I want to rent an apartment with two rooms.
İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.
I would also like to rent a car.
Ayrıca bir araba kiralamak istiyorum.
I rent a room by the month.
Ben bir aylığına bir oda kiraladım.
We're going to rent a car and drive to Boston.
Bir araba kiralayacağız ve Boston'a gideceğiz.
Did you rent an apartment?
Bir daire kiraladın mı?
I'd like to rent a house.
Bir ev kiralamak istiyorum.
I need to rent a room.
Bir oda kiralamam gerekiyor.
We have to rent a room to hold the party in.
Biz, partiyi düzenlemek için bir oda kiralamak zorundayız.
We need to rent a room for our party.
Bizim parti için bir yer kiralamalıyız.
We have to rent a room for our party.
Bizim partimiz için bir oda kiralamamız gerekir.
I forgot to pay my rent this month.
Bu ay kiramı ödemeyi unuttum.
I may not be able to pay my rent this month.
Bu ay kiramı ödeyemiyebilirim.
I lent Mary the money to pay this month's rent.
Bu ayın kirasını ödemesi için Mary'ye ödünç para verdim.
I wonder how I'll pay the rent this month.
Bu ayki kirayı nasıl ödeyeceğimi merak ediyorum.
This house is for rent.
Bu ev kiralıktır.
This house will rent easily.
Bu ev kolayca kiralanır.
This room is for rent.
Bu oda kiralık.
Do you know anybody around here who has a place to rent?
Buralarda kiralamak için bir yeri olan birini tanıyor musunuz?
Carol is driving a rent-a-car.
Carol kiralık bir araba sürüyor.
We rent the flat.
Daireyi kiraladık.
You have to give three months' rent as a deposit.
Depozito olarak üç aylık kira vermelisiniz.
Is it possible to rent equipment?
Ekipman kiralamak mümkün müdür?
They argued a little about the rent.
Ev kirası hakkında biraz çekiştiler.
We were shocked when the landlord raised our rent by $200.00 a month.
Ev sahibi kiramızı ayda 200.00 dolara yükselttiği zaman şok olduk.
The landlord says he wants to raise the rent.
Ev sahibi kirayı yükseltmek istediğini söylüyor.
Do you want to rent your house?
Evini kiraya vermek istiyor musun?
We will increase the rent next month.
Gelecek ay kirayı artıracağız.
It cost him 50 dollars to rent a car in Hawaii.
Hawaii'de bir araba kiralamak ona elli dolara mal oldu.
You're supposed to always pay your rent on the first of the month.
Her zaman ayın ilk günü kiranı ödemen gerekiyor.
I'd like to rent a compact car.
Küçük bir araba kiralamak istiyorum.
The rent is very reasonable.
Kira çok makul.
The rent is very high.
Kira çok yüksek.
The rent is paid for six months.
Kira altı aylık ödenir.
I can pay no more than $50 a week for rent.
Kira için haftada 50 dolardan daha fazla ödeyemem.
How much is the rent?
Kira ne kadar?
I am looking for a house to rent.
Kiralık bir ev arıyorum.
I am looking out for a house to rent.
Kiralık bir ev arıyorum.
We have a house for rent.
Kiralık bir evimiz var.
I'm looking for a room for rent.
Kiralık bir oda arıyorum.
I'd like to see the car before I rent it.
Kiralamadan önce arabayı görmek isterim.
I'm looking for an apartment to rent.
Kiralamak için bir apartman dairesi arıyorum.
I need to pay my rent.
Kiramı ödemem gerekiyor.
I can't pay my rent.
Kiramı ödeyemem.
I heard they're going to raise our rent.
Kiramızı yükselteceklerini duydum.
You're a month behind in your rent.
Kiranı bir ay geciktirdin.
You're a month behind with your rent.
Kiranı bir ay geciktirdin.
Pay your rent in advance.
Kiranı peşin ödemelisin.
You should pay your rent in advance.
Kiranı peşin olarak ödemelisin.
I had to lend Tom money so he could pay his rent.
Kirasını ödeyebilsin diye Tom'a parayı ödünç vermek zorunda kaldım.
Have you paid the rent?
Kirayı ödedin mi?
He evicted the existing tenants by taking them to court for non-payment of back rent.
Mevcut kiracıları birikmiş kira borcunu ödemedikleri için mahkemeye vererek tahliye etti.
Where can I rent a car?
Nerede bir araba kiralayabilirim.
Where can I rent a costume?
Nereden bir giysi kiralayabilirim?
She is behind in her rent.
O kira ödemesini geciktirdi.
He is way behind on his rent.
O, çadırının oldukça arkasındadır.
He always seems to be living rent-free in somebody's house.
O, her zaman birinin evinde kira vermeden yaşıyor gibi görünüyor.
He has not paid his portion of the rent.
O, kira payını ödemedi.
She agreed that she would pay half the rent.
O, kiranın yarısını ödemeyi kabul etti.
I owe two months' rent for my room.
Odam için iki aylık kira borçluyum.
They rent the car by the hour.
Onlar saatliğine araba kiraladılar.
Let's rent a bike there.
Orada bir bisiklet kiralayalım.
Let's rent bicycles over there.
Orada bisikletler kiralayalım.
I'm interested in that house you've got for rent on Park Street.
Park Caddesinde sahip olduğun o kiralık eve ilgi duyuyorum.
Can I rent rackets?
Raketleri kiralayabilir miyim?
You can rent a boat by the hour.
Saatlik olarak bir tekne kiralayabilirsiniz.
I just paid this month's rent to the landlord.
Sadece ev sahibine bu ayın kirasını ödedim.
I'll ask around and see if anyone I know has a room you can rent.
Tanıdığım birinin kiralayabileceğin bir yerinin olup olmadığını birilerine sorup anlayacağım.
There's a spider on my ceiling and it isn't contributing to the rent.
Tavanımda bir örümcek var ve o kiraya katkıda bulunmuyor.
I can't afford to rent a house like this in Tokyo.
Tokyo'da böyle bir ev kiralamaya bütçem elvermez.
Tom told me that it was possible to rent a bicycle.
Tom bana bir bisiklet kiralamanın mümkün olduğunu söyledi.
Tom wanted to rent a car.
Tom bir araba kiralamak istedi.
Tom was living rent-free in a small house not too far from us.
Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu.
Tom hasn't paid this month's rent yet?
Tom henüz bu ayın kirasını ödemedi.
Tom had his rent money in the wallet he lost.
Tom kira parasını kaybettiği cüzdana koymuştu.
Tom couldn't find anyplace decent to rent.
Tom kiralayacak iyi bir yer bulamadı.
Tom didn't remember to pay his rent.
Tom kirasını ödemeyi hatırlamadı.
Tom is three months behind in paying his rent.
Tom kirasını üç ay geciktirdi.
Tom paid the rent.
Tom kirayı ödedi.
Tom can't afford the kind of rent they're asking for.
Tom onların istediği türde kirayı göze alamaz.
Tom was happy that his landlord lowered the rent.
Tom onun ev sahibi kirayı düşürdüğü için mutlu oldu.
How much rent does Tom charge you?
Tom sana ne kadar kira ödetiyor?
I must remind Tom to pay his rent.
Tom'a kirasını ödemesini hatırlatmam gerekiyor.
Tom didn't have enough money to rent a car.
Tom'un bir araba kiralamak için yeterli parası yoktu.
Tom is behind in his rent.
Tom'un kira borcu vardır.
Tom had a good reason for not paying his rent on time.
Tom'un kirasını zamanında ödemediği için iyi bir nedeni vardı.
The rent is due tomorrow.
Yarın kiranın vadesi geldi.
Any apartment will do as long as the rent is reasonable.
As soon as the land of any country has all become private property, the landlords, like all other men, love to reap where they never sowed, and demand a rent even for its natural produce.
Can I stay with you? I was kicked out of my house because I didn't pay the rent.
Can we rent a fishing boat here?
Can you tell me who paid my rent for me?
Can you think of anyone who would want to rent my extra room?