Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Yüzme olan Swimming kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Swimming ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Swimming kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

"It's pool-season from this week, isn't it?" "Oh yes. I've gotta go and buy a swimming suit, then."
"Bu haftadan itibaren havuz sezonu değil mi?" "Ah evet. O zaman gidip bir mayo almalıyım."

"I'm not good at swimming." "Neither am I."
"Yüzme'de iyi değilimdir." "Ben de."

Can you remember the first time you went swimming?
İlk kez yüzmeye gittiğin zamanı hatırlayabiliyor musun?

Naked boys were swimming in the river.
Çıplak oğlanlar nehirde yüzüyordu.

I used to love swimming when I was a kid.
Çocukken yüzmeyi severdim.

The children were swimming in the altogether.
Çocuklar çırılçıplak yüzüyordu.

Mom, can I go swimming?
Anne, yüzmeye gidebilir miyim?

Mommy, may I go swimming?
Anne, yüzmeye gidebilir miyim?

Look at that boy who's swimming.
Şu yüzen çocuğa bak.

When I stood up, my head was swimming.
Ayağa kalktığımda, başım dönüyordu.

It was such a hot day that we went swimming.
Öylesine sıcak bir gündü ki yüzmeye gittik.

I felt a bit tired from swimming all morning.
Bütün sabah yüzmekten biraz yoruldum.

You shouldn't go swimming after eating a big meal.
Büyük bir yemek yedikten sonra yüzmeye gitmemelisin.

My head is swimming.
Başım dönüyor.

My father allowed me to go swimming.
Babam yüzmeye gitmeme izin verdi.

Some children are swimming in the sea.
Bazı çocuklar denizde yüzüyor.

Some people were sunbathing, others were swimming.
Bazı insanlar güneşleniyordu, diğerleri yüzüyordu.

Some people don't like swimming at all.
Bazı insanlar yüzmeyi hiç sevmezler.

I saw some people swimming in the river.
Bazı insanların nehirde yüzdüklerini gördüm.

Some of the boys are fishing and the others are swimming.
Bazı oğlanlar balık avlar, diğerleri ise yüzer.

I sometimes go to the local pool to swim, but I prefer swimming in the ocean.
Bazen yüzmek için yerel havuza giderim ama okyanusta yüzmeyi tercih ederim.

When I was a child, I often went swimming in the sea.
Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim.

When I was a kid, I often went to the beach to go swimming.
Ben bir çocukken yüzmek için sık sık plaja gittim.

I belong to the swimming club.
Ben yüzme kulübüne üyeyim.

I'm not very good at swimming.
Ben yüzmede çok iyi değilim.

I am poor at swimming.
Ben yüzmede kötüyüm.

I am very tired from swimming.
Ben yüzmekten dolayı çok yorgunum.

I enjoyed swimming.
Ben yüzmenin tadını çıkardım.

I find swimming fun.
Ben yüzmeyi eğlenceli buluyorum.

I belong to a swimming club.
Bir yüzme kulübüne üyeyim.

Even though it's a bit cold, let's go swimming.
Biraz soğuk olsa bile yüzmeye gidelim.

We enjoyed swimming in the lake.
Biz gölde yüzmenin tadını çıkardık.

We went swimming in the lake.
Biz gölde yüzmeye gittik.

We saw Jane swimming across the river.
Biz Jane'in nehir boyunca yüzdüğünü gördük.

We like swimming in the ocean.
Biz okyanusta yüzmeyi severiz.

We went swimming at the beach.
Biz sahilde yüzmeye gittik.

I may not be able to go swimming with you this afternoon.
Bu öğleden sonra seninle yüzmeye gidemeyebilirim.

Can I go swimming this afternoon?
Bu öğleden sonra yüzmeye gidebilir miyim?

Are you going to go swimming this afternoon?
Bu öğleden sonra yüzmeye gidecek misin?

Swimming is not allowed in this river.
Bu nehirde yüzmeye izin verilmez.

This hotel has a gym and a swimming pool.
Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.

I go swimming every chance I get.
Bulduğum her fırsatta yüzmeye giderim.

Swimming isn't allowed here.
Burada yüzmeye izin verilmiyor.

Do you feel like going swimming?
Canın yüzmeye gitmek istiyor mu?

I was tempted to go swimming even though the lifeguard was not yet on duty.
Cankurtaran henüz görevde olmamasına rağmen yüzmeye gitmeye teşvik edildim.

We went swimming in the river yesterday.
Dün nehirde yüzmeye gittik.

I went swimming in the river yesterday.
Dün nehirde yüzmeye gittim.

Tom went swimming with us yesterday.
Dün Tom bizimle yüzmeye gitti.

Sea otters love to eat clams while swimming on their backs.
Deniz samuru, sırtüstü yüzerken istiridye yemeyi seviyor.

You must pay attention when swimming in the sea.
Denizde yüzerken dikkat etmelisin.

You must be careful when swimming in the sea.
Denizde yüzerken dikkatli olmalısın.

I went swimming in the sea.
Denizde yüzmeye gittim.

I like swimming in the sea.
Denizde yüzmeyi severim.

She grew up near the sea, yet she hates swimming.
Denize yakın yerde büyüdü fakat yüzmekten nefret eder.

For exercise, I either ride a bicycle or go swimming.
Egzersiz için ya bisiklet sürerim ya da yüzmeye giderim.

The boy is swimming with his friends.
Erkek çocuk arkadaşları ile birlikte yüzüyor.

The old quarry is now a popular swimming hole.
Eski taş ocağı şimdi popüler bir yüzme yeridir.

Is there a swimming pool near your house?
Evinin yanında bir yüzme havuzu var mıdır?

It was a fine day, so we went swimming.
Güzel bir gündü, bu yüzden yüzmeye gittik.

How often did you go swimming last summer?
Geçen yaz ne sıklıkta yüzmeye gittin?

Swimming at night is dangerous.
Gece yüzmek tehlikelidir.

When I was young, I used to go swimming in a nearby creek.
Gençken yakın bir derede yüzmeye giderdim.

Since it was so hot, we went swimming.
Hava çok sıcak olduğu için, yüzmeye gittik.

It was so hot that we went swimming.
Hava o kadar sıcaktı ki yüzmeye gittik.

The pond is too shallow for swimming.
Havuz yüzülemiyecek kadar çok sığ.

The girl swimming in the pool is my cousin.
Havuzda yüzen kız kuzenimdir.

I don't like swimming in pools.
Havuzlarda yüzmeyi sevmiyorum.

I went swimming in the lake with Hiroko.
Hiroko ile gölde yüzmeye gittim.

John belongs to the swimming club.
John yüzme kulübünün bir üyesidir.

John is a member of the swimming club.
John yüzme kulübünün bir üyesidir.

John is in the swimming club.
John yüzme kulübündedir.

John represented his class in the swimming match.
John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.

Is your sister swimming in the river?
Kız kardeşin nehirde yüzüyor mu?

Is the dog swimming?
Köpek yüzüyor mu?

The little children looked tired from swimming.
Küçük çocuklar yüzmekten yorgun görünüyorlardı.

I like skiing much better than swimming.
Kayak yapmayı yüzmekten çok daha fazla severim.

Ken goes swimming day after day.
Ken günden güne yüzmeye gider.

Ken is good at swimming.
Ken yüzmede iyidir.

Let's change into our swimsuits and go swimming.
Mayolarımızı giyelim ve yüzmeye gidelim.

Is Mike a member of the swimming club?
Mike yüzme kulübünün bir üyesi midir?

Naoko is good at swimming.
Naoko yüzmede iyidir.

Why don't we go swimming?
Neden yüzmeye gitmiyoruz?

I was swimming in the river.
Nehirde yüzüyordum.

The man swimming in the river is my friend.
Nehirde yüzen adam benim arkadaşım.

Who is the boy swimming in the river?
Nehirde yüzen delikanlı kimdir?

I saw the girl swimming in the river.
Nehirde yüzen kızı gördüm.

He drowned while swimming in the river.
Nehirde yüzerken boğuldu.

They aren't swimming in the river.
Nehirde yüzmüyorlar.

I enjoyed swimming in the river.
Nehirde yüzmekten hoşlandım.

We enjoyed swimming in the river.
Nehirde yüzmekten zevk aldık.

I saw a boy swimming across the river.
Nehri yüzerek geçen bir genç gördüm.

He had no difficulty swimming across the river.
Nehri yüzerek geçmede zorluk çekmedi.

It's impossible to cross the river by swimming. It's too wide!
Nehri yüzerek geçmek imkânsız. Çok geniş!

He succeeded in swimming across the river.
Nehri yüzerek geçmeyi başardı.

He's swimming now.
O şimdi yüzüyor.

He has set up three world records in swimming this year.
O bu yıl yüzmede üç dünya rekoru kırdı.

He is swimming in the pool.
O havuzda yüzüyor.

I am tired after swimming in that river.
O nehirde yüzdükten sonra yoruldum.

He's good at swimming.
O yüzmede iyidir.

She's going swimming and she's happy.
O yüzmeye gidiyor ve o mutlu.