They were born one month apart in 1970.
1970 yılında bir ay arayla doğdu.
Corporate bankruptcies continued at a high level last month.
Şirket iflasları geçen ay yüksek bir düzeyde devam etti.
I'll visit my uncle in Boston next month.
Önümüzdeki ay Bostan'daki amcamı ziyaret edeceğim.
They've decided to get married next month.
Önümüzdeki ay evlenmeye karar verdiler.
I'll see you next month.
Önümüzdeki ay görüşürüz.
Next month it'll be five years since he began playing the violin.
Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.
He will be very busy next month.
Önümüzdeki ay o çok meşgul olacak.
She will have a baby next month.
Önümüzdeki ay onun bir bebeği olacak.
We're moving next month.
Önümüzdeki ay taşınıyoruz.
I expect to see Tom again next month.
Önümüzdeki ay Tom'u tekrar görmeyi umuyorum.
She is going to have kittens next month.
Önümüzdeki ay yavruları olacak.
She will arrive in Tokyo at the beginning of next month.
Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya varacak.
Mother comes to stay with us at least once a month.
Anne, kalmak için ayda en az bir kez bize gelir.
My mother has been sick since last month.
Annem geçen aydan beri hastadır.
It took more than a month to get over my cold, but I'm OK now.
Üşütmemi atlatmak bir aydan daha fazla sürdü fakat şimdi iyiyim.
The moon goes round the earth once a month.
Ay ayda bir kez dünyanın etrafında döner.
The month is drawing to an end.
Ay sona eriyor.
I plan to give my son a computer at the end of the month.
Ay sonunda oğluma bir bilgisayar hediye etmeyi planlıyorum.
We pay our bills at the end of the month.
Ayın sonunda faturalarımızı ödemeliyiz.
We can't live on 150,000 yen a month.
Ayda 150,000 yenle yaşayamayız.
I have an income of 50,000 yen a month.
Ayda 50.000 yen gelirim var.
I go to Hiroshima three times a month.
Ayda üç kez Hiroshima'ya giderim.
I go to the barber once a month.
Ayda bir kere berbere giderim.
We get together once a month.
Ayda bir kere bir araya geliriz.
I write to my mother once a month.
Ayda bir kez anneme yazarım.
I go to the barber's once a month.
Ayda bir kez berbere giderim.
We meet here once a month.
Ayda bir kez burada görüştük.
You should write home once a month.
Ayda bir kez eve yazmalısın.
He has his hair cut once a month.
Ayda bir kez saçını kestirir.
I go to the movies once a month.
Ayda bir kez sinemaya giderim.
We hold a meeting once a month.
Ayda bir kez toplantı düzenleriz.
Once a month, she has lunch with her father.
Ayda bir kez, babası ile birlikte öğle yemeği yer.
You should call on your parents at least once a month.
Ayda en az bir kez anne babanı aramalısın.
I get drunk at least once a month.
Ayda en az bir kez sarhoş olurum.
We should read one book a month at least.
Ayda en az bir kitap okumalıyız.
I read at least a book a month.
Ayda en az bir kitap okurum.
How many times a month do you go to the mall?
Ayda kaç kez alışveriş merkezine gidersin?
How many times a month do you write letters?
Ayda kaç kez mektup yazarsın?
How many times a month do you go to the movies?
Ayda kaç kez sinemaya gidersin?
I can't live on ten thousand yen a month.
Ayda on bin yenle geçinemiyorum.
How much is the rent per month?
Aylık kira ne kadardır?
The President leaves Washington for Paris next month.
Başkan gelecek ay Washington'dan Paris'e hareket eder.
The president was visiting France that month.
Başkan o ay Fransa'yı ziyaret ediyordu.
My father began jogging last month.
Babam geçen ay koşmaya başladı.
My father's factory turns out 30,000 cars each month.
Babamın fabrikası her ay 30.000 araba üretiyor.
I get paid 300,000 yen a month.
Bana ayda 300,000 yen ödenir.
I get paid 300,000 yen per month.
Bana her ay 300,000 yen ödenir.
It is a lot of fun to read his letter sent to me every month.
Bana her ay gönderilen onun mektubunu okumak çok eğlenceli.
She deposits 10,000 yen in the bank every month.
Bankaya her ay 10.000 yen yatırıyor.
Mr. and Mrs. Yamada will come home next month.
Bay ve Bayan Yamada gelecek ay eve gelecekler.
I will go to Sydney on business next month.
Ben önümüzdeki ay iş için Sydney'e gideceğim.
I have not heard from her for a month.
Ben bir ay boyunca ondan haber almadım.
I rent a room by the month.
Ben bir aylığına bir oda kiraladım.
I moved last month.
Ben geçen ay taşındım.
I'm going to Paris next month.
Ben gelecek ay Paris'e gidiyorum.
I usually go to the barber once a month.
Berbere genelde ayda bir giderim.
Bill and John like to get together once a month to shoot the breeze.
Bill ve John çene çalmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Bill and John like to get together once a month to talk.
Bill ve John konuşmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Bill and John like to get together once a month to chat.
Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
He went to London a month ago.
Bir ay önce Londra'ya gitti.
He said he had seen her a month before.
Bir ay önce onu gördüğünü söyledi.
She has worn the same hat for a month.
Bir ay boyunca aynı şapkayı giydi.
He stayed in London over a month.
Bir ay boyunca Londra'da kaldı.
It's impossible to learn English in a month.
Bir ay içinde İngilizce öğrenmek imkansızdır.
I haven't been to Boston in a month.
Bir ay içinde Boston'da bulunmadım.
Come back in a month.
Bir ay içinde dön.
Come back within a month.
Bir ay içinde geri gel.
It is utterly impossible to finish the work within a month.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
How many books do you read a month?
Bir ayda kaç tane kitap okursun?
I've waited for a month.
Bir aydır bekliyorum.
Not a drop of rain fell for a month, so they had to dig a well.
Bir aydır bir damla yağmur düşmedi. Bu yüzden bir kuyu kazmak zorunda kaldılar.
She's been in the hospital for a month.
Bir aydır hastanede.
I've been trying to reach Tom for a month.
Bir aydır Tom'a ulaşmaya çalışıyorum.
I haven't seen Tom in a month.
Bir aydır Tom'u görmedim.
I lived for more than a month in Nagoya.
Bir aydan daha fazla bir süre Nagoya'da yaşadım.
I may stay in Boston for over a month.
Bir aydan fazla Boston'da kalabilirim.
I might stay in Boston for over a month.
Bir aydan fazla Boston'da kalabilirim.
I've been in China for less than a month.
Bir aydan kısa bir süre Çin'de oldum.
I've been living with my uncle for a month.
Bir aylığına dayımla yaşıyorum.
I'm going away for a month.
Bir aylığına uzaklaşıyorum.
A burglar broke into the convenience store last month, but I heard the police caught him yesterday.
Bir hırsız geçen ay bir markete girdi fakat polisin onu dün yakaladığını duydum.
We're going to travel to Estonia next month.
Biz gelecek ay Estonya'ya seyahat edeceğiz.
We are leaving Japan next month.
Biz gelecek ay Japonya'dan ayrılıyoruz.
We are moving next month.
Biz gelecek ay taşınıyoruz.
We're going to travel to Estonia at the end of next month.
Biz gelecek ayın sonunda Estonya'ya seyahat edeceğiz.
We've only been dating for a month.
Biz sadece bir aydır flört ediyoruz.
Bob writes to me once a month.
Bob bana ayda bir kez yazar.
He laid by 100 dollars this month.
Bu ay 100 dolar bir kenara koydu.
We've had a lot of rain this month.
Bu ay çok yağış aldık.
I have a little money this month.
Bu ay az param var.
I will stay here all this month.
Bu ay boyunca burada kalacağım.
I have to reduce my expenses this month.
Bu ay giderlerimi azaltmam gerekiyor.
