forgive ile ilgili cümleler

We can forgive, but forgetting is impossible.
Biz affedebiliriz fakat unutmak imkansızdır.

We forgive him.
Biz onu affederiz.

Forgive us.
Bizi bağışla.

Try to be generous and forgive.
Cömer olmaya çalış ve affet.

One of the toughest things in the world to do is forgive.
Dünyada yapacak en zor şeylerden biri affetmektir.

Please forgive me for not having written sooner.
Daha erken yazmadığım için lütfen beni affet.

Tom will probably forgive you if you apologize.
Eğer özür dilerseniz Tom muhtemelen sizi affedecektir.

Forgive me Father for I have sinned.
Günah işlediğim için beni affet Tanrım.

Forgive me for being late.
Geç kaldığım için beni affedin.

Please forgive me for being late.
Geç kaldığım için lütfen beni affedin.

To understand all is to forgive all.
Her şeyi anlamak her şeyi affetmektir.

I can on no condition forgive her.
Hiçbir koşulda onu affedemem.

You have to forgive yourself.
Kendini affetmek zorundasın.

Please forgive me.
Lütfen beni affet.

Please forgive us.
Lütfen bizi affet.

Please forgive me for forgetting to call you.
Lütfen seni aramayı unuttuğum için beni affet.

Please, forgive me.
Lütfen, beni affet.

Mary prayed that her mother would forgive her.
Mary annesinin onu affetmesi için dua etti.

Tom prayed that Mary would forgive him.
Mary'nin kendisini affetmesi için dua etti.

Tom knows what to say to make Mary forgive him.
Mary'ye kendini affettirmek için Tom ne söyleyeceğini biliyor.

It doesn't matter what excuse he gives me, I can't forgive him.
Mazareti ne olursa olsun, onu affedemem.

Please forgive me for not answering your letter.
Mektubuna cevap vermediğim için lütfen beni affet.

I forgive you because you didn't know what you were doing.
Ne yaptığını bilmediğin için seni affediyorum.

He apologized for his rudeness, but she wouldn't forgive him.
O, kabalığı için özür diledi fakat o onu affetmedi.

Forgive them, for they know not what they do.
Onları affet, zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.

I can't forgive her.
Onu affedemem.

Shouldn't you overlook his indiscretions and forgive him?
Onun patavatsızlıklarını görmezden gelmen ve onu affetmen gerekmez mi?

I can't forgive him for what he did.
Söylediğinden dolayı onu affedemem.

Forgive me for breaking my promise.
Sözümü tutmadığım için beni affet.

I'll forgive you just this once.
Sadece bu seferlik seni affedeceğim.

Do you think he would forgive me?
Sence beni affeder mi?

Do you think Tom will forgive me?
Sence Tom beni affedecek mi?

I'll forgive you.
Seni affedeceğim.

I forgive you.
Seni affediyorum.

We forgive you.
Seni affediyoruz.

I'm not going to forgive you.
Seni affetmeyeceğim.

We won't forgive you.
Seni affetmeyeceğiz.

I don't forgive you.
Seni affetmiyorum.

I just want you to know that I forgive you.
Seni bağışladığımı bilmeni istiyorum.

Forgive me, my love.
Sevgilim, beni affet.

Father, forgive them; for they know not what they do.
Tanrım, onları bağışla; zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.

Tom will forgive us.
Tom bizi affedecek.

Tom will never forgive himself.
Tom kendini asla affetmeyecek.

What does Tom need to say to get Mary to forgive him?
Tom kendini Mary'ye affettirmek için ne söylemeli?

Tom can't forgive himself for what he did to Mary.
Tom Mary'ye yaptığı için kendini affedemiyor.

Tom will forgive Mary.
Tom Mary'yi affedecek.

Tom refused to forgive Mary.
Tom Mary'yi affetmeyi reddetti.

Tom won't ever be able to forgive Mary for cheating on him.
Tom onu aldattığı için asla Mary'yi affedemeyecek.

Tom will forgive you.
Tom seni affedecek.

Did Tom forgive you?
Tom seni affetti mi?

Tom will forgive you eventually.
Tom sonunda sizi affedecek.

Tom and Mary couldn't forgive themselves.
Tom ve Mary kendilerini affedemediler.

Tom can't forgive Mary for what she did.
Tom yaptıkları için Mary'yi affedemiyor.

Tom can't forgive Mary for behaving like that.
Tom, öyle davrandığı için Mary'yi affedemiyor.

Tom couldn't forgive Mary for killing his parents.
Tom, ebeveynlerini öldürdüğü için Mary'yi affedemedi.

Tom wants to forgive his father for abandoning him.
Tom, onu terkettiği için babasını affetmek istiyor.

Forgive Tom.
Tom'u affet.

I've decided to forgive Tom.
Tom'u affetmeye karar verdim.

I'll never forgive Tom.
Tom'u asla affetmeyeceğim.

I knew Tom would forgive me.
Tom'un beni affedeceğini biliyordum.

I don't think Tom will ever forgive me.
Tom'un beni affedeceğini sanmıyorum.

I've made up my mind to ask Tom to forgive me.
Tom'un beni affetmesini rica etmek için kararımı verdim.

I hope you can forgive me.
Umarım beni affedebilirsin.

Please forgive me for not having written for a long time.
Uzun bir süre yazmadığım için lütfen beni affet.

Please forgive me for telling a lie.
Yalan söylediğim için beni affet,lütfen.

I lied. Please forgive.
Yalan söyledim. Lütfen affet.

I beg you forgive me.
Yalvarırım affet beni.

Please forgive me for opening your letter by mistake.
Yanlışlıkla mektubunu açtığım için lütfen beni affet.

"Novels? I hate novels." Oh muse, forgive her blasphemy.

Always forgive your enemies - nothing annoys them so much.

Always forgive your enemies. Nothing irritates them more.

And forgive us our debts, as we forgive our debtors.

And forgive us our trespasses, as we forgive them that trespass against us.

And forgive us our trespasses, as we forgive those who trespass against us.

As you are sorry, I'll forgive you.

Buy me a cup of coffee and I might forgive you.

Can you ever forgive me?

Can you ever forgive us?

Can you forgive me, Tom?

Can you forgive us?

Children begin by loving their parents; after a time they judge them; rarely, if ever, do they forgive them.

Death must be so beautiful. To lie in the soft brown earth, with the grasses waving above one's head, and listen to silence. To have no yesterday, and no tomorrow. To forget time, to forgive life, to be at peace.

Deceive me once, and I will forgive you; deceive me twice, and you're a double-crosser.

Did Tom forgive you for what you did last week?

Do you think she would forgive me?

For my multi-talented sister, able do anything with ease, it seems that my commonplace self is something whose existence she finds very hard to forgive.

Forgive everyone, forget nothing.

Forgive him if you can. He is not guilty.

Forgive me for asking this.