.
Taro ve Hanako önümüzdeki bahar evlenecekler.
By chance, I found a hot spring.
Tesadüfen, bir kaplıca buldum.
Tom put a Band-Aid over his small tattoo of a spider so he would be allowed into a Japanese hot spring.
Tom bir Japon kaplıcasına girebilmek için küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırdı.
Tom is thinking of going to Boston next spring.
Tom gelecek baharda Boston'a gitmeyi planlıyor.
Tom and Mary got married this spring.
Tom ve Mary bu bahar evlendi.
Tom and Mary are going to tie the knot this spring.
Tom ve Mary bu bahar evlenecekler.