Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Yazmak olan Write kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Write ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Write kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

"Did you complete the report I asked you to write?" "No. There was no time."
"Yazmanı istediğim raporu tamamladın mı?" "Hayır. Vakit yoktu."

You don't need to write more than 400 words.
400 kelimeden daha fazla yazmana gerek yok.

It's not necessary to write more than 400 words.
400 kelimeden daha fazla yazmanıza gerek yok.

I could write Tom a note if it would help.
İşe yararsa Tom'a bir not yazabildim.

I know how to write a letter in English.
İngilizce bir mektubun nasıl yazılacağını biliyorum.

Can you write a letter in English?
İngilizce bir mektup yazabilir misin?

It was not so simple to write a letter in English.
İngilizce bir mektup yazmak böyle kolay değildi.

She can write a letter in English.
İngilizce olarak mektup yazabilir.

It isn't easy to write a love letter in English.
İngilizcede bir aşk mektubu yazmak kolay değildir.

Can you write your name here?
İsminizi buraya yazar mısınız?

You may write in any language you want. In Tatoeba, all languages are equal.
İstediğiniz herhangi bir dilde yazabilirsiniz. Tatoeba'da bütün diller eşittir.

It's so easy to write good example sentences, that even if we accidentally delete a few good sentences in the process of getting rid of a whole lot of bad ones, I think we could drastically improve the quality of this corpus by doing a lot of deleting.
İyi örnek cümleler yazmak o kadar kolaydır ki bir sürü kötü olanlardan kurtulma sürecinde birkaç iyi cümleyi kazara iptal etsek bile, sanırım çok sayıda iptal yaparak bu korpusun kalitesini şiddetle geliştirebiliriz.

The true secret of writing a good letter is to write as if you were talking.
İyi bir mektup yazmanın gerçek sırrı sanki konuşuyormuşsun gibi yazmaktır.

You've got to write to him quickly.
Çabucak ona yazmalısın.

He could write off his work room's furnishing from his taxes.
Çalışma odasının mobilyasını vergiden düşürebildi.

Write the amount on the check in letters as well as figures.
Çek miktarını hem rakamla hem de harflerle yazın.

You write a very good hand.
Çok iyi bir el yazın var.

He will write an answer very soon.
Çok yakında bir cevap yazacak.

"Give me something to write with." "Will this do?" "Yes, it will do."
“Yazmak için bana bir şey ver.” “Bu olur mu?” “Evet, olur.”

Poets write poems.
Şairler şiirler yazar.

I wanted the teacher to write a letter in English.
Öğretmenin İngilizce olarak bir mektup yazmasını istedim.

In the U.S., it is common for people to write a check instead of paying cash.
ABD'de, insanların nakit ödeme yerine bir çek yazmaları yaygındır.

Write your name in capitals.
Adını büyük harflerle yaz.

You must write your name in ink.
Adını mürekkeple yazmalısın.

She was asked to write her name in ink.
Adını mürekkeple yazması istenildi.

Write your name and address.
Adını ve adresini yaz.

Write your name.
Adını yaz.

Write your name in capital letters.
Adınızı büyük harflerle yazın.

Write down your name here.
Adınızı buraya yazın.

Write your name and address, please.
Adınızı ve adresinizi yazın, lütfen.

I will write down your name and address.
Adınızı ve adresinizi yazacağım.

The man couldn't so much as write his own name.
Adam kendi adını bile yazamadı.

If I knew his address, I would write to him.
Adresini bilseydim ona yazardım.

Write your address here.
Adresini buraya yaz.

Write your address, please.
Adresini yaz, lütfen.

I write poems.
Şiir yazarım.

She really likes to write poems.
Şiir yazmayı gerçekten çok seviyor.

I like to write poems.
Şiir yazmayı seviyorum.

At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.

It was after a meeting in America that he decided to write a book for non-scientists.
Amerika'da bir toplantıdan sonra bilim adamı olmayanlar için bir kitap yazmaya karar verdi.

Ann likes to write poems.
Ann, şiir yazmayı sever.

I'm sorry I couldn't write to you sooner.
Üzgünüm sana daha erken yazamadım.

Sorry it took me so long to write to you.
Üzgünüm size yazmam uzun sürdü.

I'm sorry I have no pencil to write with.
Üzgünüm, yazmaya kalemim yok.

I can't write anymore.
Artık yazamam.

Never write the words "bortsch" and "shchi" in German!
Asla "borş" ve "şi" kelimelerini Almanca yazmayın!

I write to my mother once a month.
Ayda bir kez anneme yazarım.

You should write home once a month.
Ayda bir kez eve yazmalısın.

How many times a month do you write letters?
Ayda kaç kez mektup yazarsın?

My father told me to write an answer and post it at once.
Babam bana, bir yanıt yazıp hemen postalamamı söyledi.

Are you going to write to your father?
Babana yazacak mısın?

You can write to me in Hebrew.
Bana İbranice yazabilirsin.

Don't write me such long letters.
Bana böyle uzun mektuplar yazma.

Write me something.
Bana bir şey yaz.

It is polite of her to write me back at once.
Bana hemen yanıt yazması inceliktir.

She made a promise to write to me every week.
Bana her hafta yazacağına söz verdi.

She taught me how to write a poem.
Bana nasıl şiir yazılacağını öğretti.

He taught me how to write a poem.
Bana nasıl şiir yazacağımı öğretti.

Why didn't you write me?
Bana neden yazmadın?

Could you write me directions to the restaurant?
Bana restoranı yazılı olarak tarif eder misin?

Give me something to write on.
Bana yazacak bir şey ver.

She did not keep her promise to write to me.
Bana yazma sözünü tutmadı.

Give me something to write with.
Bana yazmak için bir şey verin.

Don't fail to write to me.
Bana yazmayı ihmal etme.

Don't forget to write to me.
Bana yazmayı unutma.

Don't forget to write me.
Bana yazmayı unutma.

Sir, do we have to write in ink?
Bayım, mürekkeple yazmak zorunda mıyız?

Some people write books for money, others for pleasure.
Bazı insanlar para için , diğerleri zevk için kitap yazarlar.

I write poems, but they're really bad.
Ben şiirler yazarım ama onlar gerçekten kötü.

I sometimes write to my mother.
Ben bazen anneme mektup yazarım.

I don't know what to write in this sentence.
Ben bu cümlede ne yazacağımı bilmiyorum.

Please wait a moment while I write out your receipt.
Ben fişinizi yazarken siz de lütfen bekleyin/iz.

I will write Judy a letter.
Ben Judy'ye bir mektup yazacağım.

I will write you back soon.
Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.

I'll write it on the blackboard.
Ben onu tahtaya yazacağım.

I will write to you as soon as I can.
Ben size yazabildiğim kadar kısa sürede yazacağım.

I tried to write with my left hand.
Ben sol elimle yazmaya çalıştım.

Would you write your name in my notebook?
Benim dizüstü bilgisayarıma adınızı yazar mısınız?

Would you be willing to write a letter for me?
Benim için bir mektup yazar mısınız?

I had him write the letter for me.
Benim için ona mektup yazdırdım.

Can you write it for me?
Benim için yazabilir misin?

I have a few essays to write by tomorrow.
Benim yarına kadar yazacak birkaç denemem var.

You can use Tifinagh alphabet to write in the Tamazight language.
Berberice yazmak için Tifinag alfabesini kullanabilirsin.

He had to write an account of the baseball game.
Beyzbol oyunu ile ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı.

I am seeking a person who can write a personal computer manual.
Bilgisayar kullanma klavuzu yazabilen bir kişi arıyorum.

Write me sometime, OK?
Bir ara bana yaz tamam mı?

Write something.
Bir şey yaz.

I have to write a paper.
Bir bildiri yazmalıyım.

I will never write again in English.
Bir daha asla İngilizcede yazmayacağım.

I have to write an essay.
Bir deneme yazmalıyım.

It took Brian several hours to write a card.
Bir kart yazmak Brian'ın birkaç saatini aldı.

I could write a book.
Bir kitap yazabildim.

I'll write a book.
Bir kitap yazacağım.

I have not yet collected sufficient materials to write a book.
Bir kitap yazmak için henüz gerekli malzemeleri toplamadım.

I want to write a book.
Bir kitap yazmak istiyorum.

You should write a book.
Bir kitap yazman gerekir.

I want to write an article.
Bir makale yazmak istiyorum.

You must not write a letter with a pencil.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.

I will write a letter.
Bir mektup yazacağım.

I am going to write a letter.
Bir mektup yazacağım.