Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Mızrak olan Spear kelimesinin kullanıldığı toplam 16 adet cümle bulundu. Spear ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Spear kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

"That shan't happen again," Fortunatus said to himself, and they started to ride at each other again. This time, Fortunatus's spear met his foe so powerfully that he flew from his horse like a ball and lay dead on the earth.
" O tekrar olmayacak. "Fortunatus kendi kendine söyledi, ve tekrar birbirlerine at sürmeye başladılar. Bu defa Fortunatus'un mızrağı düşmanına o kadar güçlü rastladı ki o atından bir top gibi uçtu ve yerde ölü yatıyordu.

The tip of the spear was dipped in a deadly poison.
Mızrağın ucu, ölümcül bir zehire batırıldı.

Tom stabbed Mary with a spear.
Tom Mary'yi bir zıpkınla yaraladı.

He darted a spear at his enemy.

Leaning on his bone-tipped spear for support, Tom rises to his feet.

The actor walked on stage carrying a spear.

Tom shakes his spear in anger at bear.

Tom speared the shark.

Tom shot Mary with a speargun.
Tom Mary'yi bir zıpkınla vurdu.

Christopher Columbus was the spearhead of the biggest invasion and genocide ever seen in the history of humanity.

The soldier worries about spears.
Asker mızraklarla ilgili endişeleniyor.