Türkçe kelime anlamı Satır olan Row kelimesinin kullanıldığı toplam 36 adet cümle bulundu. Row ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.
Many inmates on death row say they want to die.
Ölüm hücresindeki birçok mahkum ölmek istediklerini söylüyorlar.
We couldn't row against the strong current.
Güçlü akıntıya karşı kürek çekemedik.
We went to the lake to row a boat.
Kürek çekmek için göle gittik.
Modern DNA analysis has exonerated many people on death row in the US.
Modern DNA analizleri, ABD'de birçok kişiyi temize çıkardı.
That athlete won three times in a row in this tournament.
O sporcu bu turnuvada üst üste üç kez kazandı.
Tom has been on death row for three years.
Tom idam edileli üç yıl oldu.
Tom asked Mary to see about getting front row seats at the Lady Gaga concert.
Tom Mary'den Lady Gaga konserinde ön sıra koltuklardan almanın bir yolunu bulmasını istedi.
Tom lives in a row house.
Tom teraslı evde yaşıyor.
A beautiful woman was seated one row in front of me.
A mirror is better than an entire row of ancestral portraits.
A row of old houses is being destroyed to make way for new flats.
