Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Şimdi olan Now kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Now ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Now kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

We started with 20 students. Now we have more than 200.
20 öğrenciyle başladık. Şimdi 200'den fazla var.

I've opened many Facebook and Twitter accounts since 2008. I now have six Facebook accounts and fifteen Twitter accounts.
2008'den beri bir sürü Facebook ve Twitter hesapları açtım. Şimdi altı Facebook hesabım ve on beş Twitter hesabım var.

The 2014 Sochi Winter Olympics are now over.
2014 Sochi Kış olimpiyatları artık bitti.

All depositors with over €100,000 in Southern Cypriot banks will now have to pay 9.9 percent levy on their savings as part of a €10 billion bailout plan agreed on Friday, March 15.
5 Mart Cuma günü kararlaştırılan 10 Milyar Avroluk kurtarma planı uyarınca Güney Kıbrıs bankalarında 100,000 avronun üzerinde parası bulunan mudilerin artık tasarrufları üzerinden yüzde 9.9 vergi ödemesi gerekecek.

I should know by now to trust my instincts.
İçgüdülerime güvenmeyi artık bilmeliyim.

The work is now in progress.
İş şimdi devem etmektedir.

I've done half the work, and now I can take a break.
İşin yarısını yaptım ve şimdi bir mola verebilirim.

His wife now had to take care of his grandfather, not to mention their two children.
İki çocuğu şöyle dursun, karısı şimdi onun büyük babasına bakmak zorundaydı.

I didn't like her at first, but now I do.
İlk başta onu sevmedim ama şimdi seviyorum.

At first, Tom thought French was difficult, but now he thinks it's easy.
İlk olarak, Tom Fransızcanın zor olduğunu düşündü ama onun kolay olduğunu düşünüyor.

I have just now finished doing my English homework.
İngilizce ödevimi yapmayı henüz şimdi bitirdim.

People are more educated now than they used to be.
İnsanlar artık eskisinden daha eğitimli.

Please give us a call now if you want to participate in the workshop!
Çalıştaya katılmak istiyorsanız bizi arayın.

Strawberries are now in season.
Çilekler şimdi olgundur.

Our kids are all tucked in. Now we can kick back and relax.
Çocukların hepsi içerdeler, Şimdi istirahat edebilir ve dinlenebiliriz.

Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.

I used to smoke a lot, but now I've quit.
Çok sigara içerdim ama şimdi bıraktım.

So annoying... Now I get a headache whenever I use the computer!
Çok sinir bozucu... Ne zaman bilgisayarı kullansam başıma ağrılar giriyor.

I didn't use to like wine, but now I like it a lot.
Şaraptan hoşlanmazdım fakat şimdi çok hoşlanıyorum.

I didn't use to like wine, but now I'm quite fond of it.
Şaraptan hoşlanmazdım fakat şimdi oldukça düşkünüm.

The island was now surrounded by militia.
Ada şimdi milisler tarafından çevriliydi.

The airfield on the island is now covered with weeds.
Adadaki havaalanı yabani otlarla kaplıdır.

Your payment is now two months overdue.
Ödemeniz şimdi iki ay gecikti.

He is now better off than before.
Şimdi öncekinden daha iyidir.

It is now dinner time, and flight attendants begin to serve dinner.
Şimdi akşam yemeği zamanı, ve uçuş görevlileri akşam yemeğini servis etmeye başlarlar.

She is now staying at her uncle's house.
Şimdi amcasının evinde kalıyor.

The elder sons are now quite independent of their father.
Şimdi büyük oğullar babalarından oldukça bağımsızlar.

It's now my turn.
Şimdi benim sıram.

Even now there are occasional aftershocks.
Şimdi bile zaman zaman artçı şoklar var.

I'm now busy writing a book.
Şimdi bir kitap yazmakla meşgulüm.

A lot of people are now trying to sell their houses.
Şimdi bir sürü insan evlerini satmaya çalışıyorlar.

We will now report on this year's business results.
Şimdi bu yılın iş raporlarını sunacağım.

I now know it's possible.
Şimdi bunun mümkün olduğunu biliyorum.

I now know the answers.
Şimdi cevapları biliyorum.

For you to come out and say that kind of thing now would just be pouring oil on the fire.
Şimdi dışarıya gelmen ve o tür bir şey söylemen yangına körükle gitmek olur.

Dinosaurs are now extinct.
Şimdi dinozorların nesli tükendi.

I am now in an old castle.
Şimdi eski bir kaledeyim.

She writes much better now than she used to.
Şimdi eskisinden çok daha iyi yazar.

We now turn to a different problem.
Şimdi farklı bir soruna dönmeliyiz.

I'm now learning French.
Şimdi Fransızca öğreniyorum.

I'm now on duty.
Şimdi görevdeyim.

I can see now I was wrong.
Şimdi haksız olduğumu görebiliyorum.

Everything is now back where it belongs.
Şimdi her şey ait olduğu yere geri döndü.

What we need now is a rest.
Şimdi ihtiyacımız olan bir dinlenme.

What we need now is new ideas.
Şimdi ihtiyacımız olan yeni fikirlerdir.

I think that what you need now is a kiss.
Şimdi ihtiyacın olan şeyin bir öpücük olduğunu düşünüyorum.

I think that what you need now is to eat something.
Şimdi ihtiyacın olan şeyin bir şey yemek olduğunu düşünüyorum.

I think that what you need now is some sleep.
Şimdi ihtiyacın olan şeyin biraz uyku olduğunu düşünüyorum.

You are now on the way to recovery.
Şimdi iyileşme yolundasın.

A thorough investigation is now in progress.
Şimdi kapsamlı bir soruşturma devam ediyor.

We now have something to celebrate.
Şimdi kutlayacak bir şeyimiz var.

Matsutake mushrooms are in season now so they are cheap.
Şimdi Matsutake mantarlarının mevsimi bu yüzden onlar ucuz.

I am busy now and can't play with you.
Şimdi meşgulüm ve seninle oynayamam.

She is now making coffee in the kitchen.
Şimdi mutfakta kahve yapıyor.

He is now almost as tall as his father.
Şimdi neredeyse babası kadar uzun.

She loves him now more than she did before.
Şimdi o, onu eskisinden daha çok seviyor.

What I want him to do now is to paint the fence.
Şimdi onun yapmasını istediğim şey çiti boyamaktır.

It's now your turn.
Şimdi sıra sizde.

I will now explain this rule to you.
Şimdi sana bu kuralı açıklayacağım.

I need you now more than ever.
Şimdi sana her zamankinden daha çok ihtiyacım var.

Let us turn now to the fundamental issue.
Şimdi temel konuya dönelim.

I now represent Tom.
Şimdi Tom'u temsil ediyorum.

We're now alone.
Şimdi yalnızız.

The most important thing you can do now is to remain calm.
Şimdi yapabileceğin en önemli şey sakin kalmaktır.

The most important thing to do now is for us to remain calm.
Şimdi yapacak en önemli şey sakin kalmamızdır.

The work I'm doing now requires originality.
Şimdi yaptığım iş yaratıcılık gerektirir.

Eat all you can and drink all you can now because there won't be any food for the next 3 days!
Şimdi yiyebileceğin her şeyi ye ve içebileceğin her şeyi iç çünkü önümüzdeki 3 gün hiç yemek olmayacak!

A lot of people who have up until now been spending money having a good time now need to be more careful with their money.
Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.

My uncle now lives in comfort.
Amcam şimdi rahat yaşıyor.

The President of the United States is now in Japan.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Başkanı şimdi Japonya'da .

At first I did not like him, but now I do.
Önceleri onu sevmezdim fakat şimdi seviyorum.

My mother is now in the kitchen cooking.
Annem şimdi mutfakta yemek yapıyor.

My mother is now crazy about tennis.
Annem şimdi tenis için deli oluyor.

You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine pachinko oynayarak tüm vaktini harcıyor.

I like to ride a horse now and then.
Ara sıra ata binmeyi severim.

He gives me a phone call every now and then.
Ara sıra beni arar.

He comes to see my son now and then.
Ara sıra oğlumu görmek için gelir.

I hear from him every now and then.
Ara sıra ondan haber alıyorum.

I meet her at school now and then.
Ara sıra onunla okulda karşılaşırım.

He likes to go to the beach now and then.
Ara sıra plaja gitmeyi sever.

I watch TV now and then.
Ara sıra TV izlerim.

My car is now being repaired.
Arabam şu anda tamir ediliyor.

I feel sad every now and then.
Arada bir üzgün hissederim.

He comes to visit us every now and then.
Arada bir bizi ziyaret etmeye gelir.

It's good to put yourself in someone else's place now and then.
Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.

She writes to her son every now and then.
Arada sırada oğluna yazar.

I don't understand the world anymore, well actually I just now realize that I never understood it.
Artık dünyayı anlamıyorum, aslında onu hiç anlamadığımı kesinlikle şimdi fark ediyorum.

I have to be careful from now on.
Artık dikkatli olmak zorundayım.

I don't know what to do from now on.
Artık ne yapacağımı bilmiyorum.

Everything is ready now for the party.
Artık parti için her şey hazır.

I'm now unarmed.
Artık silâhsızım.

The nights are getting longer now that it is autumn.
Artık sonbahar olduğu için geceler uzuyor.

Mt. Asama is now dormant.
Asama yanardağı şu an hareketsiz.

Actually, Mary is now my ex-girlfriend.
Aslında, Mary şimdi benim eski kız arkadaşım.

I'm now staying at my uncle's.
Şu an amcamın evinde kalıyorum.

I now live in Helsinki, but I'm originally from Kuopio.
Şu an Helsinki'de yaşıyorum ama aslında Kuopioluyum.

What I need to do now is get some sleep.
Şu an yapmam gereken biraz uyumak.

Up to now I've never been abroad.
Şu ana kadar hiç yurt dışında bulunmadım.

What's important now is that you listen to what Tom says.
Şu anda önemli olan Tom'un söylediklerini dinlemendir.

I'm now writing a letter to my Chinese teacher, but in English.
Şu anda Çince öğretmenime bir mektup yazıyorum fakat İngilizce.