I had an appointment at 2:30, but I got caught in traffic and couldn't get there in time.
2.30'da bir randevum vardı fakat trafikte sıkıştım ve oraya zamanında varamadım.
Two policemen arrested a burglar. They caught him sneaking into Mrs. Miller's.
İki polis bir hırsız tutukladı. Onlar onu Bayan Miller'in evine gizlice girerken yakaladı.
I threw the rope and she caught hold of it.
İpi fırlattım ve o onu yakaladı.
I was caught in a shower on my way to the station.
İstasyona giderken bir sağanağa yakalandım.
The boy caught the cat by the tail.
Çocuk kediyi kuyruğundan yakaladı.
I was very careful, but I caught a cold.
Çok dikkatliydim fakat soğuk aldım.
I've caught a terrible cold.
Çok kötü üşüttüm.
I seem to have caught a bad cold.
Çok kötü soğuk almışım gibi görünüyorum.
The hawk caught a mouse.
Şahin bir fare yakaladı.
The teacher caught the student cheating on the examination.
Öğretmen sınavda kopya çeken öğrenciyi yakaladı.
The man caught the girl by the wrist.
Adam kızı bileğinden yakaladı.
I caught the man stealing the money.
Adamı parayı çalarken yakaladım.
Ouch! My finger got caught in the door.
Ah! Parmağım kapıda sıkıştı.
If you were a spy trying to pass as a native speaker and said it that way, you'd likely get caught.
Ana dilini konuşan biri olarak geçmeye çalışan bir ajan olsan ve o şekilde konuşsan, büyük olasılıkla yakalanırsın.
My parents caught me smoking.
Anne babam beni sigara içerken yakaladı.
Mother is in bed. She caught a cold.
Anne yataktadır. O nezle olmuş.
I must have caught a cold.
Üşütmüş olmalıyım.
I seem to have caught cold. I'm a little feverish.
Üşüttüm gibi geliyor. Biraz ateşim var.
I caught a cold, and I have a fever.
Üşüttüm ve ateşim var.
I got my foot caught in a train door.
Ayağımı bir tren kapısında sıkıştırdım.
My father caught me by the arm.
Babam beni kolumdan tuttu.
My father caught three fish yesterday.
Babam dün üç balık yakaladı.
The fisherman exaggerated the size of the fish he had caught.
Balıkçı yakaladığı balığın büyüklüğünü abarttı.
The balloon was caught in the tree.
Balon ağaca takıldı.
Some people caught rats and ate them.
Bazı insanlar sıçanları yakaladılar ve onları yediler.
Something has obviously caught Tom's attention.
Belli ki bir şey Tom'un dikkatini çekti.
I have caught a cold.
Ben üşüttüm.
I caught a head cold.
Ben başımı üşüttüm.
I seem to have caught a cold.
Ben bir soğuk algınlığına yakalandım gibi görünüyorum.
I was caught in a traffic jam.
Ben bir trafik sıkışıklığına yakalandım.
If I had left a little earlier, I would have caught the last train.
Ben biraz daha erken çıksaydım, son treni yakalardım.
I caught a cold and was in bed yesterday.
Ben dün üşüttüm ve yataktaydım.
I caught the flu.
Ben gribe yakalandım.
I've caught a bad cold.
Ben kötü bir soğuk almışım.
I caught him by the arm.
Ben onu kolundan yakaladım.
I caught up with you.
Ben size yetiştim.
I heard that Tom had been smuggling drugs into America for years before he got caught.
Ben, yakalanmadan önce Tom'un yıllardır Amerika'ya uyuşturucu ticareti yaptığını duydum.
They caught me by surprise.
Beni ansızın yakaladılar.
It caught me by surprise.
Beni şaşırttı.
He caught me by the hand.
Beni elimden yakaladı.
The moment he caught sight of me, he ran away.
Beni gördüğü an, kaçtı.
You caught me off-guard.
Beni gafil avladın.
I've caught a cold.
Beni soğuk algınlığı yakaladı.
You caught me.
Beni yakaladın.
Bill got up so early that he caught the first train.
Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
He caught a boy stealing his watch.
Bir çocuğu onun saatini çalarken yakaladı.
I was caught in an evening shower.
Bir akşam sağanağına yakalandım.
Something seems to have caught Tom's attention.
Bir şey Tom'un dikkatini çekmiş gibi görünüyor.
I caught a fish!
Bir balık tuttum!
I was caught in a shower.
Bir duşta mahsur kaldım.
He caught a mouse.
Bir fare yakaladı.
A burglar broke into the convenience store last month, but I heard the police caught him yesterday.
Bir hırsız geçen ay bir markete girdi fakat polisin onu dün yakaladığını duydum.
A little girl caught her fingers in the door.
Bir küçük kız parmaklarını kapıda sıkıştırdı.
We were caught in a snowstorm.
Bir kar fırtınasına yakalandık.
A bird was caught by a cat.
Bir kuş bir kedi tarafından yakalandı.
I think we'll get there in time if we don't get caught in a traffic jam.
Bir trafik sıkışıklığı yakalanmazsak, sanırım zamanında orada olacağız.
Using a trap, they caught the fox.
Bir tuzak kullanarak, tilkiyi yakaladılar.
Someone caught me by the arm.
Biri beni kolumdan yakaladı.
Somebody caught me by the arm.
Birisi beni kolumdan yakaladı.
We were caught in a storm.
Biz bir fırtınaya yakalandık.
We were caught in a shower.
Biz bir sağanağa yakalandık.
We caught the thief.
Biz hırsızı yakalandık.
We soon caught up with them.
Biz kısa sürede onların hızına yetiştik.
We caught sight of his boat.
Biz onun teknesini gördük.
We lost our way, and what was worse, we were caught in a shower.
Biz yolumuzu kaybettik, daha da kötüsü yağmura yakalandık.
I was caught in a shower this afternoon.
Bu öğleden sonra bir sağanağa yakalandım.
I caught sight of George on my way home this afternoon.
Bu öğleden sonra eve giderken George'u gördüm.
The fish caught in this river are all nice.
Bu nehirde yakalanan bütün balıklar güzel.
This is the fish he caught.
Bu onun yakaladığı balıktır.
This is one of the fish that Tom caught.
Bu Tom'un yakaladığı balıklardan biri.
I've caught a lot of fish here. It's a great fishing spot.
Burada bir sürü balık yakaladım. Burası büyük bir balıkçılık bölgesi.
I ran out and caught a taxi.
Dışarı koştum ve bir taksiye bindim.
I caught him by the arm before he could fall.
Düşmeden önce onu kolundan yakaladım
I caught three fish yesterday.
Dün üç balık yakaladım.
I caught a big fish yesterday.
Dün büyük bir balık yakaladım.
I caught five fish yesterday.
Dün beş balık yakaladım.
I caught up on all my homework last night.
Dün gece bütün ev ödevimi tamamladım.
He caught a nasty cold because he stayed up late last night.
Dün gece geç saatlere kadar yatmadığı için kötü üşüttü.
I caught a cold yesterday.
Dün soğuk algınlığına yakaladım.
Yesterday I was caught in a shower on my way home from school.
Dün, okuldan eve dönerken sağanak yağmura yakalandım.
Yesterday I was caught in a shower on my way home from walking in the park.
Dün, parktaki yürüyüşten evime giderken bir sağanağa yakalandım.
Mary's phone was confiscated because she was caught texting during class.
Ders anında mesajlaşırken yakalandığı için Mary'nin cep telefonuna el konuldu.
I caught up with the others.
Diğerlerinin hızına yetiştim.
She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
If the hay caught fire, it would be a real disaster.
Eğer saman yanarsa, gerçek bir felaket olur.
My brother caught a big fish.
Erkek kardeşim büyük bir balık yakaladı.
The house caught fire.
Ev yandı.
I was caught in the rain on my way home.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
I was caught in a shower on my way home.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
I got caught in a storm on my way home.
Eve giderken fırtınaya yakalandım.
I was caught in shower on my way home.
Evime giderken sağanağa yakalandım.
The houses caught fire one after another.
Evler birbiri ardına yandılar.
Something strange caught my eye.
Gözüme tuhaf bir şey takıldı.
I barely caught the train.
Güçlükle trene yetiştim.