Since 1990, eleven female students received the award.
1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.
We received an anonymous tip.
İsimsiz bir ihbar aldık.
I received a good job offer.
İyi bir iş teklifi aldım.
We have received many orders from the U.S.
Amerika'dan çok sipariş aldık.
I received your letter the day before yesterday.
Önceki gün mektubunu aldım.
I received a letter three months later.
Üç ay sonra bir mektup aldım.
I had received the letter three days before.
Üç gün önce bir mektup almıştım.
The soldier received official permission to leave.
Asker ayrılmak için resmi izin aldı.
I thought I had paid the monthly fee, but I received a phone call from the school saying that the bill still needs to be paid.
Aylık ücreti ödediğimi düşünüyordum fakat okuldan hâlâ ödenmesi gereken fatura olduğunu söyleyen bir telefon çağrısı aldım.
Have you received my baggage?
Bagajımı aldın mı?
I received his letter unexpectedly.
Beklenmedik bir şekilde onun mektubunu aldım.
He died soon after he received the documents.
Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.
I received a letter from my friend.
Ben arkadaşımdan bir mektup aldım.
I've received it too.
Ben de onu aldım.
I never received the money.
Ben parayı asla almadım.
I received the same advice as you.
Ben sizin gibi aynı tavsiyeyi aldım.
Since I haven't received an answer, I was wondering if maybe my mail never got delivered to you.
Bir cevap almadığım için, benim postamın sana teslim edilip edilmediğini merak ediyorum.
I received an invitation.
Bir davetiye aldım.
I received her letter the other day.
Birkaç önce onun mektubunu aldım.
A few months ago I received a call from Mr Lemond.
Birkaç ay önce Bay Lemond'dan bir davet aldım.
We received a large package.
Biz büyük bir paket aldık.
We ordered pink, but we received blue.
Biz pembe ısmarladık fakat mavi aldık.
We received a warm welcome.
Bizi sıcak karşıladılar.
I received a call from Tom this afternoon.
Bu öğleden sonra Tom'dan bir çağrı aldım.
This is the nicest present I've ever received.
Bu şimdiye kadar aldığım en güzel hediye.
This is the most wonderful present I have ever received.
Bu şimdiye kadar aldığım en harika hediye.
I received this fax from Tom.
Bu faksı Tom'dan aldım.
We've received thirteen complaints so far this week.
Bu hafta şimdiye kadar on üç şikayet aldık.
She received the electricity bill today.
Bugün elektrik faturasını aldı.
I received a letter written in English yesterday.
Dün İngilizce yazılmış bir mektup aldım.
I received a letter in English yesterday.
Dün İngilizce yazılmış bir mektup aldım.
I received a letter yesterday which was written in English.
Dün İngilizce yazılmış bir mektup aldım.
I received a letter from my mother yesterday.
Dün annemden bir mektup aldım.
I received your message yesterday.
Dün mesajını aldım.
I received her letter yesterday.
Dün onun mektubunu aldım.
He received several Lego sets for his birthday.
Doğum günü için birkaç Lego seti aldı.
I received a sweater from her on my birthday.
Doğum günümde ondan bir kazak aldım.
I received my electricity bill.
Elektrik faturamı teslim aldım.
The movie received mixed reviews.
Film karışık eleştiriler aldı.
The film received mixed reviews.
Film karışık eleştiriler aldı.
The film received favourable criticism.
Film olumlu eleştiriler aldı.
I received a letter in French last week.
Geçen hafta Fransızca bir mektup aldım.
Up to last week, I hadn't received a reply.
Geçen haftaya kadar yanıt almadım.
General Franks received an honorary knighthood.
General Franks fahri şövalyelik aldı.
The patient received two doses of medicine.
Hasta iki doz ilaç aldı.
Each boy has received his diploma.
Her çocuk kendi diplomasını aldı.
No man received enough votes to win the nomination.
Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.
Jackson received no answer to his letter.
Jackson mektubuna bir cevap almadı.
Jefferson received 162 electoral votes.
Jefferson 162 seçmen oyu aldı.
Victims of the hurricane received financial aid from the government.
Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı.
It was not until Kay received the doll that she stopped crying.
Kay ağlamayı kesen çocuğu alıncaya kadar değildi.
My cousin received the call of God and became a priest.
Kuzenim Tanrı'nın çağrısını kabul etti ve rahip oldu.
Mary has received several prizes for her poetry.
Mary şiiri için çok sayıda ödül aldı.
Mary received many gifts for her birthday.
Mary doğum günü için bir sürü hediye aldı.
Mary received a note from a secret admirer.
Mary gizli bir hayranından bir not aldı.
Mary received beautiful flowers from her son.
Mary oğlundan güzel çiçekler aldı.
Mary received a telegraph from Tom.
Mary Tom'dan bir telgraf aldı.
I received your letter.
Mektubunu aldım.
I received your letter yesterday.
Mektubunu dün aldım.
Have you received an answer to your letter?
Mektubunuza bir cevap aldınız mı?
I received your message.
Mesajını aldım.
Your message has been received.
Mesajınız alınmıştır.
Monroe received 65 votes.
Monroe 65 oy aldı.
I received your note.
Notunu aldım.
She received a doctor's degree.
O bir doktora derecesi aldı.
He was born so poor that he received hardly any school education.
O kadar fakir doğdu ki hiç okul eğitimi almadı.
He received a telegram saying that his mother had died.
O, annesinin öldüğünü söyleyen bir telgraf aldı.
She's worried because she hasn't received a letter from her son for many months.
O, aylardır oğlundan bir mektup almadığı için endişeli.
He received a better education than his father.
O, babasından daha iyi bir eğitim aldı.
He received a lot of praise.
O, birçok övgü aldı.
He received a good many letters this morning.
O, bu sabah bir hayli mektup aldı.
He received quite a few letters this morning.
O, bu sabah bir hayli mektup aldı.
She may have been surprised when she received my letter.
O, mektubumu aldığında şaşırmış olabilir.
Eleven students received the award.
On bir öğrenci mükafat aldı.
We have not received a letter from him so far.
Ondan şu ana kadar bir mektup almadık.
I received a letter from her.
Ondan bir mektup aldım.
Have you received a letter from him?
Ondan bir mektup aldın mı?
I received a telegram from her.
Ondan bir telgraf aldım.
They each received a present.
Onların her biri bir hediye aldı.
Who received it?
Onu kim aldı?
We received word of his death.
Onun ölüm haberini aldık.
We received word of her death.
Onun ölüm haberini aldık.
I received his letter the other day.
Onun mektubunu geçen gün aldım.
Ross Perot received about eight million votes.
Ross Perot yaklaşık sekiz milyon oy aldı.
She showed me the present that she had received from her boyfriend.
Sevgilisinden aldığı hediyeyi bana gösterdi.
I received an item that I did not order.
Sipariş etmediğim bir mal aldım.
I have received no reply from you yet.
Sizden henüz bir cevap almadım.
Steve received a letter from Jane.
Steve Jane'den bir mektup aldı.
Tom certainly didn't deserve the punishment he received.
Tom aldığı cezayı kesinlikle hak etmedi.
Tom decided to follow the advice he'd received.
Tom aldığı tavsiyeyi izlemeye karar verdi.
Tom received a fax from Mary this morning.
Tom bu sabah Mary'den bir faks aldı.
Tom received a letter from Mary this morning.
Tom bu sabah Mary'den bir mektup aldı.
Tom received a heavy blow on the head.
Tom kafasından ağır bir darbe aldı.