person ile ilgili cümleler

A person who steals deserves punishment.
Çalan bir kişi cezayı hak eder.

She raised the boy to be a fine person.
Çocuğu iyi bir insan olması için yetiştirdi.

You're a very sick person.
Çok hasta bir insansın.

You're a very interesting person.
Çok ilginç bir kişisin.

I know a person who speaks Russian very well.
Çok iyi Rusça konuşan birini tanıyorum.

A very brief warning or explanation is enough for an intelligent person.
Çok kısa bir uyarı veya açıklama akıllı bir kişi için yeterlidir.

You're a very rude person.
Çok kaba bir insansın.

Obviously, he's not that kind of person.
Açıkçası , o, o tür bir insan değil.

Obviously, this cannot be the work of one person. This is why Tatoeba is collaborative.
Açıkçası, bu bir kişinin işi olamaz. Tatoeba'nın işbirlikçi olmasının nedeni budur.

I plan on being there in person.
Şahsen orada olmayı planlıyorum.

You had better go and thank her in person.
Şahsen teşekkür etmeye gitsen daha iyi olur.

The following words are called pronouns and are used as the subject of a sentence. They represent a person or a thing.
Aşağıdaki sözcüklere adıl denir ve cümlede özne olarak kullanılırlar. Onlar bir kişi veya nesne sunarlar.

The person reading a book on the bench under the tree is Tom.
Ağacın altındaki bankta kitap okuyan kişi Tom'dur.

Applicants are requested to apply in person.
Adayların bizzat başvurmaları rica olunur.

AIDS can be stopped only if every person decides to take action against it.
AIDS sadece her birey buna karşı harekete geçmeye karar verirse durdurulabilir.

You were the only person that was ever nice to me.
Şimdiye kadar bana kibar davranan tek kişi sizdiniz.

A wise person profits by his mistakes.
Akıllı bir kişi hatalarından faydalanır.

You're a wise person, Tom.
Akıllı bir kişisin, Tom.

You would be a better person if you learnt humility.
Alçak gönüllülüğü öğrensen daha iyi bir kişi olursun.

Albert is the last person to break a promise.
Albert sözünden cayacak en son kişidir.

Ali is a good person.
Ali iyi bir kişi.

We are sorry, the person you are trying to contact is not available.
Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil.

There was room for one person in the car.
Arabada bir kişilik yer vardı.

You're the person I've been looking for.
Aradığım kişi sensin.

My friend is a talkative person.
Arkadaşım konuşkan biridir.

Your friend is a good person.
Arkadaşın iyi bir insan.

That person's house is near the subway.
Şu kişinin evi metroya yakındır.

You should not have lent the money to such a person.
Öyle bir kişiye ödünç para vermemeliydin.

I thought you would be the last person to be such a thing.
Böyle bir şey olacak son kişi olduğunuzu düşündüm.

The whole world is one country, every person is your cousin.
Bütün dünya tek bir ülkedir, her insan kuzenindir.

All the boys thought Carol was a boring person.
Bütün erkek çocukları Carol'un sıkıcı bir kişi olduğunu düşünüyordu.

My grandma is a very independent person.
Büyük annem başına buyruk birisidir.

He's a difficult person to deal with.
Başa çıkılması zor bir kişidir.

Is there space for another person?
Başka biri için yer var mı?

I feel like another person.
Başka biri oldum gibi hissediyorum.

I know the person you are talking about.
Bahsettiğin kişiyi tanıyorum.

As for me, instead of trying to be a cool, international man, I would like to be an open-minded earth person.
Bana gelince, uluslar arası klas bir insan olmaya çabalamak yerine, açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.

You're the only person I know who can help me.
Bana yardım edebilecek tanıdığım tek kişisin.

It seems that Mr. Brooke is an honest person.
Bay Brooke dürüst bir insan gibi görünüyor.

There's a person named Mr. Ito who wants to see you.
Bay Ito adında seni görmek isteyen bir kişi var.

It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain.
Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.

Over there is the person I've been waiting for.
Beklediğim kişi orada.

You gave the documents to the wrong person.
Belgeleri yanlış kişiye verdin.

I'm not really a talkative person. It's just that I have a lot of things to tell you.
Ben aslında geveze birisi değilimdir. Sadece sana anlatacak çok şeyim var.

I am a cat person.
Ben bir kediseverim.

I am not a morning person.
Ben bir sabah kişisi değilim.

I'm a Windows person.
Ben bir Windows kullanıcısıyım.

I am an honest person.
Ben dürüst bir insanım.

I'm an honest person.
Ben dürüst bir kişiyim.

I am not the person I used to be.
Ben eskisi gibi değilim.

I'm a realistic person.
Ben gerçekçi bir insanım.

I'm a good person.
Ben iyi bir kişiyim.

I am a bad person.
Ben kötü bir insanım.

I'm not a bad person.
Ben kötü bir kişi değilim.

Am I a bad person?
Ben kötü biri miyim?

I am a very busy person.
Ben meşgul bir kişiyim.

I'm a romantic person.
Ben romantik bir insanım.

I just want to be a normal person.
Ben sadece normal bir insan olmak istiyorum.

Can I speak to the person in charge?
Ben sorumlu kişiyle konuşabilir miyim?

I'm the only person Tom knows who can play chess.
Ben Tom'un tanıdığı satranç oynayabilen tek kişiyim.

I thought you might be the only person who would listen to me.
Beni dinleyecek tek kişi olabileceğini düşündüm.

You're the only person I know besides me who likes medieval music.
Benim dışında orta çağ müziğinden hoşlanan bildiğim tek kişisin.

My secretary is the sweetest person in the whole office.
Benim sekreterim tüm ofisteki en tatlı kişidir.

I am in need of a responsible person.
Benim sorumlu bir kişiye ihtiyacım var.

You're the only person I know who is my age.
Benim yaşımda olan tanıdığım tek kişisiniz.

Bilal is a person of knowledge.
Bilal bilgili bir kişidir.

As far as I know, she is a very good person.
Bildiğim kadarıyla, o çok iyi bir insan.

As far as I know, he is a reliable person.
Bildiğim kadarıyla, o, güvenilir bir kişidir.

I am seeking a person who can write a personal computer manual.
Bilgisayar kullanma klavuzu yazabilen bir kişi arıyorum.

Who was the last person to log on to the computer?
Bilgisayarda oturum açan son kişi kimdi?

The unconscious person feels no pain, but for the family and friends it can be a long and painful experience.
Bilinçsiz insan acı hissetmez, ama aile ve dostları için bu uzun ve acılı bir deneyim olabilir.

A child is not a mature person.
Bir çocuk, olgun bir insan değildir.

Accept a person's love.
Bir bireyin sevgisini kabul et.

One mistake will cost a person his life.
Bir hata bir insanın hayatına mâl olabilir.

Tom's an irritating person to work with because he'll never admit it when he's made a mistake.
Bir hata yaptığında onu asla kabul etmeyeceği için Tom birlikte çalışmak için sinir bozucu bir kişi.

A person cannot understand another person completely.
Bir insan başka bir insanı tümüyle anlamayabilir.

A person won't remain long in business if he does not come down to earth and think business.
Bir insan gerçekçi olmazsa ve iş düşünmezse işte uzun kalmaz.

You should not judge a person by his clothes.
Bir insanı elbiseleri ile yargılamamalısın.

You shouldn't judge a person by his appearance.
Bir insanı görünüşüyle yargılamamalısın.

A person's heart is approximately the same size as their fist.
Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.

A Japanese person would never do such a thing.
Bir Japon insanı böyle bir şeyi asla yapmazdı.

A person will have the face of an angel when borrowing something, but the face of the devil when returning it.
Bir kişi bir şeyi ödünç alırken bir melek yüzüne sahip olur fakat onu geri getirirken şeytan yüzüne sahip olur.

Except for one person, everybody went home.
Bir kişi hariç herkes eve gitti.

Is there any space for one more person?
Bir kişi için daha yer var mı?

Is there space for one more person?
Bir kişi için daha yer var mı?

How much does it cost for one person?
Bir kişi için maliyet ne kadar?

Choose one person.
Bir kişi seçin.

How much is it for one person?
Bir kişilik ne kadar?

When can one say that a person has alcohol issues?
Bir kişinin alkol sorunlarının olduğunu ne zaman söyleyebiliriz.