Dinner will be ready by six-thirty.
6:30 a kadar akşam yemeği hazır olacak.
We had a huge dinner.
Çok büyük bir akşam yemeği yedik.
You can't be hungry. You've just had dinner.
Aç olamazsın. Akşam yemeğini henüz yedin.
The family ate dinner together.
Aile, akşam yemeğini birlikte yedi.
I can't talk right now. I'm eating dinner.
Şimdi konuşamam. Yemek yiyorum.
The dinner was very good.
Akşam yemeği çok güzeldi.
Dinner is probably ready by now.
Akşam yemeği şimdiye kadar muhtemelen hazırdır.
Dinner's on me.
Akşam yemeği benden.
When dinner was over, we adjourned to the sitting room.
Akşam yemeği bittiğinde, oturma odasına geçti.
Dinner was awesome.
Akşam yemeği harikaydı.
Is dinner ready?
Akşam yemeği hazır mı?
The dinner is almost ready.
Akşam yemeği hazır olmak üzeredir.
Dinner is ready, so we can eat whenever we want.
Akşam yemeği hazır, bu yüzden istediğimiz zaman yiyebiliriz.
Dinner's ready.
Akşam yemeği hazır.
Dinner is ready.
Akşam yemeği hazır.
Do you have to make dinner?
Akşam yemeği hazırlamak zorunda mısın?
Let's go downstairs for dinner.
Akşam yemeği için aşağı kata inelim.
What about having fish for dinner?
Akşam yemeği için balık yemeğe ne dersin?
I'm meeting someone for dinner.
Akşam yemeği için birisiyle buluşacağım.
Won't you join us for dinner?
Akşam yemeği için bize katılmaz mısın?
I expected you to be here for dinner.
Akşam yemeği için burada olmanı umuyordum.
How about going out for dinner?
Akşam yemeği için dışarı çıkmaya ne dersiniz?
Would you like to come over to our house for dinner?
Akşam yemeği için evimize gelmek ister misiniz?
You were late for dinner.
Akşam yemeği için geç kaldın.
Are you ready for dinner?
Akşam yemeği için hazır mısınız?
She's got to get ready for dinner.
Akşam yemeği için hazırlanmalı.
How about staying for dinner? I'm making a big pot of stew.
Akşam yemeği için kalmaya ne dersiniz? Ben büyük bir kap güveç yapıyorum.
Do you have guests for dinner?
Akşam yemeği için misafirleriniz var mı?
What are you doing for dinner?
Akşam yemeği için ne yapıyorsun?
What are you going to make for dinner?
Akşam yemeği için ne yapacaksın?
What did you eat for dinner?
Akşam yemeği için ne yedin?
Is there chicken for dinner?
Akşam yemeği için piliç var mı?
Don't make any dinner plans.
Akşam yemeği için plan yapma.
Do you often have fish for dinner?
Akşam yemeği için sık sık balık yer misin?
You're just in time for dinner.
Akşam yemeği için tam zamanında geldin.
Thanks for dinner.
Akşam yemeği için teşekkürler.
I met Tom for dinner.
Akşam yemeği için Tom'la buluştum.
I could invite Tom over for dinner.
Akşam yemeği için Tom'u eve davet edebilirim.
They went to Van Buren's house for dinner.
Akşam yemeği için Van Buren'in evine gittiler.
I was on time for dinner.
Akşam yemeği için zamanında geldim.
Dinner will be ready by this time you have finished your work.
Akşam yemeği işini bitirdiğin bu zamana kadar hazır olacak.
When will dinner be ready?
Akşam yemeği ne zaman hazır olacak?
What time will dinner be served?
Akşam yemeği ne zaman servis edilecek?
Dinner is almost ready.
Akşam yemeği neredeyse hazır.
Dinner's at six.
Akşam yemeği saat altıda.
What time is dinner served?
Akşam yemeği saat kaçta servis ediliyor?
What time is dinner?
Akşam yemeği saat kaçta?
Dinner's getting cold.
Akşam yemeği soğuyor.
Time for dinner.
Akşam yemeği vakti.
Dinner will be ready soon.
Akşam yemeği yakında hazır olacak.
I'm making dinner.
Akşam yemeği yapıyorum.
I made dinner.
Akşam yemeği yaptım.
Have you had dinner?
Akşam yemeği yedin mi?
Have you eaten dinner?
Akşam yemeği yedin mi?
I haven't had dinner.
Akşam yemeği yemedim.
Dinner is ready to eat.
Akşam yemeği yemek için hazır.
We hardly had time to eat our dinner.
Akşam yemeği yemek için neredeyse zamanımız yoktu.
I'll have dinner.
Akşam yemeği yiyeceğim.
Will you eat dinner?
Akşam yemeği yiyecek misin?
Let's have dinner.
Akşam yemeği yiyelim.
Let's eat dinner.
Akşam yemeği yiyelim.
We're having dinner.
Akşam yemeği yiyoruz.
We are having dinner.
Akşam yemeği yiyoruz.
It's time for dinner.
Akşam yemeği zamanı.
It's dinner time.
Akşam yemeği zamanı.
We had a very good time at the dinner.
Akşam yemeğinde çok iyi vakit geçirdik.
He drinks a bottle of beer at dinner.
Akşam yemeğinde bir şişe bira içer.
They drank a bottle of red wine at dinner.
Akşam yemeğinde bir şişe kırmızı şarap içtiler.
I wonder what's for dinner.
Akşam yemeğinde ne olduğunu merak ediyorum.
What's for dinner?
Akşam yemeğinde ne var?
Would you like to have a drink before dinner?
Akşam yemeğinden önce bir içki almak ister misiniz?
Go wash up before dinner.
Akşam yemeğinden önce elini yüzünü yıkamaya git.
I must finish my homework before dinner.
Akşam yemeğinden önce ev ödevimi bitirmeliyim.
I play the guitar before dinner.
Akşam yemeğinden önce gitar çalarım.
She always practices the piano before dinner.
Akşam yemeğinden önce her zaman piyano çalışır.
How much time do we have before dinner?
Akşam yemeğinden önce ne kadar zamanımız var?
How many times do I have to tell you not to eat candy just before dinner?
Akşam yemeğinden hemen önce şekerleme yememeni sana kaç kez söylemek zorundayım.
We started it again right after dinner.
Akşam yemeğinden hemen sonra ona tekrar başladık.
He studied after dinner.
Akşam yemeğinden sonra çalıştı.
I study English after dinner.
Akşam yemeğinden sonra İngilizce çalışırım.
It is a good idea for us to play shogi after dinner.
Akşam yemeğinden sonra şogi oynamak bizim için iyi bir düşünce.
How about going out for a walk after dinner?
Akşam yemeğinden sonra bir yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?
You must not go out after dinner.
Akşam yemeğinden sonra dışarı çıkmamalısın.
After dinner, I did my homework.
Akşam yemeğinden sonra ev ödevimi yaptım.
I play the guitar after dinner.
Akşam yemeğinden sonra gitar çalarım.
I studied English for two hours after dinner.
Akşam yemeğinden sonra iki saat İngilizce çalıştım.
She studied Japanese after dinner.
Akşam yemeğinden sonra Japonca çalıştı.
We got together for short meeting after dinner.
Akşam yemeğinden sonra kısa bir toplantı için toplandık.
I listen to the radio after dinner.
Akşam yemeğinden sonra radyo dinlerim.
Let's walk on the beach after dinner.
Akşam yemeğinden sonra sahilde yürüyelim.
He watches television after dinner.
Akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
We went out for a walk after dinner.
Akşam yemeğinden sonra yürüyüş için dışarı çıktık.
What I will do after dinner is to chat on the internet.
Akşam yemeğinden sonra yapacağım şey internette sohbet etmektir.
After dinner, a movie announcement is made.
Akşam yemeğinden sonra, bir film duyurusu yapılır.
After dinner, George's dad took him aside.
Akşam yemeğinden sonra, George'nin babası onu bir kenara aldı.