Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Genç olan Young kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Young ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Young kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

"Who is this young man?" "A friend of mine."
"Bu genç adam kim?" "Bir arkadaşım."

"Who is this Tom?" "He's a charming young man I met a few days ago."
"Kim bu Tom?" "Birkaç gün önce rastladığım çekici genç bir adam."

"Is she young?" "Yes, she is."
"O genç mi?" "Evet, genç."

Though he is more than sixty years old, he looks young.
60 yaşından fazla olmasına rağmen o hala genç görünüyor.

The job is not suitable for young girls.
İş genç kızlar için uygun değil.

The two young girls smiled happily.
İki genç kız mutlu bir şekilde gülümsedi.

The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth.
Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.

Most young adults enjoy going out at night.
Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

She has known him since they were very young.
Çocukluklarından beri onu tanır.

Much to my surprise, my song appealed to many young people.
Çok şaşırdım, şarkım birçok genç insanı cezbetti.

It's a pity that he had died so young.
Çok genç ölmesi üzücü.