cake ile ilgili cümleler

My mother is making a cake for my father.
Annem babam için bir kek yapıyor.

My mother is making my father a cake.
Annem babama bir kek yapıyor.

My mother will make me a birthday cake.
Annem bana bir doğum günü pastası yapacak.

My mother made me a Christmas cake.
Annem bana bir Noel pastası yaptı.

My mother is making a cake.
Annem bir pasta yapıyor.

Mom made ​​a cake for my birthday.
Annem doğum günüm için bir pasta yaptı.

My mother baked a cake for my birthday.
Annem doğum günüm için pasta pişirdi.

Mom baked a cake for my birthday.
Annem doğum günüm için pasta yaptı.

My mother makes a cake.
Annem kek yapar.

Mom is making a cake.
Annem pasta yapıyor.

Mother divided the cake into three parts.
Annem pastayı üç parçaya böldü.

My mother cut the cake.
Annem pastayı kesti.

My mother divided the cake into eight pieces.
Annem pastayı sekiz parçaya böldü.

I saw my mother hide the cake.
Annemin pastayı sakladığını gördüm.

I ate three pieces of cake.
Üç parça kek yedim.

Will he eat the whole cake?
Bütün pastayı yiyecek mi?

He made me a cake.
Bana bir kek yaptı

She made me a cake.
Bana bir pasta yaptı.

I was making a cake.
Ben bir kek yapıyordum.

I also like cake.
Ben de keki severim.

The cake was all eaten up before I got home.
Ben eve varmadan önce bütün kek yenilmiş.

I want to eat some cake first.
Ben ilk önce biraz pasta yemek istiyorum.

I was fond of cake.
Ben keki çok severdim.

I like cake.
Ben keki severim.

I like eating cake.
Ben pasta yemeği severim.

Save a piece of cake for me.
Benim için bir parça kek ayır.

Did you make a cake?
Bir kek yaptın mı?

Would you like another piece of cake?
Bir parça daha kek ister misiniz?

How about another piece of cake?
Bir parça daha keke ne dersin?

Can I tempt you to try another piece of cake?
Bir parça kek daha alır mısınız?

May I have another piece of cake?
Bir parça kek daha alabilir miyim?

I tried a piece of cake and it was delicious.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.

I want a piece of cake.
Bir parça pasta istiyorum.

Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.

Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.
Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.

Would you like some more cake?
Biraz daha kek ister misin?

Will you have some more cake?
Biraz daha pasta alır mısın?

Would you care for some more cake?
Biraz daha pasta ister misin?

Have some cake.
Biraz kek al.

Won't you have some cake?
Biraz kek almaz mısınız?

I want some cake.
Biraz kek istiyorum.

We conversed until late at night while eating cake and drinking tea.
Biz kek yerken ve çay içerken gece geç saatlere kadar konuştuk.

We left him some cake.
Biz ona biraz kek bıraktık.

This cake is very delicious.
Bu kek çok lezzetlidir.

This cake is very sweet.
Bu kek çok tatlı.

This cake contains flour, milk, eggs and sugar.
Bu kek un, süt, yumurta ve şeker içerir.

Let's try this cake.
Bu keki deneyelim.

Who baked this cake?
Bu keki kim pişirdi?

Who made this cake?
Bu keki kim yaptı?

Would you like to taste this yummy cake?
Bu lezzetli keki tatmak ister misin?

This cake is sweet.
Bu pasta tatlı.

The child who ate almost all this cake must be very fat.
Bu pastanın neredeyse hepsini yiyen çocuk çok şişman olmalı.

I'll keep this cake for myself.
Bu pastayı kendim için ayıracağım.

Can I eat this cake?
Bu pastayı yiyebilir miyim?

Who ate my cake that I'd put in the fridge?
Buzdolabına koyduğum kekimi kim yedi?

It's OK to eat the rest of the cake if you want.
Eğer istersen kekin geriye kalanını yiyebilirsin.

If there's no bread, just eat the cake.
Ekmek yoksa, sadece pasta yiyin.

I would eat coconut cake every day if I could.
Elimden gelse her gün hindistan cevizli kek yerim.

I've got a cake in the oven.
Fırında bir pastam var.

We're still waiting for the wedding cake to be delivered.
Hâlâ düğün pastasının dağıtılmasını bekliyoruz.

Hanako really likes cake.
Hanako gerçekten kek seviyor.

Hanako likes cake very much.
Hanako keki çok fazla seviyor.

Hanako likes cake a lot.
Hanako keki çok sever.

Jane could not believe it when her date polished off an entire chocolate cake.
Jane randevusunda tüm bir çikolatalı kekin bittiğine inanamadı.

My wife made me a delicious apple cake.
Karım bana nefis bir elmalı pasta yaptı.

Kate knows how to make a cake.
Kate nasıl pasta yapacağını bilir.

The cake should be done soon.
Kek kısa süre içinde yapılmalı.

The cake is tasty.
Kek lezzetlidir.

I was baking a cake.
Kek pişiriyordum.

I need some sugar to make a cake.
Kek yapmak için biraz şekere ihtiyacım var.

Help yourself to the cake, please.
Keke buyrun, lütfen.

She divided the cake into five pieces.
Keki beş parçaya böldü.

Try the cake.
Keki dene.

Divide the cake between you two.
Keki ikiniz arasında paylaştır.

All of the cake is gone.
Kekin hepsi bitti.

You may take either half of the cake.
Kekin herhangi bir yarısını alabilirsin.

Your cake is delicious.
Kek'in lezzetli.

It's my fault that the cake was burned. I was talking on the phone and didn't notice the time.
Kekin yanması benim hatamdır. Telefonda konuşuyordum ve zamana dikkat etmedim.

Please help yourself to more cake.
Lütfen biraz daha pasta alın.

Please help yourself to some more cake.
Lütfen biraz daha pasta buyurun.

Please eat some cake.
Lütfen biraz pasta yiyin.

Please help yourself to the cake.
Lütfen pastaya buyrun.

Mary mixed the ingredients to make a cake.
Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı.

Mary is baking a cake.
Mary kek pişiriyor.

I'm going to make a cake for Mary's birthday.
Mary'nin doğum günü için bir pasta yapacağım.

You can have any cake on the table.
Masadaki herhangi bir pastayı yiyebilirsin.

The gorgeous cake made my mouth water.
Muhteşem kek ağzımı sulandırdı.

She explained to me how to make a cake.
Nasıl kek yapılacağını bana açıkladı.

I love strawberries on Christmas cake.
Noel pastasında çilekleri seviyorum.