Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Zaman olan Time kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Time ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Time kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

"That shan't happen again," Fortunatus said to himself, and they started to ride at each other again. This time, Fortunatus's spear met his foe so powerfully that he flew from his horse like a ball and lay dead on the earth.
" O tekrar olmayacak. "Fortunatus kendi kendine söyledi, ve tekrar birbirlerine at sürmeye başladılar. Bu defa Fortunatus'un mızrağı düşmanına o kadar güçlü rastladı ki o atından bir top gibi uçtu ve yerde ölü yatıyordu.

"If you're not happy with your purchase, you can return it at any time." "Could I get that in writing?"
"Alışverişinizden mutlu değilseniz, istediğiniz zaman iade edebilirsiniz." "Bu sözü yazılı olarak alabilir miyim?"

"What time is it now?" "It's 3:30."
"Şu anda saat kaç?" "saat üç buçuk."

"What time is it now?" "It's ten o'clock."
"Şu anda saat kaç?" "Saat on."

"When should we tell Tom this?" "Now is the best time."
"Bunu Tom'a ne zaman söylemeliyiz?" "Şimdi tam zamanıdır"

"Jingle Bells," a popular song around Christmas time, is not really a Christmas song. The lyrics say nothing about Christmas.
"Jingle Bells," Noel zamanı yaklaştığında popüler bir şarkı, aslında bir Noel şarkısı değildir. Sözleri Noel hakkında bir şey söylemiyor.

"What time is it?" "It's 3:20."
"Saat kaç?""saat 3:20."

"Did you complete the report I asked you to write?" "No. There was no time."
"Yazmanı istediğim raporu tamamladın mı?" "Hayır. Vakit yoktu."

I saw him for the first time in 10 years.
10 yıldan beri onu ilk kez gördüm.

I went to Italy for the second time in 1980.
1980'de ikinci kez İtalya'ya gittim.

I had an appointment at 2:30, but I got caught in traffic and couldn't get there in time.
2.30'da bir randevum vardı fakat trafikte sıkıştım ve oraya zamanında varamadım.