"Take all the land you want", said the Aborigene chief. "Oh no," said the English general, "we will take just an island." "And which island?" asked the Aborigene chief. "Just the island of Australia," replied the English general.
"İstediğiniz tüm toprakları alın " dedi Aborjin şefi. "Oh hayır," dedi İngiliz general, "Biz sadece bir ada alacağız" "Ve hangi adayı ?" diye sordu Aborjin şefi. "Sadece Avustralya" diye yanıtladı İngiliz general.
Next February, I'll be going to Australia for one year to study.
Önümüzdeki şubat eğitim için bir yıllığına Avusturalyaya gidiyorum.
Asia is much larger than Australia.
Asya Avustralya'dan çok daha büyüktür.
I crossed the equator for the first time on my trip to Australia.
Australya yolculuğumda ilk kez ekvatoru geçtim.
Australia exports a lot of wool.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
Australia is the smallest continent in the world.
Avustralya dünyadaki en küçük kıtadır.
The smallest continent is Australia.
Avustralya dünyadaki en küçük kıtadır.
Australia is rich in natural resources.
Avustralya doğal kaynaklar bakımından zengindir.
Australia is smaller than South America.
Avustralya Güney Amerika'dan daha küçüktür.
I learned a lot about Australia.
Avustralya hakkında çok şey öğrendim.
English is spoken in Australia.
Avustralya'da İngilizce konuşulur.
I've been to Australia three times.
Avustralya'da üç kez bulundum.
What's the minimum wage in Australia?
Avustralya'da asgari ücret nedir?
He grew up in Australia.
Avustralya'da büyüdü.
He was brought up in Australia.
Avustralya'da büyüdü.
He grew up in Australia.
Avustralya'da büyüdü.
There are many interesting animals in Australia.
Avustralya'da birçok ilginç hayvan vardır.
Many strange animals live in Australia.
Avustralya'da birçok tuhaf hayvan yaşıyor.
In Australia, one speaks English.
Avustralya'da biri İngilizce konuşur.
I was born in Australia.
Avustralya'da doğdum.
Is there anywhere special in Australia you want to go?
Avustralya'da gitmek istediğin özel bir yer var mı?
I've never been to Australia.
Avustralya'da hiç bulunmadım.
How many people live in Australia?
Avustralya'da kaç kişi yaşıyor?
Australia is abundant in minerals.
Avustralya'da mineraller bol miktarda bulunur.
There are rare animals in Australia.
Avustralya'da nadir hayvanlar var.
Where in Australia did you grow up?
Avustralya'da nerede yetiştin?
I met Tom in Australia.
Avustralya'da Tom'la karşılaştım.
I didn't realize that the cost of living was so high in Australia.
Avustralya'da yaşam maliyetinin çok yüksek olduğunu fark etmedim.
I didn't know that the cost of living was so high in Australia.
Avustralya'da yaşam maliyetinin bu kadar yüksek olduğunu bilmiyordum.
Do you have any idea what the minimum wage in Australia is?
Avustralya'daki asgari ücretin ne olduğu hakkında bir fikrin var mı?
I wonder what the minimum wage is in Australia.
Avustralya'daki asgari ücretin ne olduğunu merak ediyorum.
Have you heard any news from Australia?
Avustralya'dan hiç haber aldın mı?
I come from Australia.
Avustralya'lıyım.
What are some of Australia's major exports?
Avustralya'nın önemli ihracatlarından bazıları nelerdir?
What are Australia's major imports?
Avustralya'nın ana ithalatları nelerdir?
What's the population of Australia?
Avustralya'nın nüfusu nedir?
When was the last time you went to Australia?
Avustralya'ya en son ne zaman gittin?
I am saving up so that I can go to Australia.
Avustralya'ya gidebilmek için tasarruf yapıyorum.
Do you need a visa to go to Australia?
Avustralya'ya gitmek için bir vizeye ihtiyacınız var mı?
Have you decided to go to Australia?
Avustralya'ya gitmeye karar verdiniz mi?
I went to Australia, but I didn't see any kangaroos.
Avustralya'ya gittim ama hiç kanguru görmedim.
My trip to Australia is officially booked.
Avustralya'ya seyahatim resmi olarak rezerve edildi.
I will go to Australia by train.
Avustralya'ya trenle gideceğim.
When was the last time you visited Australia?
Avustralya'yı en son ne zaman ziyaret ettin?
I love Australia.
Avustralya'yı seviyorum.
Don't confuse Austria with Australia.
Avusturya ile Avustralya'yı karıştırma.
Do you come from Austria or Australia?
Avusturya mı yoksa Avustralya'dan mı geliyorsun?
My father has been to Australia twice.
Babam Avustralya'da iki kez bulundu.
She told me about what she saw in Australia.
Bana Avustralya'da gördüğünden bahsetti.
From my point of view, Australia is one of the best countries in the world.
Bana göre, Avustralya, dünyanın en iyi ülkelerden biridir.
I'm from Australia.
Ben Avustralyalıyım.
I want to travel to Australia.
Ben Avustralya'ya seyahat etmek istiyorum.
Do you need a visa to go to Australia if you have a British passport?
Bir İngiliz pasaportun varsa Avustralya'ya gitmek için bir vizeye ihtiyacın var mı?
I've been in Australia several years.
Birkaç yıldır Avustralya'dayım.
These boots are from Australia.
Bu çizmeler Avustralya'dan.
This is from Australia.
Bu Avustralya'dan.
This hat is from Australia.
Bu şapka Avustralya'dan.
I'm leaving tonight for Australia.
Bu gece Avustralya'ya gidiyorum.
This postcard is from Australia.
Bu kartpostal Avustralya'dan.
This is from Australia.
Bu, Avustralya'dan.
We imported this from Australia.
Bunu Avustralya'dan ithal ettik.
It was so hot in Australia yesterday that Tom managed to fry an egg on a shovel.
Dün Avustralya'da hava o kadar sıcaktı ki Tom küreğin üstünde bir yumurta kızartmayı başardı.
My brother is in Australia now.
Erkek kardeşim şimdi Avustralya'da.
I will be leaving for Australia next month.
Gelecek ay Avustralya'ya gidiyor olacağım.
I'm going to Australia next year.
Gelecek yıl Avustralya'ya gidiyorum.
Have you ever been to Australia?
Hiç Avustralya'ya gittin mi?
Jane comes from Australia.
Jane Avustralyalı.
My brother is now in Australia.
Kardeşim şimdi Avustralya'dadır.
Koalas can only be seen in Australia.
Koalalar sadece Avustralya'da görülebilir.
Why are we going to Australia?
Neden Avustralya'ya gidiyoruz?
She is eager to live in Australia.
O, Avustralya'da yaşamaya isteklidir.
My plan is to study in Australia.
Planım Avustralya'da eğitim yapmaktır.
My plan is to spend the New Year's holiday in Australia.
Planım yılbaşı tatilini Avustralya'da geçirmektir.
The rumor is that they're going to Australia.
Söylenti onların Avustralya'ya gidiyor olmasıdır.
I just got back from Australia.
Sadece Avustralya'dan geri döndüm.
I think he is from Australia, but I'm not sure.
Sanırım o Avustralyalı fakat emin değilim.
Sydney is the largest city in Australia.
Sidney Avustralya'daki en büyük şehirdir.
Tasmania belongs to Australia.
Tazmanya, Avustralya'ya aittir.
Thursday Island is situated in the Torres Strait between Australia's northernmost Cape York and New Guinea.
Thursday adası Avustralya'nın en kuzeyindeki Cape York ve Yeni Gine arasındaki Torres boğazında bulunmaktadır.
Tom visited Australia three years ago.
Tom üç yıl önce Avustralya'yı ziyaret etti.
Tom doesn't know anything about Australia.
Tom Avustralya hakkında bir şey bilmiyor.
Tom was born in Australia.
Tom Avustralya'da doğdu.
Tom is on vacation in Australia.
Tom Avustralya'da tatilde.
Tom lived in Australia.
Tom Avustralya'da yaşadı.
Tom is in Australia.
Tom Avustralya'da.
Tom came back from Australia.
Tom Avustralya'dan döndü.
Tom came to Japan from Australia.
Tom Avustralya'dan Japonya'ya geldi.
Tom comes from Australia.
Tom Avustralyalıdır.
Tom left for Australia.
Tom Avustralya'ya gitmek için yola çıktı.
Tom decided to go to Australia.
Tom Avustralya'ya gitmeye karar verdi.
Tom asked me when I would be going to Australia.
Tom bana Avustralya'ya ne zaman gideceğimi sordu.
Tom is still in Australia
Tom hâlâ Avustralya'da.
Tom Jackson is considered to be one of the most dangerous men in Australia.
Tom Jackson Avustralya'daki en tehlikeli adamlardan biri olarak düşünülmektedir.
Tom gave Mary a book about Australia.
Tom Mary'ye Avustralya hakkında bir kitap verdi.
Tom asked Mary many questions about Australia.
Tom Mary'ye Avustralya hakkında bir sürü soru sordu.
Tom asked Mary about her life in Australia.
Tom Mary'ye Avustralya'daki hayatı hakkında soru sordu.
Tom and Mary had to cancel their trip to Australia.
Tom ve Mary Avustralya gezilerini iptal etmek zorunda kaldılar.
I'm pretty sure Tom and Mary have never visited Australia.
Tom ve Mary'nin Avustralya'yı hiç ziyaret etmediklerinden oldukça eminim.
Tom lived in Australia for quite a few years.
Tom yıllarca Avustralya'da yaşadı.