Test kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Test ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.
I got my driving licence on the second time I tried to pass the driving test.
İkinci kez sürüş testini geçmeyi denediğimde sürücü belgemi aldım.
At first, I failed the test.
İlk başta, testte başarısız oldum.
I have to prepare for the test in English.
İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.
He made two mistakes in the English test.
İngilizce testinde iki hata yaptı.
Wednesday's test will be difficult.
Çarşamba günkü sınav zor olacak.
I had an AIDS test.
AIDS testi yaptırdım.
I've passed every test so far.
Şimdiye kadar her testi geçtim.
He failed the breathalyzer test.
Alkolmetre testinde başarısız oldu.
When I was in college, I always studied most of the night just before a test.
Üniversitedeyken bir sınavdan önce her zaman gecenin çoğunda ders çalışırdım.
Now that you have passed your test, you can drive on your own.
Artık sınavı geçtiğine göre, kendi başına araba kullanabilirsin.
Those students didn't both pass the test.
Şu öğrencilerin her ikisi testi geçmedi.
Neither of those two students passed the test.
Şu iki öğrenci de testi geçmedi.
All the students passed the test.
Bütün öğrenciler sınavı geçti.
He spent all night cramming for the test.
Bütün geceyi test için çalışarak geçirdi.
The whole class passed the test.
Bütün sınıf testi geçti.
Miss Klein gives a test every Friday.
Bayan Klein her Cuma bir test verir.
He passed the test as was expected.
Beklenildiği gibi testi geçti.
I have to study for the test.
Ben test için çalışmalıyım.
I was able to pass the test.
Ben testi geçebildim.
I will be able to pass the test.
Ben testi geçebileceğim.
I found the test difficult.
Ben testi zor buldum.
I will do well on the test.
Ben testte iyi yapacağım.
I scored only 33 points on the test.
Ben testte sadece 33 puan aldım.
I have a test today, too.
Benim de bugün bir sınavım var.
When I was a university student, I always pulled an all-nighter before a test.
Bir üniversite öğrencisi iken her zaman bir sınavdan önce bütün gece çalışırdım.
A DNA test showed he was innocent.
Bir DNA testi onun masum olduğunu gösterdi.
A DNA test proved she was innocent.
Bir DNA testi onun masum olduğunu gösterdi.
A DNA test showed she was innocent.
Bir DNA testi onun masum olduğunu gösterdi.
A DNA test proved his innocence.
Bir DNA testi onun masum olduğunu gösterdi.
A DNA test proved her innocence.
Bir DNA testi onun masum olduğunu gösterdi.
I did another test.
Bir test daha yaptım.
If you turn in a test late, it will not be accepted.
Bir testte geç dönerseniz, kabul edilmeyecektir.
Many students have failed the test.
Birçok öğrenci testte başarısız oldu.
Many a student has failed the test.
Birçok öğrenci testte başarısız oldu.
Ten to one you can pass the test.
Bire on testi geçebilirsin.
A few years later, the treaty was put to a test.
Birkaç yıl sonra, anlaşma test edildi.
We will have an English test this afternoon.
Bu öğleden sonra bir İngilizce sınav olacağız.
Both of those students didn't pass the test.
Bu öğrencilerin her ikisi de testi geçmediler.
This test doesn't have a time limit.
Bu testin bir zaman sınırı yok.
Today, I had a math test.
Bugün bir matematik sınavım vardı.
We're going to have a test today.
Bugün bir test olacağız.
I bet we'll have a test today.
Bugün test olacağımıza bahse girerim.
How was today's test?
Bugünkü test nasıldı?
Bush doesn't want to test new weapons.
Bush yeni silâhlar test etmek istemiyor.
How did Barbara do on her driver's test yesterday?
Dün Barbara'nın sürücü testi nasıl geçti?
We talked about yesterday's test.
Dünkü test hakkında konuştuk.
The test of democracy is freedom of criticism.
Demokrasinin ölçüsü eleştiri özgürlüğüdür.
The DNA test cleared him of all charges.
DNA testi onu tüm suçlamalardan temizledi.
Of course she passed the test.
Elbette o testi geçti.
Don't worry! The test is easy.
Endişelenme! Test kolaydır.
I got a B on my French test.
Fransızca testimde bir B aldım.
I'd like to have a test for breast cancer.
Göğüs kanseri için bir test yaptırmak istiyorum.
Looks like you didn't study much for the test.
Görünüşe bakılırsa sınava çok çalışmadın.
I have to take a make up test in English next week.
Gelecek hafta İngilizcede bütünleme sınavına girmek zorundayım.
We will have an English test next Monday.
Gelecek Pazartesi bir İngilizce sınavı olacağız.
Next period is a German test.
Gelecek periyot Almanca bir testtir.
We all have passed the test.
Hepimiz testi geçtik.
Every student passed the driving test.
Her öğrenci sürücü testini geçti.
Anyhow, I'm relieved the test is over.
Her neyse, test bitti rahatladım.
I have never cheated no a test.
Hiç bir testte kopya çekmedim.
Jack didn't make any mistakes on the math test.
Jack matematik sınavında hiç hata yapmadı.
Jack made no mistakes in the math test.
Jack matematik testinde hiç hata yapmadı.
The blood test is normal.
Kan testi normaldir.
I'd like you to have a blood test.
Kan testi yaptırmanı istiyorum.
I wish I had studied harder for the test.
Keşke teste daha çok çalışsaydım.
Mary made a number of mistakes on her test.
Mary testinde bir sürü hata yaptı.
What was the result of Mary's test?
Mary'nin test sonucu neydi?
Our mathematics teacher won't give us a test tomorrow.
Matematik öğretmenimiz yarın sınav yapmayacak.
He asked me some questions about the math test.
Matematik sınavı hakkında bana bazı sorular sordu.
How was the math test?
Matematik testi nasıldı?
She'll almost certainly pass the test.
Neredeyse kesinlikle testi geçecek.
At last, I passed the test.
Nihayet, ben testi geçtim.
It was a test.
O bir sınavdı.
He didn't want to take today's test, so he made believe that he was sick, and didn't go to school.
O bugünkü sınava girmek istemedi, bu yüzden hasta olduğuna inandırdı, ve okula gitmedi.
He is bound to pass the test.
O kesinlikle sınavı geçecek.
He is preparing for the test.
O sınava hazırlanıyor.
Did he pass the test?
O testi geçti mi?
I finally passed that test.
O testi sonunda geçtim.
She handed in a blank test.
O, boş bir test teslim etti.
He began to suspect something was wrong when the seller didn't allow him to test the item before buying it.
O, malı almadan önce satıcının onu test etmesine izin vermediğinde bir şeyin yanlış olduğundan şüphelenmeye başladı.
He failed to pass his driving test.
O, sürücü sınavını geçemedi.
How did she ever pass the test?
O, testi her zaman nasıl geçti?
Why is he cheating on the test?
O, testte niçin kopya çekiyor?
I'm sure that they will pass the test.
Onların testi geçeceğinden eminim.
She caught him cheating on a test.
Onu testte kopya çekerken yakaladı.
He has a test next week.
Onun önümüzdeki hafta bir sınavı var.
His objective is to pass the test.
Onun amacı testi geçmek.
For him it may be possible, but I'd never pass the test.
Onun için mümkün olabilir fakat ben testi asla geçemezdim.
To my surprise he failed the test.
Onun sınavda başarısız olması benim için sürpriz oldu.
Did Paula study for today's test?
Paula bugünkü sınav için çalıştı mı?
You'll be receiving the results of your test in the mail.
Posta ile test sonuçlarını alacaksın.
A Pap test can help detect cervical cancer early on.
Rahim kanseri teşhis testi rahim ağzı kanserini erken tespit etmeye yardımcı olabilir.
If he studied hard, he could pass the test.
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
If she studied hard, she could pass the test.
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
He studied hard and passed the test.
Sıkı çalıştı ve testi geçti.
Everyone in our class passed the test.
Sınıfımızdaki herkes testi geçti.
I regret not having studied hard for the test.
Sınav için çok çalışmadığıma pişmanım.
Your test papers must be handed in by Monday.
Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.
We had a test.
Sınav olduk.
They are studying for the test.
Sınava hazırlanıyorlar.
