hate ile ilgili cümleler

I hate to complain.
Şikayet etmekten nefret ediyorum.

I hate my parents.
Ailemden nefret ediyorum.

I hate shopping.
Alışveriş yapmaktan nefret ediyorum.

I hate precooked food.
Önceden pişirilmiş yemekten nefret ederim.

Don't hate something that you don't understand.
Anlamadığın şeyden nefret etme!

I hate being stupid.
Aptal olmaktan nefret ediyorum.

I hate spiders.
Örümceklerden nefret ediyorum.

I don't hate you anymore.
Artık senden nefret etmiyorum.

I really hate myself right now.
Şu anda gerçekten kendimden nefret ediyorum.

I hate lawyers.
Avukatlardan nefret ediyorum.

I hate strong-minded women.
Azimli kadınlardan nefret ederim.

I hate insects.
Böceklerden nefret ediyorum.

We hate insects.
Böcekleri sevmiyorum.

I hate guys like that.
Böyle adamlardan nefret ederim.

I hate girls like that.
Böyle kızlardan nefret ediyorum.

I hate paperwork.
Bürokrasiden nefret ediyorum.

All men naturally hate each other.
Bütün insanlar doğal olarak birbirlerinden nefret ederler.

I hate being called stupid.
Bana aptal denmesinden nefret ediyorum.

Some people hate to argue.
Bazı insanlar tartışmaktan nefret ederler.

I hate my job sometimes.
Bazen işimden nefret ediyorum.

I hate myself sometimes.
Bazen kendimden nefret ederim.

I hate being single.
Bekar olmaktan nefret ediyorum.

I hate to wait.
Beklemekten nefret ediyorum.

I hate hypocrisy.
Ben ikiyüzlülükten nefret ederim.

I hate jealous women.
Ben kıskanç kadınlardan nefret ederim.

I hate karaoke.
Ben karaokeden nefret ediyorum.

I hate chemistry.
Ben kimyadan nefret ederim.

Why do you hate me?
Benden neden nefret ediyorsun?

I just have one thing to say to those who hate me: It's your problem.
Benden nefret edenlere söyleyecek tek bir şeyim var: Sizin probleminiz.

Don't hate me.
Benden nefret etme.

I hate it when you leave me alone with Tom.
Beni Tom'la yalnız bırakırsan bundan nefret ederim.

I hate my computer.
Bilgisayarımdan nefret ediyorum.

I hate computers.
Bilgisayarlardan nefret ediyorum.

I hate it when there are a lot of people.
Bir sürü insan varsa, bundan nefret ediyorum.

Most writers hate being criticized.
Birçok yazar eleştirilmekten nefret eder.

They hate each other.
Birbirlerinden nefret ederler.

We hate violence.
Biz şiddetten nefret ederiz.

I hate Boston.
Boston'dan nefret ediyorum.

I like broccoli, but I hate cauliflower.
Brokoliyi severim ama karnabahardan nefret ederim.

I hate this uniform.
Bu üniformadan nefret ediyorum.

I hate this car.
Bu arabadan nefret ediyorum.

I hate this song.
Bu şarkıdan nefret ediyorum.

I hate this town.
Bu şehirden nefret ediyorum.

I hate this town.
Bu şehirden nefret ediyorum.

I hate this thing.
Bu şeyden nefret ediyorum.

I hate these things.
Bu şeylerden nefret ediyorum.

I hate this carpet.
Bu halıdan nefret ediyorum.

Don't you just hate this weather?
Bu havadan nefret etmiyor musun?

These people hate all foreigners.
Bu insanlar, bütün yabancılardan nefret ederler.

Why all this hate?
Bu kadar nefret niye?

I hate this music.
Bu müzikten nefret ediyorum.

I hate this store.
Bu mağazadan nefret ediyorum.

I hate this school.
Bu okuldan nefret ediyorum.

I hate this game.
Bu oyundan nefret ediyorum.

I hate these words.
Bu sözlerden nefret ederim.

I hate this place.
Bu yerden nefret ediyorum.

This is why I hate him.
Bu, ondan nefret etmemin nedenidir.

I really hate this.
Bundan gerçekten nefret ediyorum.

I hate this.
Bundan nefret ediyorum.

I don't hate this.
Bundan nefret etmiyorum.

I hate it when guys do that.
Bunu erkekler yaptığında bundan nefret ederim.

I hate to say this, but I think Tom is right.
Bunu söylemekten nefret ediyorum fakat sanırım Tom haklı.

I hate to say it, but Tom is right.
Bunu söylemekten nefret ediyorum fakat Tom haklı.

I hate to do this.
Bunu yapmaktan nefret ediyorum.

Don't hate me for that.
Bunun için benden nefret etme.

I hate being here.
Burada olmaktan nefret ediyorum.

I hate it here.
Burada ondan nefret ediyorum.

A lot of guys around here hate you.
Buralarda bir sürü adam senden nefret ediyor.

I hate Halloween.
Cadılar Bayramından nefret ediyorum.

I know you hate funerals.
Cenazelerden nefret ettiğini biliyorum.

I hate fighting.
Dövüşmekten nefret ediyorum.

I hate weddings.
Düğünlerden nefret ediyorum.

I know you hate weddings.
Düğünlerden nefret ettiğini biliyorum.

I hate the world because the world hates me.
Dünyadan nefret ediyorum çünkü dünya benden nefret ediyor.

Frankly speaking, I hate him.
Dürüst olmak gerekirse, ondan nefret ediyorum.

I hate when other people make me wait a long time.
Diğer insanlar beni uzun süre beklettiğinde nefret ederim.

I hate tomatoes.
Domateslerden nefret ederim.

If you do that, everyone's going to hate you.
Eğer bunu yaparsan herkes senden nefret edecek.

I hate exercising.
Egzersiz yapmaktan nefret ediyorum.

The brothers hate each other.
Erkek kardeşler birbirlerinden nefret ediyorlar.

I hate getting up early.
Erken kalkmaktan nefret ederim.

I hate beans.
Fasulyeden nefret ediyorum.

I hate fluorescent lights.
Floresan lambalardan nefret ediyorum.

Do you still hate French?
Fransızcadan hâlâ nefret ediyor musun?

I hate French.
Fransızcadan nefret ediyorum.

I hate football.
Futboldan nefret ediyorum.

I hate soccer.
Futboldan nefret ediyorum.

I really hate Tom.
Gerçekten de Tom'dan nefret ediyorum.

I hate golf.
Golften nefret ediyorum.