I didn't recognize it at first.
İlk başta onu tanımadım.
I didn't recognize Tom at first.
Önce Tom'u tanımadım.
We will see whether he will recognize me or not.
Beni tanıyıp tanımayacağını göreceğiz.
Recognize and respect the personality of a person.
Bir kişinin karakterini tanı ve saygı duy.
Do you recognize these men?
Bu adamları tanıyor musun?
I don't recognize any of these men.
Bu adamlardan hiçbirini tanımıyorum.
Do you recognize this key?
Bu anahtarı tanıyor musun?
I don't recognize this shirt. Whose is it?
Bu gömleği tanımıyorum. O kimin?
I don't recognize any of these names.
Bu isimlerden hiç birini tanımıyorum.
Do you recognize this T-shirt?
Bu tişörtü tanıyor musun?
I didn't recognize Tom when I passed him on the road today.
Bugün yolda onu geçerken Tom'u tanımadım.
I wonder if she will recognize me after all those years.
Bunca yılın ardından beni hatırlayacak mı, merak ediyorum.
I wonder if she'll recognize me after all these years.
Bunca yıldan sonra beni tanıyıp tanımayacağını merak ediyorum.
Do you recognize these?
Bunları tanıyor musun?
Do you recognize this?
Bunu tanıyor musun?
Did you recognize your old classmate?
Eski sınıf arkadaşını tanıdın mı?
No one will recognize her in this mask.
Hiç kimse onu bu maskeyle tanımaz.
Johnson refused to recognize the law.
Johnson yasayı tanımayı reddetti.
She didn't appear to recognize me.
O beni tanımış gibi görünmüyordu.
She didn't recognize me.
O beni tanımadı.
He didn't recognize me.
O beni tanımadı.
He wore a mask so no one would recognize him.
O, hiç kimse onu tanımasın diye bir maske taktı.
She had changed so much that I couldn't recognize her.
O, o kadar değişmiş ki onu tanıyamadım.
Don't you recognize them?
Onları tanımıyor musunuz?
You'll hardly recognize Tom the next time you see him.
Onu bir dahaki görüşünde Tom'u güçlükle tanıyacaksın.
I can recognize him even in a crowd.
Onu bir kalabalığın içinde tanıyabilirim.
He said he would recognize it when he saw it.
Onu gördüğünde, tanıyacağını söyledi.
I think Tom might recognize Mary, even though it's been a long time since he's seen her.
Onu gördüğünden beri uzun zaman olmasına rağmen sanırım Tom Mary'yi tanıyabilir.
I don't recognize it.
Onu tanımıyorum.
You recognize her, don't you?
Onu tanırsın, değil mi?
You recognize him, don't you?
Onu tanırsın, değil mi?
Do you recognize him?
Onu tanıyor musun?
I've never met her, but I recognize her.
Onunla asla görüşmedim ama onu tanıdim.
Poland was one of the first countries to recognize the Republic of Turkey.
Polonya, Türkiye Cumhuriyeti'ni tanıyan ilk ülkelerden biriydi.
I heard a voice I didn't recognize.
Tanımadığım bir ses duydum.
Tom had changed so much that I didn't even recognize him.
Tom öyle o kadar değişmiş ki hatta onu tanıyamadım.
Tom told me he didn't recognize Mary the last time he saw her.
Tom bana Mary'i en son gördüğünde tanıyamadığını söyledi.
Tom didn't recognize me.
Tom beni tanımadı.
I didn't recognize Tom the last time I saw him.
Tom en son gördüğümde tanımadım.
Tom didn't recognize anyone in the photo.
Tom fotoğraftaki hiç kimseyi tanımıyordu.
Tom didn't recognize Mary at first.
Tom ilk başta Mary'yi tanımadı.
Tom didn't recognize the truck driver.
Tom kamyon sürücüsünü tanımadı.
Tom was the first one to recognize Mary's musical talent.
Tom Mary'nin müzik yeteneğini tanıyan ilk kişiydi.
Tom didn't recognize Mary's voice.
Tom Mary'nin sesini tanımadı.
Tom was certain that he would recognize Mary when he saw her.
Tom Mary'yi gördüğünde onu tanıyacağı kesindi.
Tom didn't recognize Mary.
Tom Mary'yi tanımadı.
Tom doesn't seem to recognize Mary.
Tom Mary'yi tanıyor gibi görünmüyor.
Tom didn't appear to recognize Mary.
Tom Mary'yi tanıyor gibi görünmüyordu.
Tom almost didn't recognize Mary.
Tom neredeyse Mary'yi tanımadı.
Tom seems to recognize that guy.
Tom o adamı tanıyor gibi görünüyor.
Tom didn't think that anyone would recognize him.
Tom onu herhangi birinin tanıyacağını düşünüyordu.
Tom and Mary were speaking to each other in a language I didn't recognize.
Tom ve Mary tanımadığım bir dille birbirleriyle konuşuyorlardı.
Tom didn't recognize Mary.
Tom, Mary'yi tanımadı.
I saw Tom and could barely recognize him.
Tom'u gördüm ve onu güçlükle tanıyabildim.
You'll recognize Tom.
Tom'u tanıyacaksın.
You recognize Tom, don't you?
Tom'u tanıyorsum, değil mi?
"Do you recognize me?" I asked him. "We are old friends."
"The day pulls to a close" is a barbarism, possibly entirely opaque if you fail to recognize it as a translation of "The day draws to a close."
Are you sure you didn't recognize that guy?
Did you recognize any of those people?
Did you recognize Tom?
Do you recognize any of this jewelry?
Do you recognize anyone?
Do you recognize anything here?
Do you recognize anything?
Do you recognize it?
Do you recognize me?
Do you recognize that man?
Do you recognize the language that they're speaking?
Do you recognize the man in this photo?
Does anybody recognize him?
Does anybody recognize this?
Don't you recognize it?
Don't you recognize me?
Don't you recognize that man?
Don't you recognize Tom?
Even the dog doesn't recognize him.
Even when I recognize my room, my pet and myself in the mirror, I recognize I'm dreaming.
He knows how to recognize aliens.
He wore a mask so that no one could recognize him.
His appearance has changed so much that you may well not recognize him.
How will I recognize it?
However, when listening to an unknown foreign language, our ability to discern different words is lost, and we recognize speech as being a stream of sounds without many pauses.
I almost didn't recognize you.
I am of the opinion that you would recognize a creator by his creation, and the world appears to me to be put together in such a painful way that I prefer to believe that it was not created by anyone than to think that somebody created this intentionally.
I could not recognize him at first.
I couldn't recognize him at first.
I couldn't recognize him, not having met him before.
I didn't recognize him at first on the train.
I didn't recognize the tune.
I didn't recognize Tom.
I didn't recognize what it was.
