You'll make the same mistake if things continue in this way.
İşler bu şekilde devam ederse yine aynı hatayı yapacaksın.
I've made a mistake, though I didn't intend to.
İstemesemde, bir hata yaptım.
You're making a huge mistake.
Çok büyük bir hata yapıyorsun.
This is, strictly speaking, a mistake.
Açıkçası, bu bir hata.
The student failed to account for the mistake.
Öğrenci hatanın nedenini açıklayamadı.
The teacher blamed her for the mistake.
Öğretmen hata için onu suçladı.
A teacher should never laugh at a student who makes a mistake.
Öğretmen hata yapan bir öğrenciye asla gülmemeli.
Take your time, or you may make some mistake.
Acele etmeyin, yoksa hata yapabilirsiniz.
When you're in a hurry, it's easy to make a mistake.
Acele ettiğinde, hata yapmak kolaydır.
We've made a stupid mistake.
Aptal bir hata yaptık.
It appears that you have made a foolish mistake.
Aptalca bir hata yapmışsın gibi görünüyor.
I was stupid to make a mistake like that.
Öyle bir hata yapacak kadar aptaldım.
He has made the same mistake twice.
Aynı hatayı iki kez yaptı.
Don't make the same mistake again.
Aynı hatayı tekrar yapma.
You have made the very same mistake again.
Aynı hatayı tekrar yaptın.
She was stupid to make such a mistake.
Böyle bir hata yapacak kadar aptaldı.
Don't make such a mistake.
Böyle bir hata yapma.
It was stupid of me to make such a mistake.
Böyle bir hata yapmak benim aptallığımdı.
You should avoid making such a mistake.
Böyle bir hata yapmaktan kaçınmalısın.
It was silly of you to make such a mistake.
Böyle bir hata yapman aptalcaydı.
I will never make such a mistake again.
Böyle bir hatayı tekrar asla yapmayacağım.
It was careless of him to make such a mistake.
Böylesine bir hata yapmak onun dikkatsizliğiydi.
It is stupid of you to make such a mistake.
Böylesine bir hata yapmak senin aptallığın.
Don't repeat such a careless mistake.
Böylesine dikkatsiz bir hatayı tekrarlama.
I may have made a big mistake.
Büyük bir hata yapmış olabilirim.
You must be more careful to avoid making a gross mistake.
Büyük bir hata yapmaktan kaçınmak için daha dikkatli olmalısın.
We made a huge mistake.
Büyük bir hata yaptık.
I made a huge mistake.
Büyük bir hata yaptım.
I made a big mistake.
Büyük bir hata yaptım.
He broke his promise, which was a big mistake.
Büyük bir hataydı ki, o caydı.
I made an honest mistake.
Bağışlanabilir bir hata yaptım.
Mr Gomez didn't excuse me for my mistake.
Bay Gomez hatam için beni bağışlamadı.
Sometimes people make the same mistake over and over.
Bazen insanlar tekrar tekrar aynı hatayı yaparlar.
Perhaps there has been some mistake.
Belki bir hata oldu.
I made a nightmarish mistake.
Ben büyük bir hata yaptım.
I must have made a mistake.
Ben bir hata yapmış olmalıyım.
I made a mistake.
Ben bir hata yaptım.
I must have made a mistake somewhere.
Ben bir yerde hata yapmış olmalıyım.
I made a careless mistake.
Ben dikkatsiz bir hata yaptım.
I don't like to make a mistake.
Ben hata yapmayı sevmiyorum.
I forgave his mistake.
Ben onun hatasını bağışladım.
I entered someone else's room by mistake.
Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
I acknowledge my mistake.
Ben, hatamı kabul ediyorum.
I believe that there's a mistake.
Bence bir hata var.
To my mind, it was his mistake.
Bence, bu onun hatasıydı.
My mistake!
Benim hatam!
My mistake.
Benim hatam.
It was my mistake.
Benim hatamdı.
I think it was a mistake that he didn't take my advice.
Benim nasihatımı dinlememesi sanırım bir hataydı.
Don't make the same mistake I did.
Benim yaptığım aynı hatayı yapma.
I've made a horrible mistake.
Berbat bir hata yaptım.
A known mistake is better than an unknown truth.
Bilinen bir hata bilinmeyen bir gerçekten daha iyidir.
A teacher should never make fun of a pupil who makes a mistake.
Bir öğretmen hata yapan bir öğrenci ile asla alay etmemelidir.
I have made a prize mistake.
Bir ödül hatası yaptım.
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
One mistake will cost a person his life.
Bir hata bir insanın hayatına mâl olabilir.
Another mistake, and he will be fired.
Bir hata daha yaparsa, kovulur.
If he makes one more mistake, he'll be fired.
Bir hata daha yaparsa, kovulur.
Could there be a mistake?
Bir hata olabilir mi?
It's got to be a mistake.
Bir hata olmalı.
There appears to have been a mistake.
Bir hata var gibi görünüyor.
I may have made a mistake.
Bir hata yapmış olabilirim.
Do you think I'm making a mistake?
Bir hata yaptığımı düşünüyor musun?
I see now that we've made a mistake.
Bir hata yaptığımızı şimdi anlıyorum.
I said you were making a mistake.
Bir hata yaptığını söyledim.
Tom's an irritating person to work with because he'll never admit it when he's made a mistake.
Bir hata yaptığında onu asla kabul etmeyeceği için Tom birlikte çalışmak için sinir bozucu bir kişi.
I've made a mistake.
Bir hata yaptım.
You made a mistake.
Bir hata yaptın.
I have to fix a mistake.
Bir hatayı düzeltmeliyim.
Even an expert driver can make a mistake.
Bir uzman sürücü bile bir hata yapabilir.
Many people have made the same mistake.
Birçok kişi aynı hatayı yaptılar.
Lots of people make that mistake.
Birçok kişi bu hatayı yapıyor.
It was apparent that someone had taken the money by mistake.
Birinin parayı yanlışlıkla aldığı belliydi.
Somebody made a mistake.
Birisi hata yaptı.
Somebody's made a mistake.
Birisi hata yaptı.
Someone has taken my shoes by mistake.
Birisi yanlışlıkla ayakkabımı aldı.
Someone must have taken my umbrella by mistake.
Birisi yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olmalı.
We may have made a mistake.
Biz bir hata yapmış olabiliriz.
We are sorry for his mistake.
Biz onun hatası için üzgünüz.
It was a stupid mistake.
Bu aptalca bir hataydı.
This is all a terrible mistake.
Bu bütünüyle korkunç bir hata.
This is a big mistake.
Bu büyük bir hata.
This is a huge mistake.
Bu büyük bir hata.
This failure is due to your mistake.
Bu başarısızlık sizin hatanızdan dolayı.
It's a simple mistake.
Bu basit bir hata.
This wasn't my mistake.
Bu benim hatam değildi.
This is not a mistake.
Bu bir hata değil.
That is a mistake.
Bu bir hata.
That's a mistake.
Bu bir hata.
This is a mistake.
Bu bir hata.
It's a mistake.
Bu bir hata.
This was a mistake.
Bu bir hataydı.
That was a mistake.
Bu bir hataydı.