Workers must have their hair cut short.
İşçiler saçlarını kısa kestirmeli.
You smoke far too much. You should cut back.
Çok fazla sigara içiyorsun. Azaltmalısın.
A lot of trees were cut down.
Çok sayıda ağaç kesildi.
He cut some branches off the tree.
Ağaçtan birkaç dal kesti.
My mother cut my hair too short.
Annem saçımı çok kısa kesti.
We have cut back production by 20%.
Üretimi 20% oranında azalttık.
He has his hair cut once a month.
Ayda bir kez saçını kestirir.
We have to cut down our monthly expenses.
Aylık giderlerimizi kısmak zorundayız.
I can't cut my nails and do the ironing at the same time!
Aynı anda tırnaklarımı kesip ütü yapamam!
That knife wasn't sharp and I couldn't cut the meat with it, so I resorted to using my pocket knife.
Bıçak keskin değildi ve eti onunla kesemedim, bu yüzden son çare olarak çakımı kullandım.
The knife was so dull that I couldn't cut the meat with it and I had to use my pocketknife.
Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve benim çakımı kullanmak zorunda kaldım.
The father was the one who cut the cord.
Babası kabloyu kesen kişiydi.
He had the impudence to cut across our garden.
Bahçemizden geçerek saygısızlık yaptı.
He cut down a tree in his garden.
Bahçesindeki bir ağacı kesti.
She cut up the cloth to make bandages.
Bandaj yapmak için bezi doğradı.
I cut a branch from the tree.
Ben ağaçtan bir dal kestim.
I just cut my finger.
Ben az önce parmağımı kestim.
I cut my finger with a knife.
Ben bir bıçak ile parmağımı kestim.
That is the sort of job I am cut out for.
Ben bu iş için biçilmiş kaftanım.
While I was talking on the telephone with John, the operator cut in.
Ben John ile telefonda konuşurken, operatör kesti.
I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.
Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.
I cut the article out of the magazine.
Ben makaleyi magazin dergisinden kestim.
I think that girl cut her hair to give herself a new look.
Ben, o kızın kendisine yeni bir görünüm vermek için saçını kestiğini düşünüyorum.
I have a cut here.
Benim burada bir kesiğim var.
My internet connection was cut off.
Benim internet bağlantım kesildi.
The barber cut his hair.
Berber, onun saçını kesti.
I had my hair cut at the barber's.
Berberde saçımı kestirdim.
I do not want to cut my wrists.
Bileklerimi kesmek istemiyorum.
A car cut in.
Bir araba yol kesti.
I cut myself with a knife.
Bir bıçakla kendimi kestim.
He cut down the big tree with an ax.
Bir balta ile büyük ağacı kesip devirdi.
I had my hair cut at a barber's shop.
Bir berber dükkanında saçımı kestirdim.
I cut my right hand on a piece of glass.
Bir cam parçasıyla sağ elimi kestim.
A doctor quickly cut off his left arm and stopped the heavy bleeding.
Bir doktor derhal onun sol kolunu kesip çıkardı ve ağır kanamayı durdurdu.
If you cut the tail off of a lizard, it will grow back.
Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
If a cut is bleeding, put pressure on it.
Bir kesik kanıyorsa, üzerine baskı uygula.
He cut his finger in opening a can.
Bir kutu açarken parmağını kesti.
Someone cut the rope.
Birisi ipi kesti.
We are cut from the same cloth.
Biz aynı kumaştan kesilmişiz.
We have to cut business expenses here. Haven't you ever heard of looking at how much you're getting before you start spending?
Biz burada iş giderlerini kısmak zorundayız. Sen hiç harcamaya başlamadan önce ne kadar kazandığına bakmayı duymadın mı?
We cut off the rope.
Biz ipi kestik.
She cut in when we were talking.
Biz konuşurken sözümüzü kesti.
Don't cut in while we're talking.
Biz konuşuyorken kesme.
We cut the pie in two.
Biz tartı ikiye kestik.
We were cut off while talking on the telephone.
Biz telefonda konuşurken bağlantı kesildi.
We cut our living costs.
Bizim yaşam giderlerini azalttık.
Don't cut down those trees.
Bu ağaçları kesme.
Take this knife and cut the top off.
Bu bıçağı al ve üst kısmı kes.
This knife is used to cut meat.
Bu bıçak et kesmek için kullanılır.
This knife won't cut well.
Bu bıçak iyi kesmez.
These two lines cut across each other at right angles.
Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
I need a pair of scissors to cut this paper.
Bu kağıdı kesmek için bir makasa ihtiyacım var.
These scissors do not cut well.
Bu makas iyi kesmiyor.
These scissors cut well.
Bu makas iyi kesti.
This is a rather fatty cut of meat.
Bu oldukça yağlı bir et parçası.
I cut myself shaving this morning.
Bu sabah tıraş olurken kendimi kestim.
The power has been cut off since this morning.
Bu sabahtan beri elektrik kesik.
Do you know the reason why he cut class today?
Bugün onun niçin derse gelmediğini biliyor musun?
Are you going to cut down all the trees here?
Buradaki tüm ağaçları kesecek misin?
The icy wind cut us to the bones.
Buz gibi bir rüzgar bizi kemiklerimize kadar dondurdu.
I had my hair cut at the barber shop yesterday.
Dün berber dükkanında saçımı kestirdim.
I got my hair cut yesterday.
Dün saçımı kestirdim.
The water was cut off yesterday.
Dün su kesildi.
I cut class.
Derse girmedim.
Don't cut your classes so often.
Derslerine çok sık devamsızlık yapma.
Doctors' bills really cut into our savings.
Doktor faturaları birikimlerimizi gerçekten azaltıyor.
The doctor advised him to cut back on drinking.
Doktor ona içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
The doctor advised him to cut down on drinking.
Doktor ona içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
The doctor told him to cut down on smoking.
Doktor ona sigarayı azaltmasını söyledi.
His doctor told him to cut down on drinking.
Doktoru ona içkiyi azaltmasını söyledi.
An icy blast of wind cut me to the bone.
Dondurucu ve kuvvetli olan rüzgar kemiklerime işledi.
Give me the big knife to cut the bread.
Ekmeği kesmek için bana büyük bıçağı ver.
The knife we used to cut the bread with was sharp.
Ekmeği kesmek için kullandığımız bıçak keskindi.
The cut of the diamond is perfect.
Elmasın kesimi mükemmel.
He cut the apple in half.
Elmayı yarıya kesti.
What's your favorite cut of meat?
En sevdiğin et parçası nedir?
He cut up the meat and weighed it.
Eti kesti ve tarttı.
The thief cut the telephone lines before breaking into the house.
Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş.
The factory had to cut back its production.
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
He cut the advertisement out of the newspaper.
Gazeteden reklam kesti.
You had better cut down your living expenses.
Geçim masraflarını azaltsan iyi olur.
I never cut my nails at night.
Gece tırnaklarımı asla kesmem.
I was trying to tell him what had really happened, but he cut me short.
Gerçekten ne olduğunu ona anlatmaya çalıştım ama o benim sözümü kesiyor.
Let's cut down our expenses.
Giderlerimizi kısalım.
They will cut down on their expenses.
Giderlerini kısacaklar.
They will have to cut down their expenses.
Giderlerini kısmak zorunda kalacaklar.
Grant wanted to cut the supply lines between the two cities.
Grant, iki şehir arasındaki tedarik hatlarını kesmek istiyordu.
We must cut down our expenses.
Harcamalarımızı kısmalıyız.
They cut back more every year.
Her yıl daha fazla azalttılar.
Charles I had his head cut off.
I.Charles onun kafasını kestirdi.
Jackson asked the doctor to cut out the bullet at once.
Jackson doktorun derhal kesip mermiyi çıkarmasını istedi.
After his heart attack, Jim had to cut down on his sugar intake.
Jim kalp krizinden sonra, şeker alımını kesmek zorunda kaldı.
She cut her finger on the broken glass.
Kırık camda parmağını kesti.
I want to cut down any avoidable costs.
Kaçınılabilir maliyetleri kısmak istiyorum.
