Türkçe kelime anlamı Kayak olan Skiing kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Skiing ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.
My family goes skiing every winter.
Ailem her kış kayak yapmaya gider.
I like Alpine skiing better than Nordic skiing.
Alpine kayağını Nordic kayağından daha çok seviyorum.
Do you think Tom will go skiing with us next weekend?
Önümüzdeki hafta sonu Tom'un bizimle kayak yapmaya gideceğini düşünüyor musun?
I didn't want to catch a cold, so I didn't go skiing.
Üşütmek istemedim, bu yüzden kayak yapmaya gitmedim.
All the boys enjoyed skiing.
Bütün erkekler kayaktan hoşlandı.
I go skiing very often.
Ben çok sık kayak yapmaya giderim.
I went skiing a lot as a kid.
Ben bir çocukken kayak yapmaya çok gittim.
I used to go skiing in winter.
Ben kışın kayak yapmaya giderdim.
I'd like to go skiing.
Ben kayağa gitmek istiyorum.
I think I'll go skiing.
Ben kayağa gitmeyi düşünüyorum.
I'm good at skiing.
Ben kayakta iyiyim.
I broke my leg in two places during a skiing mishap.
Ben, bir kayak kazası sırasında iki yerden bacağımı kırdım.
My favorite sport is skiing.
Benim en sevdiğim spor kayaktır.
She likes dancing in a disco better than skiing.
Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
I thought a bunch of people would go water skiing with us, but absolutely no one else showed up.
Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.
We went skiing in Canada.
Biz Kanada'da kayak yapmaya gittik.
I went skiing for the first time this winter.
Bu kış ilk defa kayak yapmaya gittim.
Here everybody goes in for skiing.
Burada herkes kayak yapmaya gider.
I've never been skiing before.
Daha önce hiç kayak yapmıyordum.
If you don't go skiing, I won't, either.
Eğer kayak yapmaya gitmezsen, ben de gitmem.
My parents enjoy skiing every winter.
Ebeveynlerim her kış kayak yapmaktan hoşlanır.
I went skiing in Canada last winter.
Geçen kış Kanada'da kayak yapmaya gittim.
I went skiing at Zao last winter.
Geçen kış Zao'ya kayak yapmaya gittim.
I may go skiing at Zao next month.
Gelecek ay Zao'da kaymaya gidebilirim.
Which is easier, skiing or skating?
Hangisi daha kolaydır, kayak mı yoksa buz pateni mi?
Which do you like better, skating or skiing?
Hangisini daha çok seversin, paten yapmayı mı yoksa kayak yapmayı mı?
Mary likes skiing the best of all.
Hepsinin içinde en çok Mary kaymayı sever.
They go skiing at Nozawa every winter.
Her Kış Nozawa'ya kayak yapmaya giderler.
How often do you go skiing every year?
Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?
I've never been skiing.
Hiç kayak yapmıyordum.
My hobby is skiing.
Hobim kayak yapmaktır.
Was Midori skiing in Hokkaido then?
Hokkaido Midori o zaman kayak yapıyor muydu?
Jim pulled a muscle in his leg while skiing.
Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.
He went skiing during the winter.
Kış boyunca kayak yapmaya gitti.
They always go skiing in winter.
Kışın onlar her zaman kayak yapmaya giderler.
We often went skiing in the winter.
Kışın sık sık kayak yapmaya gittik.
I often went skiing in the winter.
Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.
I plan to go skiing with my girlfriend.
Kız arkadaşımla kayak yapmaya gitmeyi planlıyorum.
I argued her out of going skiing.
Kayağa gitme konusunda onunla tartıştım.
Skiing is very fun.
Kayak çok eğlencelidir.
Skiing is my favorite sport.
Kayak benim en sevdiğim spor.
Skiing is a good form of recreation.
Kayak en iyi bir rekreasyon şeklidir.
I broke my leg while skiing.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
I broke my leg skiing.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
He broke his leg skiing.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
He fell and broke his arm while he was skiing.
Kayak yaparken düştü ve kolunu kırdı.
I was injured while I was skiing.
Kayak yaparken yaralandım.
I am fond of skiing.
Kayak yapmayı çok severim.
I like skiing.
Kayak yapmayı severim.
I like skiing much better than swimming.
Kayak yapmayı yüzmekten çok daha fazla severim.
Skiing is a lot of fun.
Kaymak çok eğlenceli.
I like skiing very much.
Kaymayı çok severim.
If only I could go skiing.
Keşke kayak yapmaya gidebilsem.
Cross-country skiing is popular in Norway.
Kros kayağı Norveç'te popüler.
Unfortunately, I broke my leg, so I can't go skiing with you this weekend.
Ne yazık ki, bacağımı kırdım, bu yüzden bu hafta sonu sizinle kayak yapmaya gidemem.
He went skiing in Hokkaido.
O Hokkaido'da kayak yapmaya gitti.
She is great at skiing.
O kayakta çok iyidir.
She is good at skiing.
O kaymada iyidir.
He is crazy about skiing.
O, kayak yapmak için deli oluyor.
They went skiing during their date.
Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
They were skiing.
Onlar kayak yapıyordu.
I'd like to go skiing with her.
Onunla kayak yapmaya gitmek istiyorum.
He fell while skiing off-piste.
Pist dışında kayak yaparken düştü.
Everybody in my class prefers skiing to skating.
Sınıfımdaki herkes kayak yapmayı paten yapmaya tercih ediyor.
Sam went skiing in January.
Sam, ocak ayında kayak yapmaya gitti.
Skiing in fresh snow is a lot of fun.
Taze karda kayak yapmak çok eğlenceli.
Tom told me he was good at water skiing.
Tom bana su kayağında iyi olduğunu söyledi.
Tom had a skiing accident.
Tom bir kayak kazası geçirdi.
Tom won't be skiing with us, will he?
Tom bizimle kaymayacak, değil mi?
Tom likes skiing, too.
Tom da kayak sever.
Tom has never been skiing.
Tom hiç kayak yapmıyordu.
Tom usually goes skiing for winter vacation.
Tom kış tatilinde genellikle kayak yapmaya gider.
Tom loves skiing.
Tom kayak sever.
Tom is skiing.
Tom kayak yapıyor.
Tom is good at skiing.
Tom kayakta iyidir.
Tom plans to go skiing with Mary.
Tom Mary ile kayağa gitmeyi planlıyor.
Tom enjoys swimming almost as much as he enjoys skiing.
Tom neredeyse kayak yapmayı sevdiği kadar yüzmeyi de seviyor.
Tom's father is taking Tom and me skiing next weekend.
Tom'un babası gelecek hafta sonu Tom'u ve beni kayak yapmaya götürüyor.
I didn't know Tom was going skiing with you.
Tom'un seninle birlikte kayak yapmaya gideceğini bilmiyordum.
How many times a year do you go skiing?
Yılda kaç kez kayak yapmaya gidersin?
I prefer swimming to skiing.
Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.
It's a lot of fun skiing in fresh snow.
Yeni yağmış kar üzerinde kayak yapmak çok eğlenceli.
"What happened to your leg?" "I was skiing and I fell."
According to an expert, neither mountaineering nor skiing is dangerous.
After finishing his examinations, my brother is enjoying skiing to his heart's content.
After skiing, I find that I have a voracious appetite.
After skiing, relaxing in a hot spring bath, one can get fully warmed up.
Are you good at skiing?
As the weather was snowy, we went skiing.
Chance has thrown us together at a skiing resort.
Do you feel like going skiing?
Do you like powder-snow skiing?
For me, skiing is by far more interesting than skating.
He can't swim at all, but when it comes to skiing, he is the best.
He enjoyed skiing to his heart's content.
He is far above me in skiing.
He is keen about skiing.
He is the last person I would want to go skiing with.
He showed great skill in skiing.
He tumbled on a steep slope while skiing.
