Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Olmadan olan Without kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Without ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Without kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

She did the work without any difficulty.
İşi herhangi bir zorluk olmadan yaptı.

Here is a pan without handles.
İşte sapsız bir tava.

There cannot be progress without communication.
İletişim olmadan ilerleme olamaz.

Can you do without an English dictionary?
İngilizce sözlük olmadan yapabilir misin?

He never speaks English without making mistakes.
İngilizce'yi asla hatasız konuşamaz.

Human beings can live up to 40 days without food, but no more than 7 without water.
İnsan gıda olmadan 40 gün kadar yaşayabilir fakat susuz en fazla 7.

It's very frustrating to try to find your glasses when you can't see anything without glasses.
İnsan gözlüksüz bir şey göremediğinden, gözlüğü yokken gözlük araması çok sinir bozucu bir şey.

One can't survive without money.
İnsan parasız yaşayamaz.

Man is born without teeth, without hair, and without illusions. And he dies the same way: without teeth, without hair, and without illusions.
İnsanlar dişleri olmadan, saçları olmadan, hayalleri olmadan doğarlar. Ve aynı şekilde ölürler: dişleri olmadan, saçları olmadan ve hayalleri olmadan.

People can't live without air.
İnsanlar hava olmadan yaşayamazlar.

People have lost the ability to disagree without being disagreeable.
İnsanlar nahoş olmadan katılmama yeteneğini kaybettiler.

You can't establish a company without people.
İnsanlar olmadan bir şirket kuramazsınız.

People talk without having anything to say.
İnsanlar söyleyecek bir şeyi olmadan konuşurlar.

People will question all the good things they hear about you but believe all the bad without a second thought.
İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır.

You shouldn't read people's private letters without permission.
İnsanların özel mektuplarını izin olmadan okumamalısın.

There are no rules without exceptions.
İstisnasız kural yoktur.

I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.
İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu.

Beauty without goodness is worth nothing.
İyiliği olmayan güzelliğin değeri hiçbir şeydir.

He used her bike without asking permission.
İzin almadan onun bisikletini kullandı.

No one is to leave without permission.
İzinsiz kimse ayrılmayacak.

He entered my room without permission.
İzinsiz olarak odama girdi.

I don't think Tom would like it very much if I used his electric beard trimmer without his permission.
İzni olmadan onun elektrikli sakal düzenleyicisini kullanırsam Tom'un bundan çok hoşlanacağını sanmıyorum.

Who lives without folly is not so wise as he thinks.
Çılgınlık yapmadan yaşayan insan düşündüğü kadar akıllı değildir.

Nothing can be gained without effort.
Çaba olmadan hiç bir şey kazanılamaz.

There can be walls without a roof, but no roof without walls.
Çatısız duvarlar olabilir ama duvarlar olmadan çatı olmaz.

I drink my tea without sugar.
Çayımı şekersiz içerim.

Flowers are so fragile and so beautiful, that you can't speak about them without poetry or metaphors.
Çiçekler o kadar narin ve güzeldir ki şiirler ve metaforlar olmadan onlar hakkında konuşamazsın.

The boy ran away without looking back.
Çocuk arkasına bakmadan kaçtı.

When I was a kid, I thought that if I died the world would just disappear. What a childish delusion! I just couldn't accept that the world could continue to exist without me.
Çocukken ,ölürsem dünyanın hemen ortadan kaybolacağını düşündüm.Ne çocukça bir aldanma!Ben sadece dünyanın bensiz devam edip var olacağını kabullenemiyordum.

They lived very well without working very hard.
Çok çalışmadan çok iyi yaşadılar.

I took the job without giving it much thought.
Çok düşünmeden işi kabul ettim.

“I’m dying without you.” “I’ll come to your funeral.”
“Sensiz ölürüm.” “Cenazene gelirim.”

He will without doubt succeed in the exam.
Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.

Don't go out in this heat without wearing a hat.
Şapka giymeden bu sıcakta dışarı çıkma.

The measure of love is to love without measure.
Aşkın ölçüsü ölçüsüz sevmektir.

Life without love has no meaning.
Aşksız hayatın anlamı yoktur.

The student left without saying anything.
Öğrenci bir şey söylemeden gitti.

I don't know how he can speak without taking the cigarette out of his mouth.
Ağzından sigarayı çıkarmadan nasıl konuşabildiğini bilmiyorum.

The man left the restaurant without paying.
Adam ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.

The man left the restaurant without paying his bill.
Adam, hesabını ödemeden restoranı terk etti.

He left the restaurant without paying.
Ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.

We have to do without sugar; we're short of it.
Şekerimiz çok az, onsuz idare etmek zorundayız.

Tea with ice isn't good without sugar.
Şekersiz buzlu çay iyi değildir.

Don't go out without an umbrella.
Şemsiyesiz dışarı çıkma.

Without humility, courage is a dangerous game.
Alçakgönüllülük olmadan, yiğitlik tehlikeli bir oyundur.

But we carried on without him.
Ama onsuz devam ettik.

I know better than to climb mountains in winter without making all necessary preparations beforehand.
Önceden gerekli tüm hazırlıkları yapmadan kışın dağlara tırmanmamam gerektiğini biliyorum.

I'd never borrow anything of yours without asking first.
Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam.

The world without anime would be like a washing machine without Internet-access.
Animesiz dünya Internet erişimi olmayan bir çamaşır makinesi gibi olurdu.

Anna got married without her parents' knowledge.
Anna ailesinin bilgisi olmadan evlendi.

My mother can't read without glasses.
Annem gözlüksüz okuyamaz.

Sorry, I won't do it without a rubber.
Üzgünüm, bir prezervatif olmadan onu yapmayacağım.

Sorry, I won't do it without a condom.
Üzgünüm, prezervatif olmadan onu yapmayacağım.

You must not park your car there without permission.
Arabanı izin almadan oraya park etmemelisin.

He that is without sin among you, let him first cast a stone at her.
Aranızda günahsız olan, ona ilk taşı atsın.

My friends went to the movies without me.
Arkadaşlarım bensiz sinemaya gitti.

I can't live any longer without him.
Artık onsuz yaşayamam.

There is no smoke without fire.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.

A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace.
Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.

Without air there can be no wind or sound on the moon.
Ayda havasız rüzgar ya da ses olmayabilir.

We cannot see our own faces without a mirror.
Ayna olmadan kendi yüzümüzü göremeyiz.

You cannot see your own face without a mirror.
Ayna olmadan kendi yüzünü göremezsin.

There can be no great accomplishment without risk.
Büyük başarılar risksiz olamaz.

My grandfather cannot walk without a stick.
Büyükbabam bir baston olmadan yürüyemiyor.

It goes without saying that honesty is the key to success.
Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer

He gave me tea without sugar.
Bana şekersiz çay verdi.

He passed by without looking at me.
Bana bakmadan geçti.

She passed by without glancing at me.
Bana bakmadan geçti.

I never read this book without being reminded of my old days.
Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.

Let me show you how to chop onions without crying.
Bana izin ver sana soğanları nasıl ağlamadan keseceğini göstereyim.

Did you invite Tom to dinner without telling me?
Bana söylemeden Tom'u yemeğe mi davet ettin?

He went out without saying goodbye to me.
Bana veda etmeden gitti.

I can't speak French without making some mistakes.
Bazı hatalar yapmadan Fransızca konuşamam.

Some food is pretty bland without salt.
Bazı yiyecekler tuz olmadan oldukça tatsız.

I never go out without buying something.
Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.

I left home without having breakfast yesterday.
Ben dün kahvaltı etmeden evden çıktım.

Ben learned to make a fire without matches.
Ben kibrit olmadan ateş yakmayı öğrendi.

I can't imagine my life without him.
Ben onsuz bir hayat düşünemiyorum.

I can't live without her.
Ben onsuz yaşayamam.

I cannot do without any money.
Ben parasız yapamam.

I won't leave without you.
Ben sensiz gitmeyeceğim.

I cannot be without you.
Ben sensiz olamam.

I can do without an overcoat.
Ben, bir palto olmadan yapabilirim.

I think I can solve this problem without your help.
Bence bu problemi yardımın olmadan çözebilirim.

She walked away without acknowledging me.
Beni gördüğünü belli etmeden uzaklaştı.

You should not have done it without my permission.
Benim iznim olmadan bunu yapmamalıydın.

You have enough on your mind without worrying about my problems.
Benim sorunlarım hakkında endişe etmeden senin aklında yeterince var.

My technique is without flaw.
Benim tekniğim kusursuzdur.

You should've started without me.
Bensiz başlamalıydın.

You'd be better off without me.
Bensiz daha iyi olurdun.

You go on without me.
Bensiz devam edersin.

Go on without me.
Bensiz devam edin.

Continue without me.
Bensiz devam edin.

You have to go on without me.
Bensiz devam etmelisin.

You'd better go without me.
Bensiz gitsen iyi olur.

What would you do without me?
Bensiz ne yapardın?

Don't eat without me.
Bensiz yemek yeme.

I saw a lady go through the gate without showing the ticket.
Bilet göstermeden kapıdan geçen bir bayan gördüm.

You can't enter the building without a permit.
Binaya izinsiz giremezsiniz?

We talked without the aid of an interpreter.
Bir çevirmenin yardımı olmadan konuştuk.