reading ile ilgili cümleler

My older brother often stayed up all night reading novels.
Ağabeyim romanlar okuyarak bütün gece ayakta kaldı.

The person reading a book on the bench under the tree is Tom.
Ağacın altındaki bankta kitap okuyan kişi Tom'dur.

You should stop reading romance novels.
Aşk romanları okumayı durdurmalısın.

I have been reading that book all afternoon.
Öğleden beridir bu kitabı okuyorum.

Students should develop their reading skills.
Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.

A student raised his hand when the teacher finished the reading.
Öğretmen okumayı bitirdiğinde bir öğrenci elini kaldırdı.

The man lost no time in reading his paper.
Adam onun raporunu okumada hiç zaman kaybetmedi.

I am reading a book now.
Şimdi bir kitap okuyorum.

What are you reading now?
Şimdi ne okuyorsun?

He amused himself by reading a detective story after supper.
Akşam yemeğinden sonra bir dedektif hikayesi okuyarak kendini eğlendirdi.

I like reading American novels.
Amerikan romanları okumayı severim.

I'm reading a book on American history.
Amerikan tarihi hakkında bir kitap okuyorum.

I will spend next Sunday reading novels.
Önümüzdeki Pazarı romanlar okuyarak geçireceğim.

Have you finished the suggested reading?
Önerilen okumayı bitirdin mi?

My mother is reading a magazine.
Annem bir dergi okuyor.

Have you finished reading today's paper yet?
Şu ana kadar bugünkü gazeteyi okumayı bitirdin mi?

You should read such a good book as he is reading now.
Şu anda onun okuduğu gibi güzel bir kitap okumalısın.

The man reading a paper over there is my uncle.
Şurada gazete okuyan adam benim amcam.

The man reading a book over there is my father.
Şurada kitap okuyan adam benim babam.

Start reading where you left off.
Bıraktığın yerden okumaya başla.

It is no use reading such a book.
Böyle bir kitabı okumanın faydası yok.

What is the good of reading such books?
Böylesine kitapları okumanın faydası nedir.

I have been reading the book all afternoon.
Bütün öğleden sonra kitap okuyordum.

I have been reading books all afternoon.
Bütün öğleden sonra kitaplar okuyorum.

I spent the whole day reading a novel.
Bütün günü bir roman okuyarak geçirdim.

I spent the whole day in reading the novel.
Bütün günü roman okuyarak geçirdim.

I spent the whole day reading that novel.
Bütün günümü o romanı okuyarak geçirdim.

Not all the books are worth reading.
Bütün kitaplar okumaya değmez.

I have been reading a book all morning.
Bütün sabah bir kitap okuyorum.

My father stopped reading to have lunch.
Babam öğle yemeği yemek için okumayı bıraktı.

My father sat reading the evening paper.
Babam akşam gazetesini okurken oturuyordu.

My father isn't reading a book now.
Babam şimdi bir kitap okumuyor.

My father is in the habit of reading the newspaper before breakfast.
Babamın alışkanlığı kahvaltıdan önce gazete okumakdır.

She is reading a manual on gardening.
Bahçecilik üzerine bir kitapçık okuyor.

Some people relax by reading.
Bazı insanlar okuyarak dinlenirler.

Some books are worth reading over and over again.
Bazı kitaplar tekrar tekrar okunmaya değer.

Maybe you should stop reading romance novels.
Belki aşk romanları okumaktan vazgeçmelisin.

I think that maybe I should stop reading romance novels.
Belki aşk romanları okumayı durdurmam gerektiğini düşünüyorum.

I am reading a magazine.
Ben bir dergi okuyorum.

I cannot finish reading this thick book in a week.
Ben bir hafta içinde bu kalın kitabı okumayı bitiremem.

I am reading a book.
Ben bir kitap okuyorum.

I sat up all last night reading a novel.
Ben bir roman okuyarak bütün gece oturdum.

I have been reading this book.
Ben bu kitabı okumaktayım.

I finished reading the book last night.
Ben dün gece kitabı okumayı bitirdim.

I spent yesterday reading instead of going out.
Ben dünü dışarı çıkma yerine kitap okuyarak geçirdim.

I'm reading the newspaper.
Ben gazete okuyorum.

I finished reading the book.
Ben kitabı okumayı bitirdim.

I am tired of reading.
Ben okumaktan yoruldum.

I am fond of reading.
Ben okumayı çok severim.

I simply adore reading.
Ben sadece okumayı çılgıncasına seviyorum.

My hobby is reading.
Benim hobim okumaktır.

My hobby is reading novels.
Benim hobim roman okumaktır.

I went on with my reading.
Benim okuma ile devam ettim.

There is a girl reading under a tree.
Bir ağacın altında okuyan bir kız var.

She was reading a gardening manual.
Bir bahçecilik kılavuzu okuyordu.

The man reading a newspaper is his father.
Bir gazete okuyan adam onun babası.

I will finish reading the book in a week.
Bir hafta içinde kitabı okumayı bitireceğim.

Reading a book can be compared to making a journey.
Bir kitap okumak bir seyahat ile kıyaslanabilir.

He fell asleep while reading a book.
Bir kitap okurken uyuyakaldı.

I fell asleep while reading a book.
Bir kitap okurken uyuyakaldım.

The boy reading a book is John.
Bir kitap okuyan çocuk John'dur.

The girl reading a book is Kate.
Bir kitap okuyan kız Kate'tir.

I was up all night reading a book.
Bir kitap okuyarak bütün gece yatmadım.

I was reading a book.
Bir kitap okuyordum.

I am reading a letter.
Bir mektup okuyorum.

I am reading a play.
Bir oyun okuyorum.

I was absorbed in reading a novel.
Bir roman okumakla meşguldüm.

Reading a lot of books is a good thing.
Bir sürü kitap okumak iyi bir şeydir.

The girl reading a cookbook is Kate.
Bir yemek kitabı okuyan kız Kate'tir.

I became very sleepy after a bit of reading.
Biraz okuduktan sonra çok uykum geldi.

I have been reading this for a few hours.
Birkaç saat boyunca bunu okuyorum.

We enjoy reading books.
Biz kitap okumaktan hoşlanırız.

We're reading.
Biz okuyoruz.

This story is worth reading again.
Bu hikaye tekrar okumaya değer.

Reading is prohibited in this library.
Bu kütüphanede okumak yasaktır.

Do you think it is difficult to finish reading this book in a week?
Bu kitabı bir hafta içinde okumayı bitirmenin zor olduğunu düşünüyor musun?

I remember reading this book.
Bu kitabı okuduğumu hatırlıyorum.

I have already finished reading this book.
Bu kitabı okumayı önceden bitirdim.

This book is really difficult to finish reading in a week.
Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor.

I'm reading this book.
Bu kitabı okuyorum.

I've been reading this book.
Bu kitabı okuyorum.

Do you think this book is worth reading?
Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?

This book is worth reading again and again.
Bu kitap defalarca okumaya değer.

This book is worth reading twice.
Bu kitap iki kez okumaya değer.

This book is so amusing that I could go on reading for hours.
Bu kitap o kadar eğlenceli ki saatlerce okuyabilirim.

This book is worth reading.
Bu kitap okumaya değer.

This book isn't worth reading.
Bu kitap okumaya değmez.

These books are worth reading at least once.
Bu kitaplar en az bir kez okumaya değerdir.

This story is worth reading.
Bu okumaya değer bir hikayedir.