You're both crazy.
İkiniz de delisiniz.
Love is crazy.
Aşk çılgındır.
My mother is crazy.
Annem deli.
My friend talks too much and she's driving me crazy.
Arkadaşım çok fazla konuşuyor ve o beni deli ediyor.
I never do anything crazy.
Asla çılgınca bir şey yapmam.
Are those people crazy?
Şu insanlar deli mi?
He must be crazy to say such a thing.
Böyle bir şey söylemek için deli olmalı.
You have to be crazy to do something like that!
Böyle bir şey yapmak için deli olmak lazım.
He must be crazy to do such a thing.
Böyle bir şey yaptığı için çılgın olmalı.
You're crazy to buy such an expensive bike.
Böylesine pahalı bir bisikleti alacak kadar delisin.
Sometimes it's OK to show crazy emotion.
Bazen çılgın duygularınızı gösterebilirsiniz.
I'm a little crazy.
Ben biraz çılgınım.
I'm not crazy.
Ben deli değilim!
I'm crazy about you.
Ben senin için deli oluyorum.
Do you think I'm crazy?
Benim deli olduğumu düşünüyor musunuz?
For me, you're all crazy!
Benim için , siz hepiniz delisiniz!
My roommate is crazy.
Benim oda arkadaşım deli.
Betty is crazy about dancing.
Betty dans için deli oluyor.
Many people think I'm crazy.
Birçok insan deli olduğumu düşünür.
Most people think I'm crazy.
Birçok kişi deli olduğumu düşünür.
We're crazy about each other.
Birbirimize bayılıyoruz.
We're not crazy.
Biz deli değiliz.
We're crazy.
Biz deliyiz.
How did you come up with this crazy idea?
Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?
It may seem like a crazy idea, but I think we should go visit Tom and Mary right now.
Bu çılgınca bir fikir gibi görünebilir fakat sanırım hemen şu anda Tom'u ve Mary'i ziyaret etmeye gitmeliyiz.
It might sound crazy, but I think I'm still in love with Mary.
Bu çılgınca gelebilir fakat sanırım ben hâlâ Mary'ye aşığım.
This is crazy.
Bu çılgınca.
That's crazy.
Bu çılgınlık.
This is so crazy.
Bu çok çılgınca.
This is getting crazy.
Bu aptalca oluyor.
This is driving me crazy.
Bu beni deli ediyor.
This is a crazy house.
Bu bir tımarhane.
This noise is driving me crazy.
Bu gürültü beni deli ediyor.
I realize that this may sound crazy, but I think I've fallen in love with your younger sister.
Bunun delice görünebileceğinin farkındayım fakat sanırım senin küçük kızkardeşine aşık oldum.
I know you think this is crazy.
Bunun delice olduğunu düşündüğünü biliyorum.
The world's gone crazy.
Dünya çıldırdı.
It isn't crazy.
Deli değil.
You seemed crazy.
Deli görünüyordun.
Are you crazy?
Deli misin?
I know you think I'm crazy.
Deli olduğumu düşündüğünü biliyorum.
I hear you think I'm crazy.
Deli olduğumu düşündüğünü duyuyorum.
I already know you're crazy.
Deli olduğunu zaten biliyorum.
I knew I wasn't crazy.
Deli olmadığımı biliyordum.
I'm going crazy.
Deliriyorum.
I didn't go crazy.
Delirmedim.
You must be crazy.
Delirmiş olmalısın.
It was crazy.
Deliydi.
My brother almost drove me crazy.
Erkek kardeşim neredeyse beni deli etti.
I'm crazy about football.
Futbolu çok fazla seviyorum.
The noise is driving me crazy.
Gürültü beni delirtiyor.
I am crazy about golf.
Golf için deli oluyorum.
We're all crazy.
Hepimiz deliyiz.
You're all crazy.
Hepiniz delisiniz.
We're both crazy.
Her ikimiz de çılgınız.
Everybody probably thinks I'm crazy.
Herkes muhtemelen deli olduğumu düşünüyor.
Everybody thinks Tom is a bit crazy.
Herkes Tom'un biraz deli olduğunu düşünüyor.
Jim is crazy about his girlfriend.
Jim kız arkadaşını çok seviyor.
My sister is crazy about tennis.
Kız kardeşim tenisi çok seviyor.
My daughter's driving me crazy.
Kızım beni deli ediyor.
Kate is crazy about a new singer who often appears on TV.
Kate genellikle TV ekranında çıkan yeni bir şarkıcı için çıldırıyor.
Mary went crazy with excitement when she saw the squirrel-shaped cookies that Tom had baked.
Mary Tom'un pişirdiği sincap şekilli kurabiyeleri gördüğünde heyecandan deliye döndü.
He went crazy.
O çıldırdı.
Isn't that crazy?
O çılgınlık değil mi?
That's so crazy.
O çok deli.
That was crazy.
O aptalcaydı.
He drives me crazy.
O beni çıldırtıyor.
She drives me crazy.
O beni deli ediyor.
He is crazy about baseball.
O beyzbolu çok fazla seviyor.
He is crazy about jazz.
O cazı çok seviyor.
Has she become crazy?
O deli mi oldu?
Has he become crazy?
O deli mi oldu?
She's crazy.
O deli.
He's crazy about her.
O ona deli gibi aşık.
He is not just interested, he's crazy about it.
O onunla sadece ilgilenmiyor, ona deli oluyor.
That's just crazy.
O sadece çılgınca.
He behaved as if he were crazy.
O sanki deliymiş gibi davrandı.
He's old and crazy.
O yaşlı ve deli.
You are crazy if you continue to work in that place.
O yerde çalışmaya devam edersen delirirsin.
It's driving me crazy.
O, beni çıldırtıyor.
Since he's crazy about movies, he watches as many movies as he can.
O, filmleri çok sevdiği için, izleyebildiği kadar çok sayıda film izler.
He is crazy about skiing.
O, kayak yapmak için deli oluyor.
He's crazy about you.
O, senin için deli oluyor.
They went crazy.
Onlar delirdiler.
They're going crazy.
Onlar deliriyorlar.
They are crazy about jazz.
Onlar Jaza deli oluyorlar.
You are crazy to lend money to him.
Onu ödünç para verecek kadar delisin.
He must be crazy to go out in this stormy weather.
Onun bu fırtınalı havada dışarı çıkması için deli olması gerekir.
Her ideas sound crazy.
Onun fikirleri çılgınca görünüyor.
His ideas sound crazy.
Onun fikirleri çılgınca gözüküyor.
The heat's driving me crazy.
Sıcaklık beni çıldırtıyor.
He is really crazy about surfing.
Sörf yapmaya bayılıyor.
I just don't want you to do anything crazy.
Sadece çılgınca bir şey yapmanı istemiyorum.