On June 21st, 1974, José had breakfast with Liliana for the last time.
21 Haziran, 1974'te Jose son kez Liliana ile birlikte kahvaltı yaptı.
He started his day with a good breakfast.
İyi bir kahvaltı ile gününe başladı.
My mother is preparing breakfast.
Annem kahvaltı hazırlıyor.
My mother is cooking breakfast.
Annem kahvaltı pişiriyor.
I asked my mother if breakfast was ready.
Anneme kahvaltının hazır olup olmadığını sordum.
I have just finished breakfast.
Az önce kahvaltıyı bitirdim.
I just had breakfast with Tom.
Az önce Tom ile kahvaltı yaptım.
I ate a huge breakfast.
Büyük bir kahvaltı yedim.
I had a big breakfast.
Büyük bir kahvaltı yedim.
My grandfather usually eats breakfast at six.
Büyükbabam sabah kahvaltısını genellikle saat altıda yer.
My father is in the habit of reading the newspaper before breakfast.
Babamın alışkanlığı kahvaltıdan önce gazete okumakdır.
Mrs. West is busy getting breakfast ready.
Bayan West kahvaltı hazırlamakla meşgul.
I ate a nutritious breakfast.
Ben besleyici bir kahvaltı yedim.
I left home without having breakfast yesterday.
Ben dün kahvaltı etmeden evden çıktım.
I haven't eaten breakfast yet.
Ben henüz kahvaltı yapmadım.
I eat breakfast every day.
Ben her gün kahvaltı yaparım.
I eat breakfast every morning.
Ben her sabah kahvaltı yaparım.
I always have coffee and toast for breakfast.
Ben her zaman kahvaltıda kahve ve tost alırım.
I had breakfast in haste in order to be in time for the first bus.
Ben ilk otobüse zamanında yetişmek için aceleyle kahvaltı yaptım.
I like eggs for breakfast, but my sister prefers oatmeal.
Ben kahvaltı için yumurta severim, ama ablam yulaf lapası tercih eder.
Can I order from the breakfast menu?
Ben kahvaltı menüsünden sipariş verebilir miyim?
I like coffee and toast for breakfast.
Ben kahvaltıda kahve ve tostu severim.
I've just eaten breakfast.
Ben kahvaltıyı az önce yaptım.
We should have breakfast together.
Birlikte kahvaltı yapmalıyız.
We have breakfast in the kitchen.
Biz mutfakta kahvaltı yaparız.
We ate sandwiches for breakfast.
Biz sabah kahvaltısı için sandviçler yedik.
We have breakfast at seven.
Biz yedide kahvaltı yaparız.
We ate breakfast at seven.
Biz yedide kahvaltı yaptık.
We hardly have time to eat breakfast.
Bizim neredeyse kahvaltı için zamanımız yoktu.
Bob cooks breakfast in the morning.
Bob sabahleyin kahvaltı hazırlar.
They are having breakfast at eight this week.
Bu hafta saat sekizde kahvaltı yapıyorlar.
I didn't have breakfast this morning.
Bu sabah kahvaltı yapmadım.
Did you have breakfast this morning?
Bu sabah kahvaltı yaptın mı?
I have already had my breakfast.
Daha önce kahvaltımı yaptım.
If you don't eat breakfast, you'll probably be hungry during the morning and won't be as efficient at work as you could be.
Eğer kahvaltı yapmazsanız, büyük olasılıkla sabah acıkırsınız ve işinizde önceki gibi verimli olmazsınız.
I used to take a walk before breakfast.
Eskiden kahvaltıdan önce yürüyüş yapardım.
I went home and ate a hearty breakfast.
Eve gittim ve doyurucu bir kahvaltı yaptım.
What's your favorite breakfast food?
Favori kahvaltı yiyeceğin nedir?
We usually have breakfast at 7:30.
Genellikle 7:30 da kahvaltı yaparız.
I usually have a light breakfast.
Genellikle hafif bir kahvaltı yaparım.
What do you usually eat for breakfast?
Genellikle kahvaltıda ne yersin?
What do you usually have for breakfast?
Genellikle kahvaltıda ne yersiniz?
What time do you usually have breakfast?
Genellikle saat kaçta kahvaltı yaparsın?
What time do you usually eat breakfast?
Genellikle saat kaçta kahvaltı yersin?
I usually have breakfast at seven.
Genellikle saat yedide kahvaltı yaparım.
George had a lot of cheese for breakfast.
George kahvaltıda çok peynir yedi.
I had a quick breakfast.
Hızlı bir kahvaltı yaptım.
Have you eaten breakfast yet?
Henüz kahvaltını yedin mi?
I have not eaten breakfast yet.
Henüz sabah kahvaltısı yemedim.
I have cookies for breakfast every day.
Her gün kahvaltı için kurabiyelerim var.
Do you think that eating breakfast every day is important?
Her gün kahvaltı yemenin önemli olduğunu düşünüyor musunuz?
I have a boiled egg for breakfast every day.
Her gün kahvaltıda haşlanmış yumurta yerim.
I have breakfast every morning.
Her sabah kahvaltı yaparım.
I run before breakfast every morning.
Her sabah kahvaltıdan önce koşarım.
I jog before breakfast every morning.
Her sabah kahvaltıdan önce koşarım.
We jog before breakfast every morning.
Her sabah kahvaltıdan önce koşarız.
I have breakfast at seven every morning.
Her sabah yedide kahvaltı yaparım.
Many young people in Japan eat bread for breakfast.
Japonya'daki birçok genç insan kahvaltıda ekmek yer.
Jimmy, breakfast is ready. Come downstairs.
Jimmy, kahvaltı hazır. Aşağıya gel.
John often has a quick breakfast.
John genellikle hızlı bir kahvaltı yer.
My sister will prepare breakfast.
Kız kardeşim kahvaltı hazırlayacak.
Having finished breakfast, I hurried to school.
Kahvaltı bitirdikten sonra aceleyle okula gittim.
While having breakfast, we made a plan for the day.
Kahvaltı ederken, biz gün için bir plan yaptık.
Water the flowers before you eat breakfast.
Kahvaltı etmeden önce çiçekleri sula.
Is breakfast ready?
Kahvaltı hazır mı?
Breakfast is ready.
Kahvaltı hazır.
I made breakfast.
Kahvaltı hazırladım.
You made breakfast, didn't you?
Kahvaltı hazırladın, değil mi?
I had nan with tea for breakfast.
Kahvaltı için çayla ekmek yedim.
Do you want anything for breakfast?
Kahvaltı için bir şey istiyor musun?
I bought a loaf of bread for breakfast.
Kahvaltı için bir somun ekmek aldım.
Do you want to go out for breakfast?
Kahvaltı için dışarı çıkmak ister misin?
I made pancakes for breakfast.
Kahvaltı için gözlemeler yaptım.
Do you want a boiled egg for breakfast?
Kahvaltı için haşlanmış bir yumurta istiyor musunuz?
I ate quesadillas for breakfast.
Kahvaltı için kasadilla yedim.
She lays the table for breakfast.
Kahvaltı için masayı hazırlar.
What do you want for breakfast?
Kahvaltı için ne istiyorsun?
What would you like for breakfast?
Kahvaltı için ne istiyorsunuz?
I had half a grapefruit for breakfast.
Kahvaltı için yarım greyfurt yedim.
When will breakfast be ready?
Kahvaltı ne zaman hazır olacak?
When is breakfast served?
Kahvaltı ne zaman servis ediliyor?
When and where is breakfast served?
Kahvaltı ne zaman ve nerede servis edilmektedir?
What does breakfast include?
Kahvaltı neleri kapsıyor?
What time is breakfast?
Kahvaltı saat kaçtadır?
Breakfast is served from 7:30 a.m. to 11:00 a.m.
Kahvaltı sabah 07:00-11:00 arası servis edilir.
Breakfast is served at seven a.m.
Kahvaltı sabah yedide servis edilir.
Breakfast is served.
Kahvaltı servis edilir.
I'm hungry because I didn't eat breakfast.
Kahvaltı yapmadığım için açım.
As I didn't have any breakfast, I am very hungry now.
Kahvaltı yapmadığım için şu an çok açım.
We just have enough time to eat breakfast.
Kahvaltı yapmak için tam yeterli zamanımız var.
Did you eat breakfast?
Kahvaltı yaptın mı?
We had breakfast.
Kahvaltı yedik.