found ile ilgili cümleler

I found a good Mexican restaurant.
İyi bir Meksika restoranı buldum.

The stolen car was found in the parking lot.
Çalınan araç otoparkta bulundu.

He was found guilty of handling stolen goods.
Çalıntı mal alıp satmaktan suçlu bulundu.

While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants.
Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.

I see you found your bag.
Çantanı bulduğunu anlıyorum.

I found what I was looking for in the drawers.
Çekmecelerde aradığımı buldum.

I found the comic book very interesting.
Çizgi romanı çok ilginç buldum.

I found the boy sound asleep.
Çocuğu derin uykuda buldum.

I found the boy fast asleep.
Çocuğu uykuya dalmış buldum.

I found it impossible to win the championship.
Şampiyonluğu kazanmayı imkansız buldum.

He found his lost camera by chance.
Şans eseri kayıp kamerasını buldu.

I found my hat in Tom's car.
Şapkamı Tom'un arabasında buldum.

She lost her hat, but soon found it.
Şapkasını kaybetti fakat kısa sürede buldu.

I found the lyrics, but I can't copy paste them.
Şarkı sözlerini buldum,ama bunları kopyalayıp yapıştıramam.

The teacher found it difficult to get his meaning across to the students.
Öğretmen ne demek istediğini öğrencilere anlatmayı zor buldu.

I found my name written on the blackboard.
Adımın tahtaya yazıldığını buldum.

Justice is found in a courtroom.
Adalet mahkeme salonunda bulunur.

He found it difficult to swim to the island.
Adaya yüzmeyi zor buldu.

The city is found west of London.
Şehir Londra'nın batısında bulunmaktadır.

You may find your umbrella at the Lost and Found.
Şemsiyeni Kayıp Eşya Bürosunda bulabilirsin.

On entering the barn, he found a missing bike.
Ahıra girerken kayıp bir bisiklet buldu.

Luckily, he found a good seat.
Allahtan, o iyi bir koltuk buldu.

We found the front door locked.
Ön kapıyı kilitli bulduk.

I've found the key.
Anahtarı buldum.

I found the key underneath the mat.
Anahtarı paspasın altında buldum.

I found the key in Tom's jacket pocket.
Anahtarı Tom'un ceket cebinde buldum.

He found his key and opened the door.
Anahtarını buldu ve kapıyı açtı.

I still haven't found my keys.
Anahtarlarımı hâlâ bulmadım.

He still remembers the day his mother found out he was smoking.
Annesinin onu sigara içerken yakaladığı günü hâlâ unutamaz.

The search party found him lying at the foot of a cliff.
Araştırma ekibi onu uçurumun dibinde uzanırken buldu.

I found my car missing.
Arabamı kayıp buldum.

I found the key I had been looking for.
Aradığım anahtarı buldum.

I found a rare book I had been looking for.
Aradığım nadir bir kitabı buldum.

I found what I was looking for.
Aradığımı buldum.

I still haven't found what I'm looking for.
Aradığımı hâlâ bulmadım.

It took Tom fifteen minutes of googling before he found what he was looking for.
Aradığını bulmadan önce internet'te arama yapmak Tom'un on beş dakikasını aldı.

He found it hard to make friends.
Arkadaş edinmeyi zor buldu.

He found it impossible to work any longer.
Artık çalışmayı imkansız buldu.

We found a poor little cat in the yard.
Avluda zavallı küçük bir kedi bulduk.

When I came to, I found myself lying on the floor.
Ayıldığımda kendimi yerde yatıyor buldum.

I found my shoes.
Ayakkabılarımı buldum.

Look at this bird I just found.
Az önce bulduğum kuşa bak.

I just found out that my wife cheated on me.
Az önce karımın beni aldattığını öğrendim.

I just found out Tom is dead.
Az önce Tom'un öldüğünü öğrendim.

We found all the boxes empty.
Bütün kutuları boş bulduk.

A grand jury found him not guilty of any crime.
Büyük jüri onu herhangi bir suçtan suçlu bulmadı.

We found a recipe for grandma's cookies .
Büyükannemin kurabiyesi için bir tarife bulduk.

You found me where no one else was looking.
Başka hiç kimsenin bakmadığı yerde beni buldun.

I found a diary my father kept for thirty years.
Babamın 30 yıl boyunca tuttuğu bir günlük buldum.

I found my father's diary which he kept for 30 years.
Babamın 30 yıldır sakladığı günlüğünü buldum.

I just found out that my dad is not my biological father.
Babamın biyolojik babam olmadığını kesinlikle anladım.

He found his father lying in the kitchen.
Babasını mutfakta yatarken buldu.

When I went to look, I found the boy fast asleep.
Bakmaya gittiğimde çocuğu derin uykuda buldum.

I found the glass empty.
Bardağı boş buldum.

We found out recently that some foxes live here on this mountain.
Bazı tilkilerin burada bu dağda yaşadıklarını son zamanlarda öğrendim.

I found the key I was looking for.
Ben aradığım anahtarı buldum.

I found what I was looking for.
Ben aradığımı buldum.

I've found another job.
Ben başka bir iş buldum.

I found an apartment.
Ben bir daire buldum.

I found a job.
Ben bir iş buldum.

I found it necessary to get a loan.
Ben bir kredi almayı gerekli buldum.

I found this book very difficult.
Ben bu kitabı çok zor buldum.

I found this book interesting.
Ben bu kitabı ilginç buldum.

I found a nice cup.
Ben güzel bir fincan buldum.

I found out the truth.
Ben gerçeği öğrendim.

I found a real bargain.
Ben gerçek bir kelepir buldum.

I found it difficult to keep a diary every day.
Ben her gün günlük tutmayı zor buldum.

I found the book interesting.
Ben kitabı ilginç buldum.

I found the book easy.
Ben kitabı kolay buldum.

I found that the machine was of no use.
Ben makinenin faydası olmadığını anladım.

I went to see the river, which I found greatly swollen.
Ben nehri görmeye gittim, onu büyük ölçüde şişmiş buldum.

I found the river dirty.
Ben nehri kirli buldum.

I found that book interesting.
Ben o kitabı ilginç buldum.

I went into the room, where I found the children sitting on the sofa.
Ben odaya gittim, orada çocukları kanepede otururken buldum.

I found her very amusing.
Ben onu çok eğlenceli buldum.

I found listening to him very interesting.
Ben onu dinlemeyi çok ilginç buldum.

I only found out about it purely by accident.
Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.

I found that he was a kind man.
Ben onun nazik bir adam olduğunu anladım.

I found out where she was.
Ben onun nerede olduğunu öğrendim.

I easily found his office.
Ben onun ofisini kolayca buldum.

I found the game easy.
Ben oyunu kolay buldum.

I found your cap.
Ben senin kepini buldum.

I found the test difficult.
Ben testi zor buldum.

I was looking for Tom, but he found me first.
Ben Tom'u arıyordum ama önce o beni buldu.

I found it easy to answer this question.
Ben, bu soruya cevap vermeyi kolay buldum.

I found it difficult to use the machine.
Ben, makineyi kullanmayı zor buldum.

I found it easy to operate the computer.
Bilgisayarı çalıştırmayı kolay buldum.

Scientists haven't found a cure for cancer yet.
Bilim adamları henüz kanser için bir çare bulmadılar.

Scientists haven't found a vaccine for cancer yet.
Bilim adamları kanser için henüz bir aşı bulmadı.