The drinks looked cool and delicious.
İçecekler soğuk ve lezzetli görünüyordu.
The soup is not cool.
Çorba soğuk değil.
As for me, instead of trying to be a cool, international man, I would like to be an open-minded earth person.
Bana gelince, uluslar arası klas bir insan olmaya çabalamak yerine, açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.
I was cool as a cucumber.
Ben son derece sakindim.
We're cool.
Biz sakiniz.
That's so cool.
Bu çok harika.
It's so cool!
Bu çok hoş!
This is so cool.
Bu çok iyi.
This is cool.
Bu çok iyi.
This is very cool.
Bu çok serin.
This is fucking cool.
Bu feci soğuk.
It's nice and cool.
Bu güzel ve şirin.
That's really cool.
Bu gerçekten harika.
It's not cool.
Bu hoş değil.
Is this cool?
Bu hoş mu?
How cool is this?
Bu ne kadar harika.
That's pretty cool.
Bu oldukça harika.
It's cool this morning, isn't it?
Bu sabah serin, değil mi?
With this cool autumn wind blowing, we can feel the change of season.
Bu soğuk sonbahar rüzgarının esmesiyle mevsimin değiştiğini hissedebiliyoruz.
It's totally cool.
Bu tamamen harika.
It is a little cool today.
Bugün biraz serin.
It's nice and cool today.
Bugün güzel ve serin.
It's cool today.
Bugün hava serin.
There is usually a cool breeze here in the evening.
Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
The weather is very cool here because it rains often.
Burada hava çok serindir çünkü sık sık yağmur yağar.
It is nice and cool here.
Burası güzel ve serin.
The sky is clear and the wind is refreshingly cool. It's a perfect day to spend outdoors.
Gökyüzü açık ve rüzgar ferahlatıcı biçimde serin. Dışarıda geçirmek için harika bir gün.
The water in the lake is cool.
Göldeki su soğuktur.
It's really cool.
Gerçekten harika.
I thought I would be nervous, but I was cool as a cucumber.
Gergin olacağımı sandım , ama soğukkanlıydım.
It'll be cool.
Harika olacak.
It will cool down tonight.
Hava bu gece soğuyacak.
It's starting to cool off.
Hava serinlemeye başlıyor.
Do you think I'm cool?
Havalı olduğumu düşünüyor musun?
Is everything cool?
Her şey güzel mi?
Relations with Canada remained correct and cool.
Kanada ile ilişkiler doğru ve iyi kaldı.
I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single!
Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!
Keep your cool.
Kendine hakim ol.
I preferred wearing my Hawaiian T-shirt and green shorts to be cool and different, but I quickly got used to the white shirt and black slacks.
Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
When she was finished ironing, Mary switched off the iron and unplugged it, then left it alone for a while to let it cool.
Mary ütülemeyi bitirdikten sonra ütüyü kapattı ve fişini çekti sonra soğuması için kendi haline bıraktı.
Mike always stays cool.
Mike her zaman sakin kalır.
What a cool picture!
Ne güzel bir resim!
That was so cool.
O çok güzeldi.
That's fucking cool.
O çok harika.
That's very cool.
O çok harika.
That's not cool.
O harika değil.
That wasn't cool.
O harika değildi.
That sounds cool.
O harika görünüyor.
That would be cool.
O harika olurdu.
That was cool.
O harikaydı.
He's funny and cool.
O komik ve klas.
It's a cool place.
O serin bir yer.
He is cool, isn't he?
O, harika, değil mi?
He is always cool.
O, her zaman sakindir.
She's wearing a cool hat.
O, hoş bir şapka giyiyor.
You're pretty cool.
Oldukça iyisin.
It's pretty cool.
Oldukça serin.
It would be so cool if I could speak ten languages!
On dil konuşabilsem, çok güzel olur!
When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool.
On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.
They're really cool.
Onlar gerçekten çok iyi.
They're cool.
Onlar harika.
Keep it in a cool place.
Onu serin bir yerde tut.
Cool it down.
Onu soğut.
His car is really cool.
Onun arabası gerçekten klas.
I thought it looked cool.
Onun harika göründüğünü düşündüm.
I thought it was cool.
Onun harika olduğunu düşündüm.
It was nice and cool there.
Orada hava güzel ve serindi.
Be cool.
Rahat ol.
Study in the cool of the morning.
Sabahın serinliğinde Çalış.
Just stay cool.
Sadece harika kal.
Just be cool.
Sadece sakin ol.
Calm down and be cool.
Sakin ol ve rahat ol.
Keep a cool head.
Sakin ol.
Play it cool.
Sakin olun.
Sarah's young friends were starting to be scared. Only she kept her cool and reassured her friends.
Sarah'nın genç arkadaşları korkmaya başladı. Sadece o soğukkanlılığını korudu ve arkadaşlarını rahatlattı.
You're cool.
Sen sakinsin.
Isn't it cool?
Serin değil mi?
It was cool.
Serindi.
I was beginning to lose my cool.
Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.
I should've kept my cool.
Soğukkanlılığımı sürdürmeliydim.
Don't lose your cool.
Soğukkanlılığını kaybetme.
He lost his cool and started throwing things.
Soğukkanlılığını kaybetti ve eşyaları fırlatmaya başladı.
The water is nice and cool.
Su güzel ve soğuk.
It's cool today for July.
Temmuz ayı için bugün hava serin.
Tom looks cool.
Tom çok iyi görünüyor.
Is Tom cool?
Tom çok iyi mi?
Tom was cool.
Tom çok iyiydi.
Tom is cool under pressure.
Tom baskı altında soğukkanlıdır.
Tom is really cool.
Tom gerçekten harika.
Isn't Tom cool?
Tom harika değil mi?
Tom remained cool.
Tom harika kaldı.
Tom is always trying to be cool.
Tom her zaman soğukkanlı olmaya çalışıyor.
Tom stayed cool.
Tom sakin kaldı.
