Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Minör olan Minor kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Minor ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Minor kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

He always worries about minor points.
Önemsiz konularda her zaman endişe eder.

I was given a minor share of my father's wealth.
Bana babamın servetinden küçük bir pay verildi.

Some couples argue over minor issues.
Bazı çiftler küçük sorunlarla ilgili olarak tartışırlar.

It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.
Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir.

It's only a minor setback.
Bu sadece küçük bir başarısızlık.

It's just a minor problem.
Bu sadece küçük bir sorun.

A minor is dependent on his parents.
Ergin olmayan biri ebeveynlerine bağlıdır.

Without effective antibiotics, any surgery, even a minor one, could become fatal.
Etkili antibiyotikler olmadan, herhangi bir ameliyat, küçük olanı bile, ölümcül olabilir.

Because you're a minor, you can't enter.
Giremezsin, çünkü sen bir küçüksün.

It is illegal to sell cigarettes to a minor.
Küçük bir çocuğa sigara satmak yasal değil.

He is nothing but a minor artist.
Küçük bir sanatçıdan başka bir şey değildir.