Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Pazar olan Sunday kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Sunday ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Sunday kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

Are the stores closed on Sunday in England?
İngiltere'de pazar günü mağazalar kapalı mı?

I'm willing to work on Sunday if you need me to.
Çalışmama ihtiyacın varsa pazar günü çalışmaya hazırım.

I went to church every Sunday when I was a boy.
Çocukken her pazar kiliseye gittim.

I usually go shopping on Sunday afternoon.
Alışverişe genellikle Pazar öğleden sonra giderim.

Alice has had a cold since last Sunday.
Alice, geçen Pazardan beri soğuk algınlığı geçiriyor.

We are going to visit our uncle next Sunday.
Önümüzdeki Pazar amcamızı ziyaret edeceğiz.

We'll go for a drive next Sunday.
Önümüzdeki Pazar arabayla geziye çıkacağız.

There will be a concert next Sunday.
Önümüzdeki Pazar bir konser olacak.

We'll go on a picnic next Sunday.
Önümüzdeki Pazar bir pikniğe gideceğiz.

We are to be married next Sunday.
Önümüzdeki Pazar evleneceğiz.

I don't know if he will visit us next Sunday.
Önümüzdeki pazar günü bizi ziyaret edip etmeyeceğini bilmiyorum.

Keep next Sunday free.
Önümüzdeki Pazar gününü boş tutun.

Have you already decided what to do next Sunday?
Önümüzdeki pazar ne yapacağına karar verdin mi?

Where would you like to go next Sunday?
Önümüzdeki pazar nereye gitmek istersin?

I will come to see you next Sunday.
Önümüzdeki Pazar seni görmeye geleceğim.

I'm looking forward to seeing you next Sunday.
Önümüzdeki pazar seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

I am looking forward to seeing you next Sunday.
Önümüzdeki pazar seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

I am going to play tennis next Sunday.
Önümüzdeki Pazar tenis oynayacağım.

We are going to visit our aunt next Sunday.
Önümüzdeki Pazar teyzemizi ziyarete gidiyoruz.

Can I go hiking next Sunday?
Önümüzdeki Pazar yürüyüşe gidebilir miyim?

What about next Sunday?
Önümüzdeki Pazara ne dersin?

I will spend next Sunday reading novels.
Önümüzdeki Pazarı romanlar okuyarak geçireceğim.

Mother bought me a beautiful dress last Sunday.
Anne geçen Pazar bana güzel bir elbise aldı.

His parents go to church every Sunday.
Anne ve babası her Pazar kiliseye giderler.

My mother bought me two pairs of pants last Sunday.
Annem geçen Pazar bana iki çift pantolon satın aldı.

My father plays golf every Sunday.
Babam her Pazar golf oynar.

My father plays tennis every Sunday.
Babam her pazar tenis oynar.

My father is usually at home on Sunday.
Babam pazar günü genellikle evdedir.

My father is not always free on Sunday.
Babam pazar günü her zaman boş değil.

My father goes to church on Sunday.
Babam pazar günü kiliseye gider.

My father played golf on the Sunday morning.
Babam Pazar sabahı golf oynadı.

My father's birthday falls on Sunday this year.
Babamın doğum günü bu yıl pazar gününe denk geliyor.

She asked me if I would be free next Sunday.
Bana gelecek Pazar boş olup olmayacağımı sordu.

The bank is closed on Sunday.
Banka pazar günü kapalı.

Mr. Smith is sure to come on Sunday.
Bay Smith Pazar günü kesin gelecek.

Some people go to church on Sunday morning.
Bazı insanlar Pazar sabahı kiliseye gider.

I'll be free next Sunday.
Ben önümüzdeki Pazar boş olacağım.

I didn't go out last Sunday.
Ben geçen Pazar dışarı çıkmadım.

When I met Hanako last Sunday, she said she had returned three days before.
Ben geçen Pazar Hanako ile karşılaştığımda, üç gün önce döndüğünü söyledi.

I don't work on Sunday.
Ben pazar günü çalışmam.

I work even on Sunday.
Ben pazar günü bile çalışırım.

I'm free on Sunday.
Benim pazar günü işim yok.

In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.

We went to church every Sunday when we were in America.
Biz Amerika'dayken her pazar kiliseye giderdik.

We never work on Sunday.
Biz pazar günü asla çalışmayız.

We'll meet on Sunday.
Biz pazar günü buluşacağız.

We play on Sunday.
Biz pazar günü oynarız.

We work every day but Sunday.
Biz Pazar hariç her gün çalışırız.

We're having a sukiyaki party this Sunday.
Bu Pazar bir sukiyaki partisi veriyoruz.

I'll be on duty this Sunday.
Bu pazar görevde olacağım.

Let's play this Sunday.
Bu Pazar oynayalım.

My birthday falls on a Sunday this year.
Bu yıl doğum günüm bir pazara rastlıyor.

Valentine's Day is on Sunday this year.
Bu yıl sevgililer günü pazar günü.

This year New Year's Day falls on Sunday.
Bu yıl, Yeni Yıl Pazar gününe denk geliyor.

Today is Saturday and tomorrow is Sunday.
Bugün cumartesi ve yarın pazar.

If today was Sunday, I would go fishing.
Bugün Pazar olsa, balık tutmaya giderim.

If it were Sunday today, we would go fishing.
Bugün Pazar olsa, balık tutmaya gideriz.

Today is Sunday.
Bugün pazar.

It's Sunday today.
Bugün pazar.

It's Sunday. He can't have gone to school.
Bugün Pazar. O, okula gitmiş olamaz.

The shop is closed on Sunday.
Dükkan pazar günü kapalı.

I slept all day yesterday, because it was Sunday.
Dün bütün gün uyudum çünkü pazardı.

Yesterday was Sunday, not Saturday.
Dün pazardı, cumartesi değil.

It was Sunday yesterday.
Dün Pazardı.

Yesterday was Sunday.
Dün Pazardı.

My birthday falls on Sunday.
Doğum günüm pazara rastlıyor.

If tomorrow is Monday, then today is Sunday.
Eğer yarın Pazartesi ise, o zaman bugün Pazar'dır.

The Fukuoka Marathon was held on Sunday.
Fakuoka Maratonu pazar günü düzenlendi.

What a beautiful Sunday to read in the sun.
Güneşin altında okumak için ne güzel bir Pazar.

My mother bought me a nice dress last Sunday.
Geçen Pazar annem bana güzel bir elbise aldı.

We drove to Hakone last Sunday.
Geçen Pazar arabayla Hakone'ye gittik.

I relaxed at home last Sunday.
Geçen Pazar evde dinlendim.

I went to the park last Sunday.
Geçen pazar günü parka gittim.

I haven't seen him since last Sunday.
Geçen Pazar gününden beri onu görmedim.

I didn't have a good time last Sunday.
Geçen Pazar iyi vakit geçirmedim.

We saw a funny movie last Sunday.
Geçen Pazar komik bir film izledik.

Did she go to the concert last Sunday?
Geçen pazar konsere gitti mi?

What did you do last Sunday?
Geçen Pazar ne yaptın?

Where did you go last Sunday?
Geçen Pazar nereye gittin?

I had intended to call on her last Sunday.
Geçen Pazar onu ziyaret etmeye niyetlendim.

I will ask him where he went last Sunday.
Geçen Pazar onun nereye gittiğini soracağım.

Last Sunday, Mary and I went to the library together.
Geçen Pazar, Mary ve ben birlikte kütüphaneye gittik.

I spent last Sunday reading a novel.
Geçen Pazarı bir roman okuyarak geçirdim.

I spent last Sunday relaxing at home.
Geçen pazarı evde dinlenerek geçirdim.

I spent last Sunday reading novels.
Geçen Pazarı romanlar okuyarak geçirdim.

I have been busy since last Sunday.
Geçen Pazardan beri meşgulüm.

It has been raining since last Sunday.
Geçen Pazardan beri yağmur yağıyor.

My mother bought me a pretty dress this past Sunday.
Geçtiğimiz Pazar annem bana güzel bir elbise aldı.

Come and see me on Sunday next week.
Gelecek hafta pazar günü beni görmeye gel.

How about having a barbecue party next Sunday?
Gelecek pazar barbekü partisi vermeye ne dersin?

We plan to have a party for Mr. Oka next Sunday.
Gelecek Pazar Bay Oka için bir parti vermeyi planlıyoruz.

I'll not be at home next Sunday.
Gelecek Pazar evde olmayacağım.

Won't you come to my house next Sunday?
Gelecek Pazar evime gelmeyecek misin?

I'm getting married next Sunday.
Gelecek Pazar evleniyorum.

Have you decided what to do next Sunday?
Gelecek Pazar ne yapacağına karar verdin mi?

What are you going to do next Sunday?
Gelecek Pazar ne yapacaksın?

She will leave for New York next Sunday.
Gelecek Pazar New York'a hareket edecek.

I will teach you how to fish next Sunday.
Gelecek Pazar sana nasıl balık tutulacağını öğreteceğim.

I will teach you how to skate next Sunday.
Gelecek Pazar size nasıl kayılacağını öğreteceğim.

The next holiday falls on a Sunday.
Gelecek tatil bir Pazar gününe rastlıyor.