"Where do you want to eat?" "I don't know. You choose."
"Nerede yemek yemek istiyorsun?" "Bilmiyorum. Sen seç."
The group box "Image Layout" shows different options for displaying the image in the picture box. There are four layouts to choose from. With Center, your image will be centered in the picture box. With Auto size, your image will be auto sized. With Stretch, your image will be resized to the size of the picture box and with Autozoom, your image will be zoomed to the picture box.
"Resim Düzeni" çerçevesi resim kutusundaki resmi göstermek için farklı seçenekler sunar. Buradan seçebileceğiniz dört düzen vardır. Ortala ile resminiz resim kutusuna ortalanacaktır. Otomatik boyutlandır ile resminiz otomatik boyutlandırılacaktır. Uzat ile, resminiz resim kutusunun boyutuna göre büyütülecektir ve Otomatik zum ile ise resminiz resim kutusuna yakınlaştırılacaktır.
Choose either of the two T-shirts.
İki tişörtten herhangi birini seçin.
Choose between the two.
İkisi arasında seç.
Choose any flowers you like.
İstediğin çiçekleri seç.
Choose any dress you like.
İstediğin herhangi bir elbiseyi seç.
Choose any one book you like.
İstediğin herhangi bir kitabı seç.
Choose whichever you like.
İstediğini seç.
You may choose what you like.
İstediğini seçebilirsin.
Choose whichever you want.
İstediğiniz hangi birisini seçin.
You may choose whichever book you like.
İstediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.
You can choose whichever color you like.
İstediğiniz herhangi bir rengi seçebilirsiniz.
If you could choose the genes for your children, would you?
Çocukların için genleri seçebilseydin, seçer miydin?
She took a long time to choose her hat.
Şapkasını seçmek uzun zaman aldı.
Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
You should choose your friends very carefully.
Arkadaşlarını çok dikkatli seçmelisin.
They want to choose their mates by their own will.
Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
Tell me which one to choose.
Bana hangisini seçeceğini söyle.
Don't make me choose.
Bana seçtirme.
Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.
Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın.
You may choose any book you like.
Beğendiğin herhangi bir kitabı seçebilirsin.
I could not decide which way to choose.
Ben hangi yolu seçeceğime karar veremedim.
It took her a long time to choose a hat.
Bir şapka seçmek onun uzun bir süresini aldı.
When I use a word, Humpty Dumpty said, it means just what I choose it to mean - neither more nor less.
Bir kelime kullandığımda,Humpty Dumpty ifade etmek için tam benim seçtiğimi o ifade ediyor-ne daha fazla ne daha az dedi.
Choose one person.
Bir kişi seçin.
Never choose a vocation just because it looks easy.
Bir mesleği asla sadece kolay göründüğü için tercih etme.
Choose one from among these prizes.
Bu ödüller arasından birini seç.
Why did you choose that particular subject?
Bu özel konuyu neden seçtiniz?
Choose one from among these products.
Bu ürünlerden birini seç.
Choose between these two.
Bu ikisi arasında seçim yap.
Choose any of these pens.
Bu kalemlerden birini seç.
Choose one from among these.
Bunların arasından bir tane seçin.
Choose any one from among these.
Bunların arasından herhangi birini seç.
Choose between this and that.
Bununla şunun arasında seçim yap.
You may go if you choose.
Eğer istiyorsan, gidebilirsin.
We can't choose who our parents are.
Ebeveynlerimizin kim olduklarını seçemeyiz.
Choose the color you like the best.
En çok beğendiğin rengi seç.
Choose your favorite racket.
En sevdiğin raketi seç.
Choose your favourite racket.
En sevdiğin raketini seç.
He was at a loss as to which faculty to choose.
Hangi fakülteyi seçeceği hakkında şaşırmıştı.
Which part do you choose?
Hangi parçayı tercih ediyorsun?
Which way did you choose?
Hangi yolu seçtin?
I can't decide which to choose.
Hangisini seçeceğime karar veremiyorum.
I don't know which to choose.
Hangisini seçeceğimi bilmiyorum.
What would you choose?
Hangisini seçerdiniz?
Which would you choose?
Hangisini seçerdiniz?
Which one would you choose?
Hangisini seçerdiniz?
I don't care whichever you choose.
Hangisini seçtiğin umrumda değil.
Which did you choose?
Hangisini seçtin?
I'm both Polish and Norwegian, so I can't choose.
Hem Polonyalı hem de Norveçliyim, bu yüzden seçemem.
You may choose whichever you want.
Her istediğinizi seçebilirsiniz.
Choose a dress you like.
Hoşlandığın bir elbise seç.
You may choose whichever you like.
Hoşlandığın herhangi birini seçebilirsin.
I don't know who I'm going to choose.
Kimi seçeceğimi bilmiyorum.
Who shall I choose?
Kimi seçeyim?
Choose books carefully.
Kitapları dikkatlice seçin.
Please choose wisely.
Lütfen akıllıca seçin.
Please choose one person.
Lütfen bir kişi seçin.
Please choose between this one and that one.
Lütfen bununla onun arasında seçim yap.
You may choose what to eat from this list.
Listeden ne yiyeceğini seçebilirsin.
Choose a food from each part of the menu.
Menünün her bir bölümünden bir yiyecek seç.
You cannot be too careful when you choose your job.
Mesleğini seçerken ne kadar dikkatli olsan azdır.
I never thought it'd be this hard to choose a color to paint the kitchen.
Mutfağı boyamak için bir renk seçmenin bu kadar zor olduğunu asla düşünmemiştim.
Choose to be happy.
Mutlu olmayı seç.
I choose to be happy.
Mutlu olmayı seçiyorum.
Why did you choose such a subject?
Niçin öyle bir konu seçtin?
Which cup will he choose?
O hangi kupayı seçecek?
Which direction will he choose?
O, hangi yönü seçecek?
She had to choose her words carefully.
O, sözlerini dikkatle seçmek zorunda kaldı.
Did you choose an interesting book for your son?
Oğlun için ilginç bir kitap seçtin mi?
You may choose whichever book you want to read.
Okumak istediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.
I will choose them for my mother.
Onları annem için seçeceğim.
All of them are good, so choose three books.
Onların hepsi iyi, bu yüzden üç kitap seçin.
You can choose one of them.
Onlardan birini seçebilirsin.
You may choose one of them.
Onlardan birini seçebilirsin.
You may choose any of them.
Onlardan herhangi birini seçebilirsiniz.
It was very wise of her to choose the other one.
Onun diğerini seçmesi çok akıllıca.
You must choose between honor and death.
Onur ve ölüm arasında bir seçim yapmalısın.
Do not choose locations close to the air space to play game.
Oyun oynamak için hava boşluğuna yakın yerleri tercih etmeyin.
Choose three books at random.
Rastgele üç kitap seç.
Never choose a vocation just because your friends are in it, nor refuse another just because your worst enemy is in it.
Sadece dostların içinde olduğundan dolayı bir işi seçme, nede sadece en kötü düşmanın içinde olduğu için diğer bir işi reddetme.
I think you should choose Tom.
Sanırım Tom'u seçmelisin.
It is too difficult to choose.
Seçmesi çok zordur.
Choose the one you like.
Sevdiğin birini seç.
Choose your weapon.
Silahını seç.
The question is which to choose.
Sorun hangisini seçeceğindir.
I can't choose where to go on vacation.
Tatilde nereye gideceğime karar veremiyorum.
If I had to surrender, I'd rather choose death.
Teslim olmak zorundaysam, ölmeyi tercih ederim.
Tom must choose between honor and death.
Tom şeref ve ölüm arasında seçim yapmalı.
Tom doesn't know which color to choose.
Tom hangi rengi seçeceğini bilmiyor.
Which would Tom choose?
Tom hangisini seçecekti?
Tom doesn't know what plan Mary will choose.
Tom Mary'nin hangi planı seçeceğini bilmiyor.
If you were Tom, which would you choose?
Tom olsan hangisini seçersin?
We didn't choose Tom.
Tom'u seçmedik.
Choose either one or the other.
Ya birini ya da diğerini seç.
"Which would you choose - to have your eye put out or your ass fucked?" "I see your eyes are both in their place."
68.4% of Belarusians surveyed answered they would under no conditions choose a version of a book in the Belarusian language.
A people free to choose will always choose peace.
