Be careful not to spill gasoline when filling the tank on your lawn mower.
Çim biçme deposunu doldururken benzin dökmemeye dikkat edin.
We should be very careful.
Çok dikkatli olmalıyız.
I was very careful, but I caught a cold.
Çok dikkatliydim fakat soğuk aldım.
A lot of people who have up until now been spending money having a good time now need to be more careful with their money.
Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.
Smart shopping requires careful planning.
Akıllı alışveriş dikkatli bir planlama gerektirir.
Be careful not to catch a cold.
Üşütmemek için dikkatli ol.
You had better be careful not to catch cold.
Üşütmemek için dikkatli olsan iyi olur.
You must be careful when you drive a car.
Araba kullanırken dikkatli olmalısın.
You should be careful when you drive a car.
Araba kullanırken dikkatli olmalısın.
You cannot be too careful driving a car.
Araba sürerken çok dikkatli olamazsın.
You should be careful in choosing friends.
Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
You must be careful in choosing your friends.
Arkadaşlarını seçmede dikkatli olmalısın.
You should be careful in your choice of friends.
Arkadaşlarının seçiminde dikkatli olmalısın.
You cannot be too careful in choosing your friends.
Arkadaşlarınızı seçerken çok dikkatli olamazsınız.
I have to be careful from now on.
Artık dikkatli olmak zorundayım.
I'll be more careful from now on.
Şu andan itibaren daha dikkatli olacağım.
You must be more careful from now on.
Şu andan itibaren daha dikkatli olmalısın.
From now on, be more careful with your money.
Şu andan itibaren, parana daha dikkat et.
You must be more careful to avoid making a gross mistake.
Büyük bir hata yapmaktan kaçınmak için daha dikkatli olmalısın.
Be careful not to fail.
Başarısız olmamak için dikkatli ol.
The baby took another careful step.
Bebek dikkatli bir adım daha attı.
I'm a careful man.
Ben dikkatli bir adamım.
I think we all should have been more careful.
Bence hepimiz daha dikkatli olmalıyız.
Science is based on careful observation.
Bilim, dikkatli gözleme dayanmaktadır.
You can't be too careful when you drive a car.
Bir araba sürerken çok dikkatli olamazsın.
None of this would've happened if we'd been more careful.
Biraz daha dikkatli olsaydık bunlardan hiçbiri olmazdı.
You cannot be too careful in riding a bicycle.
Bisiklet sürerken çok dikkatli olamazsın.
Before we begin, I'd just like to point out to everyone that we have to be very careful not to break anything.
Biz başlamadan önce, bir şey kırmamak için çok dikkatli olmamız gerektiği konusunda herkesin dikkatini çekmek istiyorum.
It is true that we cannot be too careful choosing our friends.
Bizim arkadaşlarımızı seçerken çok dikkatli olamamamız doğrudur.
You can't be too careful when doing this experiment.
Bu deneyi yaparken çok dikkatli olamazsın.
Please be careful that you don't break this vase.
Bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol.
Be careful not to break these eggs.
Bu yumurtaları kırmamak için dikkatli ol.
You need to be more careful from now on.
Bundan sonra daha dikkatli olmalısın.
You must be careful from now on.
Bundan sonra dikkatli olmalısın.
Be careful when you cross the street.
Caddeyi geçerken dikkatli ol.
Be careful when crossing the street.
Caddeyi geçerken dikkatli ol.
Be careful not to fall.
Düşmemek için dikkatli ol.
Be more careful, or you will make mistakes.
Daha dikkatli ol, yoksa hata yapacaksın..
Be more careful. Rushing through things is going to ruin your work.
Daha dikkatli ol.Her şeye acele etmek işlerini berbat edecektir.
You should be more careful.
Daha dikkatli olmalısın.
You need to be more careful.
Daha dikkatli olmalısın.
She should have been more careful.
Daha dikkatli olmalıydı.
He should have been more careful.
Daha dikkatli olmalıydı.
We should have been more careful.
Daha dikkatli olmalıydık.
You should have been more careful.
Daha dikkatli olmalıydın.
Nobody would have gotten hurt if we had been more careful.
Daha dikkatli olsaydık hiç kimse incinmezdi.
You must be careful when swimming in the sea.
Denizde yüzerken dikkatli olmalısın.
I advise you to be careful in making notes for the lecture.
Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
A careful reader would have noticed the mistake.
Dikkatli bir okuyucu hatayı fark ederdi.
Careful preparations ensure success.
Dikkatli hazırlıklar başarıyı garantiler.
Be careful! There's a cow in the road!
Dikkatli ol! Yolda bir inek var!
Be careful, OK?
Dikkatli ol, tamam mı?
Be careful! The floor is wet.
Dikkatli ol, yer ıslak.
Be careful. That hurts!
Dikkatli ol. Acıyor!
Be careful. That knife is sharp.
Dikkatli ol. O bıçak keskindir.
Be careful. Don't drop the tray.
Dikkatli ol. Tepsiyi düşürme.
I'll be careful.
Dikkatli olacağım.
Just promise me you're going to be careful.
Dikkatli olacağına dair bana söz ver.
You have to be careful.
Dikkatli olmak zorundasın.
You have to be careful.
Dikkatli olmak zorundasın.
I have to be careful.
Dikkatli olmak zorundayım.
You need to be careful.
Dikkatli olmalısın.
You must be careful.
Dikkatli olmalısın.
We must be careful.
Dikkatli olmalıyız.
I'll have to be careful.
Dikkatli olmam gerekecek.
He shouted to her to be careful.
Dikkatli olması için ona bağırdı.
We yelled at her to be careful.
Dikkatli olması için ona seslendik.
If you're not careful, you might hurt yourself.
Dikkatli olmazsan kendini incitebilirsin.
You're going to get hurt if you're not careful.
Dikkatli olmazsan kendini inciteceksin.
You'll break it if you're not careful.
Dikkatli olmazsan onu kırarsın.
I'd be careful.
Dikkatli olurdum.
You are far from a careful driver.
Dikkatli sürücü olmakla alakan yok.
Careful driving prevents accidents.
Dikkatli sürmek kazaları önler.
Being careful and diligent is necessary, but not sufficient for passing this course.
Dikkatli ve çalışkan olmak gereklidir, fakat bu kursu geçmek için yeterli değildir.
Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
Direkt olmayan çevirileri yazarken dikkâtli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
If we're not careful, one of us is going to get hurt.
Eğer dikkatli olmazsak, bizden birisi yaralanacak.
If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.
Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
You will hurt yourself if you're not careful.
Eğer dikkatli olmazsan, kendini inciteceksin.
If you aren't careful about what you eat, you'll put back on all the weight that you spent so much time losing.
Eğer ne yediğine dikkat etmezsen, bu kadar uzun zaman kaybederek verdiğin bütün kiloyu geri alacaksın.
Don't worry. I'll be careful.
Endişelenme. Dikkatli olacağım.
Yes. We should be very careful.
Evet. Biz çok dikkatli olmalıyız.
In the future, be more careful with your money.
Gelecekte, parana daha çok dikkat et.
Although he is young, he is very careful.
Genç olmasına rağmen, çok dikkatlidir.
We have to be careful with expenses.
Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
After cutting habanero peppers, be careful not to rub your eyes.
Habanero biberlerini kestikten sonra gözlerini ovalamamak için dikkatli ol.
Be careful not to trip.
Hata yapmamak için dikkatli ol.
Be careful not to overcook the carrots.
Havuçları fazla pişirmemek için dikkatli ol.
We have given careful thought to both alternatives.
Her iki seçeneği de dikkatlice düşündük.
We're always careful.
Her zaman dikkatliyiz.
Be careful not to make any mistakes.
Herhangi bir hata yapmamak için dikkatli olun.
She was careful not to leave the door unlocked.
Kapıyı açık bırakmayacak kadar dikkatliydi.
Kate took careful notes on the history lecture.
Kate tarih dersinde dikkatle not tuttu.
Be careful not to slip.
Kaymamak için dikkatli ol.