Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Televizyon olan Television kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Television ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Television kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

We have two television sets.
İki televizyon setimiz var.

My boycott of Italian television starts now.
İtalyan televizyonunu boykotum şimdi başlıyor.

Because they’re watching television.
Çünkü televizyon izliyorlar.

I watched television instead of studying.
Çalışmak yerine TV izledim.

I watched television during a break in my studies.
Çalışmalarımda bir mola sırasında televizyon izledim.

Children like watching television.
Çocuklar TV izlemeyi sever.

Don't let the children monopolize the television.
Çocukların televizyonu tekellerine almalarına müsaade etme.

Singer and actress Selena Gomez started her career at age seven on the children's public television show "Barney and Friends."
Şarkıcı ve aktris Selena Gomez mesleğine yedi yaşındayken çocukların ulusal televizyon gösterisi "Barney and Friends"'te başladı.

The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.
Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.

Having done my homework, I watched television.
Ödevimi bitirince televizyon izledim.

I watch television in the evening.
Akşam televizyon izlerim.

He watches television after dinner.
Akşam yemeğinden sonra televizyon izler.

I watch television after supper.
Akşam yemeğinden sonra televizyon izlerim.

The television show was interrupted by a special news report.
Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi.

I watch television all day long.
Bütün gün boyunca televizyon izlerim.

He was watching television all day.
Bütün gün televizyon izliyordu.

My father usually watches television after dinner.
Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.

I do not watch television.
Ben televizyon izlemem.

I watched television after having my meal.
Ben yemeğimi yedikten sonra televizyon izledim.

My television is broken.
Benim televizyon bozuk.

Bill turned on the television.
Bill televizyonu açtı.

We can do without a television, can't we?
Bir TV olmadan yapamayız, değil mi?

We watch television every evening.
Biz her akşam televizyon seyrederiz.

There is a television in this room.
Bu odada bir televizyon var.

This television is very heavy.
Bu televizyon çok ağır.

The manufacturer of the television set is a Japanese company.
Bu tv'nin üreticisi bir Japon şirketidir.

What sort of television programs are on today?
Bugün ne çeşit televizyon programları var?

Your wallet is on the television set.
Cüzdanın televizyonun üstünde.

She watches television from four to six.
Dörtten altıya kadar TV izler.

I spent two hours watching television last night.
Dün gece iki saati televizyon izleyerek geçirdim.

He appeared on television last night.
Dün gece televizyonda çıktı.

What did you watch on television last night?
Dün gece televizyonda ne izledin?

Newspapers and television stations around the world told the story of Koko and her kitten.
Dünya çapında, gazeteler ve televizyon istasyonları Koko ve onun yavrusunun hikayesini anlattı.

I watch television before I study.
Ders çalışmadan önce televizyon izlerim.

I make it a rule not to watch television after nine o'clock.
Dokuzdan sonra televizyon izlememeyi kural edindim.

Tom will be watching television if you visit him now.
Eğer onu şimdi ziyaret edersen, Tom televizyon izliyor olacak.

It's OK with me if Tom watches television after he finishes his homework.
Eğer Tom ödevini bitirdikten sonra TV izlerse benim için sakıncası yok.

What's your favorite television program?
En sevdiğiniz TV programı hangisi?

My brother watches television.
Erkek kardeşim TV izler.

The old television set went for 10 dollars.
Eski televizyon seti 10 dolara satıldı.

Having done my homework, I watched the baseball game on television.
Ev ödevimi yaptıktan sonra ,televizyonda beyzbol oyununu izledim.

Is there a television in the house?
Evde bir televizyon var mı?

Newspapers, television, and radio are called the mass media.
Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.

Last night I fell asleep with television on.
Geçen gece televizyon açıkken uyumuşum.

Young children shouldn't watch so much television.
Gençler çok televizyon izlememeli.

I usually watch television before supper.
Genellikle akşam yemeğinden önce televizyon izlerim.

The government banned cigarette advertising on television.
Hükümet televizyonda sigara reklamını yasakladı.

I watch television twice a week.
Haftada iki kez televizyon izlerim.

I watch television everyday.
Her gün televizyon izlerim.

I watch television every day.
Her gün televizyon izlerim.

My hobbies are fishing and watching television.
Hobilerim balık tutma ve televizyon izlemedir.

Japanese children watch television more than English children.
Japon çocukları İngiliz çocuklarından daha çok televizyon izler.

I prefer reading books to watching television.
Kitap okumayı televizyon izlemeye tercih ederim.

Please adjust the television picture.
Lütfen televizyon görüntüsünü ayarla.

Please turn on the television.
Lütfen televizyonu aç.

Please turn off the television.
Lütfen televizyonu kapat.

Markku spends a lot of time watching television.
Markku televizyon seyrederek çok fazla zaman harcar.

You could say that Mrs. Smith is a television addict.
Mrs. Smith in televizyon bağımlısı olduğunu söyleyebilirsin.

Why do you need a new television?
Neden yeni bir televizyona ihtiyacınız var?

Where do you watch television?
Nerede TV izlersin?

That movie was shown on television.
O film televizyonda gösterildi.

Does he watch television every day?
O her gün televizyon izler mi?

If he did not watch so much television, he would have more time for study.
O kadar çok televizyon izlemeseydi, çalışmak için daha fazla zamanı olurdu.

Is there anything wrong with that television?
O televizyonda herhangi bir sorun var mı?

She has been watching television for three hours.
O, üç saattir TV izlemektedir.

He doesn't watch television at all.
O, hiç televizyon izlemez.

There is a television in the room.
Odada bir televizyon var.

There is a television in my room.
Odamda bir televizyon var.

They were watching television.
Onlar TV izliyorlardı.

I remember you appeared on television once.
Senin bir defa televizyona çıktığını hatırlıyorum.

In Soviet Russia, television watches the audience!
Sovyet Rusya'sında, televizyon izleyiciyi izler!

I was watching television when the telephone rang.
Telefon çaldığında, ben televizyon izliyordum.

The television doesn't work.
Televizyon çalışmıyor.

The television doesn't work.
Televizyon çalışmıyor.

Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools.
Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.

Television is ruining family life.
Televizyon aile hayatını mahvediyor.

Television shows violence, which influences, above all, younger people.
Televizyon şiddet gösteriyor, her şeyden önce daha genç insanları etkiler.

Television is a very important medium through which to provide information.
Televizyon bilgi sağlamak için çok önemli bir araçtır.

Television is a very important medium for giving information.
Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır.

You must make room for the television.
Televizyon için yer açmalısın.

Television stations broadcast 24 hours a day.
Televizyon istasyonları günde yirmi dört saat yayın yapar.

When you watch television or listen to the radio, the music which you hear is often African in origin.
Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir.

I study after I watch television.
Televizyon izledikten sonra, ders çalışırım.

He is tired of watching television.
Televizyon izlemekten bıktı.

It's time you stopped watching television.
Televizyon izlemeyi bırakmanın zamanı geldi de geçti bile.

Do you watch television?
Televizyon izler misiniz?

I fall asleep easily while watching television.
Televizyon izlerken, ben kolayca uykuya dalarım.

You can watch television.
Televizyon izleyebilirsiniz.

Television enlightens the viewers as well as entertains them.
Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.

I watch television.
Televizyon izliyorum.

Instead of watching television, the children played outside.
Televizyon seyretmek yerine, çocuklar dışarıda oynadılar.

I'll do my homework after I watch television.
Televizyon seyrettikten sonra, ev ödevimi yapacağım.

Television and newspapers play complementary roles.
Televizyon ve gazeteler tamamlayıcı rol oynuyorlar.

Television can dull our creative power.
Televizyon yaratıcı gücümüzü köreltebilir.

I don't trust the television.
Televizyona güvenmem.

We watched a baseball game on television.
Televizyonda bir beyzbol oyunu izledik.

I watched a baseball game on television.
Televizyonda bir beyzbol oyunu izledim.

I saw the boxing match on television.
Televizyonda boks maçı gördüm.

I sat watching an exciting game on television.
Televizyonda heyecan verici bir oyun izleyerek oturdum.

There's nothing good on television.
Televizyonda iyi bir şey yok.