Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Yüksek olan Higher kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Higher ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Higher kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

The teacher told Tom that he couldn't give him anything higher than a C.
Öğretmen Tom'a ona bir C 'den daha yüksek bir şey veremediğini söyledi.

Faster, higher, stronger.
Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü.

The quality of higher education must answer to the highest international standards.
Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.

Mt. Everest is higher than any other mountain in the world.
Everest dağı dünyadaki herhangi bir diğer dağdan daha yüksektir.

Prices rose higher and higher.
Fiyatlar gittikçe yükseldi.

France has a higher birthrate than most of Europe.
Fransa'nın Avrupa'nın çoğundan daha yüksek bir doğum oranı var.

The actual cost was higher than the estimate.
Gerçek bedel tahmin edilenden daha yüksekti.

Everyone has the right to education. Education shall be free, at least in the elementary and fundamental stages. Elementary education shall be compulsory. Technical and professional education shall be made generally available and higher education shall be equally accessible to all on the basis of merit.
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.

No mountain in Japan is higher than Mt. Fuji.
Japonya'da hiç bir dağ Fuji dağından daha yüksek değildir.

No other mountain in Japan is higher than Mt. Fuji.
Japonya'daki hiçbir dağ Fuji dağından daha yüksek değildir.

The price of books is getting higher these days.
Kitapların fiyatı bugünlerde artıyor.