Two weeks ago, I visited Disneyland for the first time.
İki hafta önce, ilk kez Disneyland ziyaret ettim.
Two weeks of heavy rain resulted in flooding.
İki haftalık şiddetli yağmur sel ile sonuçlandı.
The violence lasted for two weeks.
Şiddet iki hafta sürdü.
I left Boston three weeks ago.
Üç hafta önce Boston'dan ayrıldım.
I saw Tom three weeks ago.
Üç hafta önce Tom'u gördüm.
He stayed at my place for three weeks.
Üç hafta boyunca evimde kaldı.
I'm staying for another three weeks.
Üç hafta daha kalıyorum.
Three weeks went by.
Üç hafta geçti.
I'll be back in three weeks.
Üç hafta içinde döneceğim.
She has been sick for three weeks.
Üç haftadır hasta.
I haven't spoken to Tom in three weeks.
Üç haftadır Tom'la konuşmadım.
For three weeks, he ate nothing at all.
Üç haftadır, o hiçbir şey yemedi.
I have three more weeks.
Üç haftam daha var.
The Battle for Belleau Wood lasted three weeks.
Belleau Wood için yapılan savaş üç hafta sürdü.
I've been looking forward to hearing from you for weeks.
Ben haftalardır senden haber almak için can atıyorum.
I had been thinking about our new project for two weeks. But I couldn't come up with a good idea.
Ben iki haftadır yeni projemiz hakkında düşünüyorum. Fakat iyi bir fikir sunamadım.
I met Tom a few weeks ago.
Birkaç hafta önce Tom'la karşılaştım.
You should stay in Boston for a couple weeks.
Birkaç hafta Boston'da kalmalısın.
I am staying for another few weeks.
Birkaç hafta daha kalıyorum.
After a few weeks, doctors made Cleveland a new jaw out of hard rubber.
Birkaç hafta sonra, doktorlar Cleveland'a sert kauçuktan yeni bir çene çıkışı yaptı.
We stayed an extra two weeks in Paris; and we spent it seeing the sights.
Biz Paris'te fazladan iki hafta daha kaldık; ve bunu turistik yerleri gezerek geçirdik.
We've just spent two weeks apart.
Biz sadece iki haftayı ayrı geçirdik.
Just give us three weeks.
Bize sadece üç hafta verin.
We have not had a single drop of rain for two weeks.
Bizim iki hafta boyunca tek bir damla yağmurumuz olmadı.
This baby is 3 weeks old.
Bu bebek üç haftalıktır.
This ticket is good for two weeks.
Bu bilet iki hafta için geçerlidir.
This bread is at least three weeks old.
Bu ekmek en az üç haftalıktır.
We decided this three weeks ago.
Buna üç hafta önce karar verdik.
I bought this in Boston three weeks ago.
Bunu üç hafta önce Boston'da aldım.
I'm on holiday for four weeks.
Dört haftadır tatildeyim.
The doctor told Tom that he had to wear a cast for three weeks.
Doktor Tom'a üç hafta boyunca ortopedik alçı giyinmek zorunda olduğunu söyledi.
Final exams are two weeks from now.
Final sınavları iki hafta sonra.
Workers in France receive four weeks of paid vacation each year.
Fransa'da işçiler her yıl dört haftalık ücretli izin alırlar.
I spent three weeks in Boston last summer.
Geçen yaz Boston'da üç hafta geçirdim.
I won't be ready for weeks.
Haftalarca hazır olmayacağım.
I've been searching for my puppy for weeks.
Haftalardır benim köpek yavrusunu arıyorum.
I haven't been outside in weeks.
Haftalardır dışarı çıkmıyorum.
I haven't seen Tom in weeks.
Haftalardır Tom'u görmedim.
It took John about two weeks to get over his illness.
Hastalığını atlatması John'un yaklaşık iki haftasını aldı.
The weather stayed cold for three weeks.
Hava üç hafta soğuk kaldı.
The weather stayed hot for two weeks.
Hava iki hafta sıcak kaldı.
It was just two weeks ago that Ken came to see me.
Jack beni görmeye geldiğinde tam iki hafta önceydi.
Japanese high school students go to school 35 weeks a year.
Japon lise öğrencileri, okula yılda 35 hafta gider.
Jim has been trying to take me out to dinner for the last three weeks.
Jim son üç haftadır beni akşam yemeğine çıkarmak için çalışıyor.
The killer remained at large for weeks.
Katil haftalarca kaçak kaldı.
The committee adjourned for two weeks.
Komite iki hafta ara verdi.
Please come again two weeks from today.
Lütfen bugünden itibaren iki hafta içerisinde tekrar gel.
I had an enjoyable two weeks in London.
Londra'da keyifli bir iki hafta geçirdim.
Mary is 36 weeks pregnant.
Mary 36 haftalık hamile.
The House voted three weeks later.
Meclis üç hafta sonra oy kullandı.
Why don't you stay with us for a few weeks?
Niçin birkaç haftalığına bizimle kalmıyorsun?
Christmas is just two weeks from now.
Noel şu andan itibaren tam iki haftadır.
Tom broke his right leg and was taken to hospital a few weeks before Christmas.
Noel'den birkaç hafta önce Tom sağ bacağını kırdı ve hastaneye götürüldü.
Christmas is only two weeks off.
Noel'e sadece iki hafta kaldı.
He will stay in Tokyo for several weeks.
O birkaç hafta Tokyo'da kalacak.
He will get better in two weeks.
O iki hafta içinde iyileşecek.
She took two weeks leave and visited China.
O iki hafta izin aldı ve Çin'i ziyaret etti
She will be in New York for two weeks.
O iki haftalığına New York'ta olacak.
He is eighteen weeks old.
O on sekiz haftalık.
He stayed in New York for three weeks.
O, üç haftalığına New York'ta kaldı.
He left school two weeks ago.
O, iki hafta önce okulu bıraktı.
He will be in New York for two weeks.
O, iki haftalığına New York'ta olacak.
It was three weeks before she wrote an answer to Tom.
O, Tom'a cevap yazmadan iki hafta önceydi.
I spent three weeks in this hospital when I was thirteen years old.
On üç yaşındayken bu hastanede üç hafta geçirdim.
Her illness kept her in hospital for six weeks.
Onun hastalığı onu altı hafta hastanede tuttu.
I became acquainted with her two weeks ago.
Onunla iki hafta önce tanıştım.
I reserved my hotel room three weeks in advance.
Otel odamı üç hafta önceden ayırttım.
Sally was absent from school for two weeks, so she has to work hard to catch up with her class.
Sally iki haftadır okulda yok, bu yüzden sınıfa yetişmek için çok sıkı çalışmak zorunda.
I think Tom said he'd be staying in Boston for three weeks.
Sanırım Tom üç hafta Boston'da kalacağını söyledi.
If I wanted to scare you, I would tell you what I dreamt about a few weeks ago.
Seni korkutmak isteseydim, birkaç hafta önce rüyamda ne gördüğümü anlatırdım.
It took three weeks for me to get over my cold.
Soğuk algınlığımı atlatmam üç haftamı aldı.
The cold weather continued for three weeks.
Soğuk hava üç hafta devam etti.
The cold weather lasted for three weeks.
Soğuk hava üç hafta sürdü.
Cold weather lasted there for weeks longer.
Soğuk hava orada haftalarca daha devam etti.
I've been here every day for the past three weeks.
Son üç hafta her gün buradayım.
I've dreamed about it every night for the last three weeks.
Son üç haftadır her gece bunun hakkında rüya gördüm.
Can we extend the deadline by two weeks?
Son teslim tarihini iki hafta uzatabilir miyiz?
Tom put up with the pain for a couple of weeks before finally going to the hospital.
Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı.
I went to Hawaii on vacation for a couple of weeks.
Tatil için birkaç haftalığına Havai'ye gittim.
Tom is staying with his relatives in Boston for the next three weeks.
Tom önümüzdeki üç hafta boyunca, Boston'daki akrabalarının yanında kalıyor.
Tom died three weeks ago in Boston.
Tom üç hafta önce Boston'da öldü.
Tom left Boston three weeks ago.
Tom üç hafta önce Boston'dan ayrıldı.
Tom began reading that book three weeks ago and he still has only read less than half of it.
Tom üç hafta önce bu kitabı okumaya başladı ve o hâlâ sadece onun yarısından daha azını okudu.
Tom renewed his driver's license three weeks ago.
Tom üç hafta önce sürücü ehliyetini aldı.
Tom hasn't taken a bath since three weeks ago.
Tom üç hafta öncesinden beri banyo yapmadı.
Tom stayed in Boston for three weeks.
Tom üç hafta Boston'da kaldı.
Tom claimed that he had not eaten for three weeks.
Tom üç hafta boyunca bir şey yemediğini iddia etti.
Tom had to stay in the hospital for three weeks.
Tom üç hafta boyunca hastanede kalmak zorunda kaldı.
Tom arrived in Boston less than three weeks ago.
Tom üç haftadan daha az bir süre önce Boston'a vardı.
Tom was sentenced to three weeks of community service.
Tom üç haftalık toplum hizmeti cezasına çarptırıldı.
Tom won't be in for a few weeks.
Tom birkaç hafta evde olmayacak.
Tom wants me to stay for a couple of weeks.
Tom birkaç hafta kalmamı istiyor.
Tom has been out of the office for a couple weeks.
Tom birkaç haftadır ofisin dışındaydı.
