We played on the same soccer team.
Aynı futbol takımında oynadık.
Some boys play tennis and others play soccer.
Bazı delikanlılar tenis oynar diğerleri futbol.
I'm good at soccer.
Ben futbolda iyiyim.
I often play soccer after school.
Ben sık sık okuldan sonra futbol oynarım.
I enjoy watching soccer on TV.
Ben televizyonda futbol izlemekten hoşlanırım.
In my opinion, soccer is a great sport.
Bence, futbol mükemmel bir spor.
My favorite sport is soccer.
Benim en sevdiğim spor futboldur.
If there are people who like baseball, then there are people who like soccer, as well.
Beyzbolu seven insanlar varsa, o zaman futbolu seven insanlar da vardır.
Mary injured her foot in a soccer game.
Bir futbol oyununda Mary ayağını yaraladı.
A soccer team consists of eleven players.
Bir futbol takımı on bir kişiden oluşur.
How much does a soccer ball weigh?
Bir futbol topunun ağırlığı ne kadar?
We are soccer players.
Biz futbolcularız.
Would you like to play soccer with us?
Bizimle futbol oynamak ister misin?
Do you want to play soccer with us?
Bizimle futbol oynamak ister misin?
Bob seems excited about watching the soccer game.
Bob futbol oyunu izleme hakkında çoşkulu görünüyordu.
We played soccer yesterday.
Dün futbol oynadık.
I played soccer yesterday.
Dün futbol oynadım.
I got Tom a soccer ball for his birthday.
Doğum günü için Tom'a bir futbol topu aldım.
I like soccer best.
En çok futbolu severim.
Eric is on our soccer team.
Eric bizim futbol takımında.
My favorite soccer player is Shinji Ono.
Favori futbol oyuncum Shinji Ono'dur.
Soccer is more popular than baseball.
Futbol beyzboldan daha popüler.
Soccer is a team sport.
Futbol bir takım sporudur.
Soccer is the most popular sport in Brazil.
Futbol Brezilyada en popüler spor.
Soccer is the most popular in Brazil.
Futbol Brezilya'da en popülerdir.
Soccer is an old game.
Futbol eski bir oyundur.
Soccer is an exciting game.
Futbol heyecan verici bir oyundur.
Soccer is an exciting sport.
Futbol heyecan verici bir spordur.
Soccer is an exciting sport.
Futbol heyecan verici bir spordur.
Soccer is very popular among Japanese students.
Futbol Japon öğrenciler arasında çok popüler.
Soccer is more popular in Japan than it used to be.
Futbol Japonya'da eskisinden daha popüler.
It is interesting to play soccer.
Futbol oynamak ilginçtir.
We like playing soccer.
Futbol oynamaktan hoşlanırız.
I like to play soccer.
Futbol oynamayı severim.
Do you play soccer?
Futbol oynar mısın?
He broke his arm playing soccer.
Futbol oynarken kolunu kırdı.
Let's play soccer.
Futbol oynayalım.
We play soccer.
Futbol oynuyoruz.
I love watching soccer games.
Futbol oyunlarını izlemeyi severim.
The soccer game attracted a large crowd.
Futbol oyunu büyük bir kalabalığı cezbetti.
The soccer game is tomorrow.
Futbol oyunu yarın.
Our soccer game will be postponed.
Futbol oyunumuz ertelenecek.
Soccer is the most popular of all sports.
Futbol tüm sporların en popüleridir.
The soccer team is led by Tom.
Futbol takımı Tom tarafından yönetiliyor.
Our soccer team won every game last season.
Futbol takımımız geçen sezon tüm maçları kazandı.
Our soccer team beat all the other teams in the town.
Futbol takımımız kasabadaki diğer takımların tümünü yendi.
Soccer is more popular than tennis.
Futbol tenisten daha popüler.
Do you play soccer or rugby?
Futbol ya da ragbi oynar mısın?
Soccer is not necessarily confined to men.
Futbol zorunlu olarak erkeklerle sınırlı değildir.
I don't understand his obsession with soccer.
Futbola olan saplantısını anlamıyorum.
The soccer player kicked the ball.
Futbolcu topa tekme attı.
Soccer players make a lot of money.
Futbolcular çok para kazanır .
France won the World Cup in soccer in 1998.
Futbolda dünya kupasını 1998'de Fransa kazandı.
I hate soccer.
Futboldan nefret ediyorum.
I am really into soccer.
Futbolla gerçekten ilgiliyim.
I prefer soccer to baseball.
Futbolu beyzbola tercih ederim.
Who's your favorite soccer player?
Gözde futbol oyuncun kim?
What's your favorite soccer team?
Gözde futbol takımın nedir?
I often played soccer when I was young.
Gençken sık sık futbol oynardım.
How many times a week does the soccer team practice?
Haftada kaç kez futbol takımı çalışma yapar?
We play soccer every Saturday.
Her cumartesi futbol oynarız.
We play soccer every Saturday.
Her cumartesi futbol oynarız.
I play soccer every day.
Her gün futbol oynarım.
Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
Joseph can't play soccer. He trips on the ball and mixes everything up.
Joseph futbol oynayamaz. Top ayağına dolaşır ve her şeyi karman çorman eder.
Ken plays soccer every day.
Ken her gün futbol oynar.
Please explain the rules of soccer to me.
Lütfen bana futbolun kurallarını açıklayın.
I am on our high school soccer team.
Lisemizin futbol takımındayım.
Mary plays soccer.
Mary futbol oynuyor.
We have a soccer tournament in May.
Mayıs ayında bir futbol turnuvamız var.
What I know about morals, I owe to soccer.
Moral'in ne demek olduğunu, futbola borçluyum.
Let's put together a pro-soccer team for Nagasaki!
Nagasaki yanlısı bir futbol takımı kuralım.
I know how to play soccer.
Nasıl futbol oynanır bilirim.
How long have you played soccer?
Ne kadar süre futbol oynadın?
The most popular sports in that country are soccer, speedway and ski jumping.
O ülkedeki en popüler sporlar futbol, motorsiklet yarışı ve kayakla atlamadır.
She became infatuated with a German soccer player.
O bir Alman futbol oyuncusuna aşık oldu.
She's a soccer champion.
O bir futbol şampiyonudur.
He is a soccer player.
O bir futbol oyuncusu.
He plays soccer.
O futbol oynar.
He likes soccer.
O futbolu seviyor.
She doesn't like soccer.
O futbolu sevmez.
That primary school has a strong soccer team.
O ilkokulun güçlü bir futbol takımı var.
He wants to play soccer this afternoon.
O, bu öğleden sonra futbol oynamak istiyor.
He belongs to the soccer club.
O, futbol kulübüne ait.
He likes playing soccer.
O, futbol oynamayı sever.
He is good at soccer.
O, futbolda iyi.
He's really into soccer.
O, futbolu çok seviyor.
I am going to play soccer after school.
Okuldan sonra futbol oynayacağım.
We will play soccer after school.
Okuldan sonra futbol oynayacağız.
I've been playing soccer since I was fifteen.
Onbeş yaşımdan beri futbol oynuyorum.
They play soccer.
Onlar futbol oynar.
His brother is a famous soccer player.
Onun erkek kardeşi ünlü bir futbolcudur.
