Your work is far from being satisfactory.
İşin tatmin edici olmaktan uzak.
The station is far from here.
İstasyon buradan uzaktır.
Try to do so as far as the station.
İstasyona kadar öyle yapmaya çalış.
Do you know how far it is from the station to city hall?
İstasyonun belediye binasına ne kadar uzaklıkta olduğunu biliyor musunuz?
You smoke far too much. You should cut back.
Çok fazla sigara içiyorsun. Azaltmalısın.
Don't go too far afield.
Çok uzağa gitme.
She was by far the best singer in the class.
Açık ara farkla sınıfta en iyi şarkıcıydı.
His explanation is far from satisfactory.
Açıklaması tatmin edici olmaktan uzak.
The pain you go through because of love is by far sweeter than any other pleasure.
Aşktan dolayı katlandığın acı herhangi bir zevkten çok daha tatlıdır.
So far I have been getting along well with my friends.
Şimdiye kadar arkadaşlarımla iyi geçindim.
So far everything has been successful.
Şimdiye kadar her şey başarılı.
So far everything has been going well.
Şimdiye kadar her şey yolunda gidiyor.
So far my German is terrible, but I'll try to learn German well.
Almancam şimdiye kadar korkunçtu ama iyi Almanca öğrenmeyi deneyeceğim.
Gold is far heavier than water.
Altın sudan çok daha ağırdır.
As far as my experience goes, such a plan is impossible.
Anladığım kadarıyla, öylesine bir plan imkansızdır.
Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
My father is far from artistic.
Babam sanatsallıktan uzaktır.
Is the bank far from here?
Banka buradan uzak mı?
I am far from the tree.
ben ağaçtan uzağım.
I am far from happy.
Ben mutlu olmaktan uzağım.
I saw a light far away.
Ben uzakta bir ışık gördüm.
I want a boat that'll take me far away from here.
Beni buradan uzaklaştıracak bir tekne istiyorum.
I want a boat that will take me far away from here.
Beni buradan uzaklara götürecek bir tekne istiyorum.
Could you take me as far as my hotel?
Beni otelime kadar götürebilir misiniz?
So far as he was concerned, things were going well.
Bildiği kadarıyla işler yolunda gidiyordu.
As far as I know, he is coming by car.
Bildiğim kadarıyla arabayla geliyor.
As far as I know, such a function doesn't exist.
Bildiğim kadarıyla böyle bir işlev yok.
As far as I know, there is no such function.
Bildiğim kadarıyla böyle bir işlev yok.
As far as I know, there is no such word.
Bildiğim kadarıyla böyle bir sözcük yok.
Mr. Jones hasn't been here as far as I know.
Bildiğim kadarıyla Bay Jones buraya gelmedi.
As far as I know, he is an honest man.
Bildiğim kadarıyla kendisi dürüst bir insan.
As far as I know, she is a kind girl.
Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
As far as I know, this is not the case.
Bildiğim kadarıyla mesele bu değil.
As far as I know, he is the shortest student in this school.
Bildiğim kadarıyla o bu okuldaki en kısa öğrenci.
As far as I know, she is still missing.
Bildiğim kadarıyla o hâlâ kayıp.
As far as I know, he used to be a good student.
Bildiğim kadarıyla o iyi bir öğrenciydi.
As far as I know, he is innocent.
Bildiğim kadarıyla o masumdur.
As far as I'm concerned, she's a complete stranger.
Bildiğim kadarıyla o tam bir yabancı.
As far as I know, they always keep their word.
Bildiğim kadarıyla onlar her zaman sözlerini tutarlar.
As far as I know, what he has said is true.
Bildiğim kadarıyla onun söylediği doğrudur.
The rumor is not true as far as I know.
Bildiğim kadarıyla söylenti doğru değildir.
As far as I know, this is the latest edition.
Bildiğim kadarıyla, bu son baskıdır.
As far as I know, she hasn't left yet.
Bildiğim kadarıyla, henüz gitmedi.
As far as I know, she is a very good person.
Bildiğim kadarıyla, o çok iyi bir insan.
As far as I know, he is a very kind man.
Bildiğim kadarıyla, o çok nazik bir adamdır.
As far as I know, he has never come on time.
Bildiğim kadarıyla, o asla zamanında gelmez.
As far as I know, he's an honest man.
Bildiğim kadarıyla, o dürüst bir adam.
As far as I know, he won't come.
Bildiğim kadarıyla, o gelmeyecek.
As far as I know, she's still unmarried.
Bildiğim kadarıyla, o hâlâ evli değil.
As far as I know, he has not arrived yet.
Bildiğim kadarıyla, o henüz varmadı.
As far as I know, he's a nice guy.
Bildiğim kadarıyla, o iyi bir adam.
As far as I know, he isn't lazy.
Bildiğim kadarıyla, o tembel değildir.
As far as I know, he is a reliable man.
Bildiğim kadarıyla, o, güvenilir bir insan.
As far as I know, he is a reliable person.
Bildiğim kadarıyla, o, güvenilir bir kişidir.
As far as I know, they are still together.
Bildiğim kadarıyla, onlar hâlâ birlikte.
As far as I know, he said that himself.
Bildiğim kadarıyla, onu kendisi söyledi.
As far as I know, the rumor is not true.
Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değil.
Tom hasn't done anything wrong, as far as I know.
Bildiğim kadarıyla, Tom yanlış bir şey yapmadı.
As far as I know, Tom doesn't have a girlfriend.
Bildiğim kadarıyla, Tom'un bir kız arkadaşı yok.
He who wants to travel the path of wisdom must not fear failure, for no matter how much progress he makes, his goal remains unattainably far off.
Bilgelik yolunda yürümek isteyen hatadan korkmamalı, zira ne kadar çok gelişme yaparsa yapsın hiç önemi yok, onun amacı elde edilemeyecek kadar uzak kalır.
We walked as far as 6 kilometers.
Biz 6 kilometre kadar yürüdük.
We saw a lake far below.
Biz çok aşağıda bir göl gördük.
We are very far from home.
Biz evden çok uzaktayız.
We walked together as far as the next station.
Biz istasyona kadar birlikte yürüdük.
How far away are we?
Biz ne kadar uzaktayız?
We walked as far as the park.
Biz parka kadar yürüdük.
We saw a light far away.
Biz uzakta bir ışık gördük.
Our college uses far too much electricity.
Bizim üniversite çok fazla elektrik tüketir.
Our college is far from the station.
Bizim üniversite istasyondan uzaktır.
As far as Bob is concerned, anything goes. By contrast, Jane is very cautious.
Bob'a kalırsa, bir şey dönüyor. Buna karşılık, Jane çok dikkatli.
Is Boston very far away?
Boston çok uzak mı?
How far is Boston from Chicago?
Boston Şikago'dan ne kadar uzakta?
How far is it from Boston to Chicago?
Boston Şikago'ya ne kadar uzakta?
Is Boston far away?
Boston uzakta mı?
How far is it to Boston?
Boston'a ne kadar uzakta?
It's not far to Boston.
Boston'a uzak değil.
It's not too far from Boston.
Boston'dan çok uzak değil.
This is far too expensive.
Bu çok pahalı.
This English composition is far from perfect.
Bu İngilizce kompozisyon mükemmel olmaktan uzak.
This is by far the coolest thing we've ever done.
Bu açık farkla şimdiye kadar yaptığım en havalı şey.
This is by far the best thing we've done so far.
Bu açık farkla şimdiye kadar yaptığımız en iyi şey.
A dollar does not go very far these days.
Bu günlerde bir dolarla çok şey alınmaz.
This is by far the best method.
Bu gelmiş geçmiş en iyi metottur.
We've received thirteen complaints so far this week.
Bu hafta şimdiye kadar on üç şikayet aldık.
This book is far above me.
Bu kitap benim çok üzerimde.
This hotel is far from deserving the four stars the guidebook gives it.
Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.
This dictionary is by far the best.
Bu sözlük açık ara farkla en iyisi.
This watch is far better than that one.
Bu saat o saatten oldukça daha iyi.
How many books have you read so far this summer?
Bu yaz şimdiye kadar kaç kitap okudun?
This has gone far enough.
Bu yeterince başarılı oldu.
This is by far the best of all of these.
Bu, açık ara farkla bunların hepsinin en iyisidir.
This is by far the most interesting of all his novels.
Bu, açık ara farkla onun bütün romanlarının en ilgincidir.