It is the car that we have wanted.
İstediğimiz şey bir arabaya sahip olmaktı.
The stolen car was found in the parking lot.
Çalınan araç otoparkta bulundu.
Let's get out of the car now.
Şimdi arabadan inelim.
Get in the car now.
Şimdi arabaya bin.
You should get yourself a new car now.
Şimdi kendine yeni bir araba almalısın.
The car battery is dead.
Akü ölü.
You should inspect the car well before you buy it.
Almadan önce arabayı iyice incelemelisin.
I plan to buy a new car as soon as I can afford one.
Almaya gücüm yeter yetmez yeni bir araba almayı planlıyorum.
My uncle gave his car to me.
Amcam arabasını bana verdi.
She will need a car next week.
Önümüzdeki hafta bir arabaya ihtiyacı olacak.
The car that's in front of me is Karam's.
Önümdeki araba Karam'ın.
My mother cannot drive a car at all.
Annem hiç araba süremez.
I'm sorry but I can't lend you my car next weekend.
Üzgünüm fakat gelecek hafta sana arabamı ödünç veremem.
The car doesn't start.
Araba çalışmıyor.
The car wouldn't start.
Araba çalışmazdı.
The car was stuck in the mud.
Araba çamura saplandı.
The car got stuck in the mud.
Araba çamurda sıkıştı.
The car is very fast.
Araba çok hızlı.
The car bumped the tree.
Araba ağaca çarptı.
I don't remember where I put my car keys.
Araba anahtarlarımı nereye koyduğumu hatırlamıyorum.
I have left my car keys behind.
Araba anahtarlarımı unuttum.
I need the car keys.
Araba anahtarlarına ihtiyacım var.
The car made an abrupt turn.
Araba ani bir dönüş yaptı.
The car turned abruptly.
Araba aniden döndü.
The car came to an abrupt stop.
Araba aniden durdu.
Was the car washed by your father?
Araba baban tarafından yıkandı mı?
My car battery is dead.
Araba bataryam ölmüş.
The car is white.
Araba beyazdır.
The car ran into a tree.
Araba bir ağaca çarptı.
The car hit a tree.
Araba bir ağaca çarptı.
The car collided with a truck.
Araba bir kamyonla çarpıştı.
The car hit a telephone pole.
Araba bir telefon direğine çarptı.
The car replaced the bicycle.
Araba bisikletin yerini aldı.
The car broke down, so that we had to walk.
Araba bozuldu, bu nedenle yürümek zorunda kaldık.
The car broke down, so they had to walk.
Araba bozuldu, bu yüzden yürümek zorunda kaldılar.
The car broke down.
Araba bozuldu.
If the car breaks down, we'll walk.
Araba bozulursa, yürürüz.
The car is Brianâs.
Araba Brian'in.
The car is not available today.
Araba bugün mevcut değildir.
The car didn't stop.
Araba durmadı.
The car crashed into the wall.
Araba duvara çarptı.
Did the car look old?
Araba eski görünüyor muydu?
The car is in front of the garage.
Araba garajın önünde.
The car is in the garage.
Araba garajda .
A car stopped at the entrance.
Araba girişte durdu.
The car is grey.
Araba gridir.
The car doesn't run fast.
Araba hızlı çalışmaz.
The car broke down on the way to the airport.
Araba havalimanına giderken bozuldu.
The car is ready.
Araba hazır.
The car is waxed every other day.
Araba iki günde bir cilalanır.
The car is good.
Araba iyidir.
The car didn't move.
Araba kıpırdamadı.
The car is red.
Araba kırmızıdır.
The car is bad.
Araba kötüdür.
The car is brown.
Araba kahverengidir.
The car is waiting at the gate.
Araba kapıda bekliyor.
The car was destroyed in the accident.
Araba kazada mahvoldu.
The scene of the car accident was a horrifying sight.
Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
Few people were killed in the car accident.
Araba kazasında çok az kişi öldü.
He was responsible for the car accident.
Araba kazasından sorumluydu.
When was the car washed by Ken?
Araba Ken tarafından ne zaman yıkandı?
Driving a car is really very simple.
Araba kullanmak gerçekten çok basit.
The car is blue.
Araba mavi.
The car is waxed and shining.
Araba mumluydu ve parlıyordu.
Driving a car is a lot of fun.
Araba sürmek çok eğlencelidir.
The car is yellow.
Araba sarıdır.
The car gave a jolt.
Araba sarsıldı.
The car is black.
Araba siyahtır.
The car isn't worth repairing.
Araba tamir etmeye değmez.
The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt.
Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.
The car is orange.
Araba turuncudur.
They would have been killed if the car had gone over the cliff.
Araba uçuruma gitmiş olsaydı onlar ölmüş olacaktı.
The car turned right when it reached the corner.
Araba viraja gelince sağ tarafa döndü.
The car is green.
Araba yeşildir.
The car looked as good as new.
Araba yeni kadar iyi görünüyordu.
The car is acting up again.
Araba yine tekliyor.
The car stopped in the middle of the road.
Araba yolun ortasında istop etti.
Is that your car in the driveway?
Araba yolundaki senin araban mı?
The car is parked in front of the building.
Araba, binanın önüne park edildi.
The car crashed into the truck.
Araba, kamyona çarptı.
In the car on the way home, he was making plans for the next day.
Arabada eve giderken ertesi gün için planlar yapıyordu.
The fuel tank in the car is full.
Arabadaki yakıt tankı dolu.
Step out of the car and place your hands behind your back.
Arabadan çık ve ellerini arkana koy.
I want to get out of the car and stretch.
Arabadan çıkmak ve gerinmek istiyorum.
Everybody in the car said they wanted to get out and stretch their legs.
Arabaki herkes arabadan çıkmak ve bacaklarını germek istediğini söyledi.
My car won't start.
Arabam çalışmaz.
My car burns a lot of gas.
Arabam çok benzin yakar.
Although my car is very old, it still runs very well.
Arabam çok yaşlı olsa da, hala çok iyi çalışıyor.
My car is German.
Arabam Alman'dır.
My car is being fixed now.
Arabam şimdi tamir ediliyor.
My car is now being repaired.
Arabam şu anda tamir ediliyor.
My car is large enough to carry five people.
Arabam beş kişi taşıyacak kadar büyük.
