I would definitely not recommend Tom for the job.
İş için kesinlikle Tom'u tavsiye etmem.
Something's definitely wrong.
Bir şey kesinlikle yanlış.
If you ever do come to Boston, definitely give me a call.
Eğer Boston'a gelirsen kesinlikle beni ara.
French is definitely not a difficult language.
Fransızca kesinlikle zor bir dil değildir.
I definitely need some more money.
Kesinlikle biraz daha fazla paraya ihtiyacım var.
Let's definitely do that.
Kesinlikle bunu yapalım.
I will definitely attend your funeral.
Kesinlikle cenazene katılacağım.
We definitely need to hire more people.
Kesinlikle daha fazla insanı istihdam etmeliyiz.
We definitely need more help.
Kesinlikle daha fazla yardıma ihtiyacımız var.
You've definitely gotten stronger.
Kesinlikle daha güçlü oldun.
I definitely don't want to get married.
Kesinlikle evlenmek istemiyorum.
You've definitely gotten better at French.
Kesinlikle Fransızcada daha iyi oldun.
I'll definitely come.
Kesinlikle geleceğim.
I should definitely go.
Kesinlikle gitmeliyim.
You're definitely not on the list.
Kesinlikle listede değilsin.
You're definitely prettier than Mary.
Kesinlikle Mary'den daha güzelsin.
You should definitely ask him out.
Kesinlikle onu davet etmelisin.
I definitely won't do that again.
Kesinlikle onu tekrar yapmayacağım.
Something's definitely out there.
Kesinlikle orada bir şey var.
It was definitely Tom's fault.
Kesinlikle Tom'un hatasıydı.
We definitely need Tom's help.
Kesinlikle Tom'un yardımına ihtiyacımız var.
I definitely do not miss working in the city!
Kesinlikle, şehirde çalışmayı özlemiyorum.
Mary was definitely the prettiest girl at the party.
Mary kesinlikle partide en güzel kızdı.
Meros is definitely not a liar.
Meros kesinlikle bir yalancı değildir.
It's definitely Tom.
O kesinlikle Tom.
That kind of person will definitely fail.
O tür bir kişi kesinlikle başarısız olur.
They definitely know.
Onlar kesinlikle biliyorlar.
The game has been indefinitely postponed.
Oyun süresiz ertelendi.
A pretty girl like you will definitely be noticed.
Senin gibi güzel bir kız kesinlikle fark edilir.
Tom is definitely not in Boston anymore.
Tom artık kesinlikle Boston'da değil.
Tom is definitely happy now.
Tom artık kesinlikle mutlu.
Tom is definitely uncomfortable now.
Tom artık kesinlikle rahatsız.
Tom definitely knows how to ride a horse.
Tom bir ata nasıl bineceğini kesinlikle biliyor.
Tom should definitely go visit Mary next weekend.
Tom bir sonraki hafta sonu kesinlikle Mary'yi ziyarete gitmeli.
Tom definitely has a future in our company.
Tom bizim şirkette kesinlikle bir geleceğe sahip.
Tom is definitely not in a joking mood today.
Tom bugün kesinlikle şaka ruh halinde değil.
Tom should definitely visit an art museum or two while he's in France.
Tom Fransa'da iken kesinlikle bir ya da iki sanat müzesini ziyaret etmeli.
Tom definitely overestimates his own ability.
Tom kendi yeteneğini kesinlikle abarttı.
Tom definitely should have gotten the death sentence.
Tom kesinlikle ölüm cezası almalıydı.
Tom is definitely upset.
Tom kesinlikle üzgün.
Tom definitely wants to become a doctor.
Tom kesinlikle bir doktor olmak istiyor.
Tom definitely won't work for less than $300 an hour.
Tom kesinlikle bir saat için 300 dolardan daha aşağısına çalışmaz.
Tom definitely needs to be a bit more sociable.
Tom kesinlikle biraz daha sosyal olmalı.
Tom definitely has our support.
Tom kesinlikle bizim desteğimize sahip.
Tom definitely has control of this company.
Tom kesinlikle bu şirketin kontrolüne sahip.
Tom is definitely not from this neighborhood.
Tom kesinlikle bu mahalleden değil.
Tom was definitely puzzled by this.
Tom kesinlikle buna şaşırdı.
Tom is definitely the person who should be doing this instead of me.
Tom kesinlikle bunu benim yerime yapması gereken kişidir.
Tom definitely knows his stuff.
Tom kesinlikle görevini biliyor.
Tom definitely seems to be interested in Mary.
Tom kesinlikle Mary ile ilgileniyor gibi görünüyor.
Tom definitely looks younger than Mary.
Tom kesinlikle Mary'den daha genç görünüyor.
Tom definitely drank more than Mary did last night.
Tom kesinlikle Mary'nin dün gece içtiğinden daha çok içti.
Tom should definitely ask for Mary's opinion.
Tom kesinlikle Mary'nin fikrini sormalıdır.
Tom definitely earns more money than Mary does.
Tom kesinlikle Mary'nin kazandığından daha çok para kazanır.
Tom definitely knows what Mary wants him to do.
Tom kesinlikle Mary'nin onun ne yapmasını istediğini bilir.
Tom definitely thinks it's true.
Tom kesinlikle onun doğru olduğunu düşünüyor.
Tom definitely has the ability to be the boss.
Tom kesinlikle patron olma kabiliyetine sahip.
Tom definitely doesn't want to be class president.
Tom kesinlikle sınıf başkanı olmak istemiyor.
Tom definitely thinks all the girls in the class think he's handsome.
Tom kesinlikle sınıftaki bütün kızların onun yakışıklı olduğunu düşündüğünü düşünüyor.
Tom definitely meant what he said.
Tom kesinlikle söylediğini demek istedi.
Tom definitely knows exactly what happened.
Tom kesinlikle tam olarak ne olduğunu biliyor.
Tom says that Mary definitely wanted to go with us, so we should wait.
Tom Mary'nin kesinlikle bizimle birlikte gitmek istediğini söylüyor, bu yüzden beklemeliyiz.
Tom says that Mary definitely doesn't want to be married.
Tom Mary'nin kesinlikle evlenmek istemediğini söylüyor.
Tom says that Mary definitely won't accept the job.
Tom Mary'nin kesinlikle işi kabul etmeyeceğini söylüyor.
Tom definitely knows that he shouldn't be doing that.
Tom onu yapmaması gerektiğini kesinlikle biliyor.
Tom definitely got a raw deal.
Tom'a kesinlikle haksız muamele gördü.
Tom definitely had problems with his oldest son.
Tom'un en büyük oğluyla kesinlikle sorunları var.
Tom definitely had enough time to get the job done.
Tom'un işi yaptırmak için kesinlikle yeterli zamanı var.
Tom definitely had something on his mind.
Tom'un kesinlikle aklında bir şey vardı.
Tom definitely needs a shower.
Tom'un kesinlikle bir duşa ihtiyacı ar.
Tom definitely needs to spend more time studying.
Tom'un kesinlikle daha fazla çalışarak zaman harcaması gerekiyor.
Tom is definitely having problems.
Tom'un kesinlikle sorunları oluyor.
Tom definitely has the confidence to be our leader.
Tom'un liderimiz olmak için kesinlikle güveni var.
It'll definitely rain.
Yağmur kesinlikle yağacak.
"Okay, okay," said the doctor. "I'll definitely take a look at her."
A random variable is definitely a constant if the variance is zero
Anyway, I've definitely got to see her again.
But we'll definitely manage. No problem.
Christmas is most definitely all around.
CK should definitely go Sony!
Definitely I stopped reading what he writes, because I don't want to unlearn interlingua.
Definitely!
Don't come here again or we'll definitely have a problem.
Drink most, which will definitely sate you, of the coffee.
Erkin's definitely a good guy, but just has a somewhat weak character.
For this it's definitely worth coming.
He definitely believes in you if he still gives you an opportunity.
He definitely wanted to start a fight.
He is definitely not a bad person.
He is definitely not a gentleman.
He'll definitely go to the U.S.
He's definitely not coming.
He's definitely somebody clever.