Türkçe kelime anlamı Korumak olan Protect kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Protect ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.
One has to protect his family.
İnsan ailesini korumak zorundadır.
There are a number of things we can do to protect our environment.
Çevremizi korumak için yapabileceğimiz birkaç şey var.
She wants to become a biologist to help protect the environment.
Çevrenin korunmasına yardımcı olmak için biyolog olmak istiyor.
Anyone can do their bit to protect the environment.
Çevreyi korumak için herkes kendine düşeni yapabilir.
We must try to protect the environment.
Çevreyi korumaya çalışmalıyız.
She risked her life to protect her child.
Çocuğunu korumak için hayatını riske attı.
We should tell children how to protect themselves.
Çocuklara kendilerini nasıl koruyacaklarını anlatmalıyız.
We must protect our children.
Çocuklarımızı korumalıyız.
You have to protect your family.
Aileni korumak zorundasın.
First, you must protect yourself.
Önce kendini korumalısın.
Didn't your mother teach you anything? When you meet with scary people always protect your wallet and your arsehole!
Annen sana bir şey öğretmedi mi? Korkunç biriyle karşılaştığında cüzdanını koru ve kıçını!
The troops would protect trains carrying mail.
Askerler posta taşıyan trenleri korurdu.
Can you protect me?
Beni koruyabilir misin?
I need someone to protect me.
Beni koruyacak birine ihtiyacım var.
Ignorance does not protect against punishment.
Bilgisizlik cezadan korumaz.
We have to protect each other.
Birbirimizi korumalıyız.
We'll protect each other.
Birbirimizi koruyacağız.
This dog will protect us.
Bu köpek bizi korur.
This will protect your skin.
Bu senin cildini koruyacaktır.
This means that if you try to protect yourself too much, you will only make bigger mistakes.
Bu, kendini daha fazla korumaya çalışırsan, sadece daha büyük hatalar yapacaksın anlamına gelir.
The goggles protect your eyes from dust.
Gözlükler gözünüzü tozdan korurlar.
Sunglasses protect our eyes from the sun.
Güneş gözlükleri gözlerimizi güneşten korur.
What should we do to protect the beautiful earth from pollution?
Güzel dünyayı kirlilikten korumak için ne yapmalıyız?
I'll protect her with my life.
Hayatım pahasına onu koruyacağım.
You have to wear a helmet to protect your head.
Kafanı korumak için bir kask takmalısın.
I need to protect myself.
Kendimi korumam lâzım.
We need to protect ourselves.
Kendimizi korumamız gerekiyor.
You need to protect yourself.
Kendini korumalısın.
Mary will protect you.
Mary seni koruyacak.
You should protect Mary.
Mary'i korumalısın.
She's here to protect you.
O seni korumak için burada.
He did all he could to protect his son.
Oğlunu korumak için elinden gelen her şeyi yaptı.
You're the only one who can protect them.
Onları koruyabilecek tek kişi sensin.
They were supposed to protect you.
Onların sizi korumaları gerekiyordu.
The army is in the north to protect the border.
Ordu sınırı korumak için kuzeydedir.
I promise I will protect you.
Söz veriyorum seni koruyacağım.
I'm only trying to protect you.
Sadece seni korumaya çalışıyorum.
The warrior fights to protect himself.
Savaşçı kendini korumak için savaşıyor.
I was trying to protect you.
Seni korumaya çalışıyordum.
I'm trying to protect you.
Seni korumayı deniyorum.
We can protect you.
Seni koruyabiliriz.
I'll protect you.
Seni koruyacağım.
We'll protect you.
Seni koruyacağız.
We will protect you.
Seni koruyacağız.
She will protect you.
Seni koruyacak.
They will protect you.
Seni koruyacaklar.
We can't protect you.
Seni koruyamayız.
I will protect you from danger.
Seni tehlikeden koruyacağım.
We're going to protect you.
Sizi koruyacağız.
He will protect you.
Sizi koruyacak.
It's my duty to protect you from danger.
Sizi tehlikeden korumak benim görevim.
Tom has to protect himself.
Tom kendini korumak zorunda.
Tom did all he could to protect Mary.
Tom Mary'yi korumak için elinden gelen her şeyi yaptı.
Tom did his best to protect Mary.
Tom Mary'yi korumak için elinden geleni yaptı.
Tom thought that the amulet would protect him from witches.
Tom muskanın kendisini cadılardan koruyacağını düşünüyordu.
Tom will protect you.
Tom seni koruyacak.
Tom vowed to do everything within his power to protect the local wildlife.
Tom yerel doğal yaşamı korumak için gücü dahilinde her şeyi yapmaya söz verdi.
I never promised to protect Tom.
Tom'u korumak için söz vermedim.
I had to protect Tom.
Tom'u korumak zorundaydım.
We were supposed to protect Tom.
Tom'u korumamız gerekiyordu.
I was trying to protect Tom.
Tom'u korumaya çalışıyordum.
I'll protect Tom.
Tom'u korurum.
I can protect Tom.
Tom'u koruyabilirim.
I couldn't protect Tom.
Tom'u koruyamadım.
I can't protect Tom.
Tom'u koruyamam.
We can't protect Tom.
Tom'u koruyamayız.
I had to protect Tom from Mary.
Tom'u Mary'den korumak zorundaydım.
Tom was supposed to protect us.
Tom'un bizi koruması bekleniyordu.
It is necessary to protect the national unity.
Ulusal bütünlüğü korumak gereklidir.
To do our part to protect the elderly, we work to educate and watch out for our clients during our caregiving activities.
Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz.
"Zelda, I'm going to save Gamelon from the evil forces of Duke Onkled!" "How?" "I'll take my ship to aid Gamelon." "But father, what if something happens to you?" "My ship will protect me!" "But father, what if you have to go on shore?"
A mother must protect her child's teeth from decay.
A robot must protect its own existence as long as such protection does not conflict with the First or Second Law.
America has strict laws to protect human rights.
Because we reject the same thing that people of all faiths reject: the killing of innocent men, women, and children. And it is my first duty as President to protect the American people.
Bike helmets can protect riders from serious head injuries.
Bush does his best to protect the environment.
Bush wants to protect the world.
Can you protect us?
Coitus interruptus does not protect against sexually transmitted diseases.
Coitus interruptus does not protect against STDs.
Do we have to protect Tom?
Don't worry, I will protect her.
Don't worry. I'll protect you.
Employees threatened a strike to protect worker benefits.
Everybody wants to protect you.
Everyone must protect their own family.
Golden guns don't protect you from bullets.
He bought a straw hat to protect himself from the sun.
He had to give up smoking to protect his health.
He has in his possession films that were never distributed to cinemas to protect them against piracy.
He put on sunglasses to protect his eyes from ultraviolet rays.
He raised his arm to protect his child from getting hurt.
He rose to his feet to protect the people in the small town.
He stood close to her and tried to protect her from the typhoon.
He's here to protect you.
Hockey goalies wear pads on their legs to help protect them and to prevent the other team from scoring.
How can you protect something so perfect without evil?
I acted to protect myself from a similar destiny.
I appreciate your trying to protect me.
