Türkçe kelime anlamı Sevecen olan Caring kelimesinin kullanıldığı toplam 25 adet cümle bulundu. Caring ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.
I'm done caring.
Bakmayı bitirdim.
She assisted her mother in caring for the baby.
Bebek bakımında annesine yardım etti.
After retirement, Teresa devoted herself to caring for orphans.
Emekli olduktan sonra, Teresa kendini yetimlerin bakımı için adamış.
He's sweet and caring.
O tatlı ve sempatik.
I stopped caring about what Tom thinks a long time ago.
Tom'un uzun zaman önce düşündüğünü umursamayı bıraktım.
Caring means being alive.
Even though Trang continued to say that she loved him, Spenser couldn't do anything but fear that she would stop caring for him.
He doesn't want to be encumbered with the responsibility of caring for children.
His stern tone and loud voice belied his inner sensitivity and caring nature.
I want death to find me planting my cabbages, but caring little for it, and even less for my imperfect garden.
Mary is a warm, caring person, but Tom is cold and aloof.
