Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı ödül olan Prize kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Prize ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Prize kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

In 1979, Mother Teresa won the Nobel Peace Prize.
1979'da Rahibe Teresa Nobel Barış Ödülü'nü kazandı.

We are giving the first prize to a Japanese student.
İlk ödülü bir Japon öğrenciye veriyoruz.

She won first prize in the exhibition.
İlk ödülünü sergide kazandı.

It is amazing; you should have won the prize.
Şaşırtıcı; ödülü kazanmalıydın.

The teacher gave John a prize.
Öğretmen John'a bir ödül verdi.

I'm really surprised you got a prize.
Ödül aldığına gerçekten şaşırdım.

He did everything he could to get the prize.
Ödül almak için elinden gelen her şeyi yaptı.

We competed with each other for the prize.
Ödül için birbirimizle yarıştık.

He didn't jump high enough to win a prize.
Ödül kazanmak için yeterince yükseğe zıplamadı.

The prize went to him.
Ödül ona gitti.

The prize won't be given to her.
Ödül ona verilmeyecek.